İçinde güçlü bir felsefe barındıran bir kitap. Varlıklı bir aileye hizmet eden bir genç kız,bir gün bir adamın hayatına girmesiyle hayatının değişmesini umut eder. Romanda ayrıca rahat bir hayatı olmasa da yaşadığı hayatı kabullenen bir seyyar satıcı vardır. Bu iki kişinin hayattaki yolları bir parkta kesişir.Bu iki kişinin sohbetleri üzerine kurulu olan roman yazarın zaten sıklıkla kullandığı anlatım tekniği diyalogla ilerler. Bu sohbetin konuları hayattan beklentiler,yalnızlık,çaresizlik ve çaresizlikten doğan umutlar, umutsuzluklar,yoksulluktur. Birbirini anlamaya çalışan iki kişinin ortak noktası mutsuz oldukları konuları değiştirme çabasında olmayışlarıdır ya da çabaladıklarını sanmalarıdır. Hatta biri kendini hiçbir şeyin değişmeyeceğine alıştırmak zorunda bırakmıştır.Sürüp gidecek olana teslim olma ,katlanma hali denebilir. Bu iki kişi üzerinden geneli,toplumu anlatan yazar,evlilik,ev ile barınma arasındaki fark, beklenti,gerçekleşmeyen hayaller,yaşanılan fakat istenmeyen yaşama biçimine alışma korkusu gibi mevzuları da işler. İki karakter arasında fark vardır.Biri nesnelerle bağ kurar,az şeyi olduğu için her şeye sahip olmak ister,seyahat eden diğer kişiyse bir şeye sahip olmadan kabullendiği hayatı yaşamak ister.Hayatından şikâyetçi değildir fakat tat almamaktadır.Birinde sahip olmanın açlığı diğerinde sahip olduğu az şeyin yeterli oluşu duyguları vardır. İki karakter de hayatı sorgular.Yazar bu sorgulamayı bir günde ve bir mekânda; parkta gerçekleştirir ve bitirir. Park için karakterlerden biri şöyle der:“İnsan konuşma ihtiyacı duyduğunda bu fazlasıyla belli olur.Tuhaftır ki bu genellikle pek hoş görülmez.Ancak parklarda doğal karşılanıyor.” İki karakterin bir ortak özellikleri vardır ki romanı oluşturtur; anlatmaya,paylaşmaya açtırlar.Çünkü ikisi de toplumda pek görülmezler.Kaygısı ayakta kalmak olan,barınacak bir yerin önemli olduğunu bilen,açlıktan ölmemek icin çalışan,her gün tam doymasa da yemek yiyebilen insanları simgelerler. Yirmi yaşındaki kızın biri tarafından seçilmeyi beklemesinin bir anlamı vardır ki bu anlam roman içindeki en hüzünlü yandır.O,biri tarafından seçilmeyi var olabilmek için bekler.Bu yüzden evlilik onun icin önemlidir.Yoksa var oluşu kendisi için önemsizleşecektir.Başkalarınca görülmeyeceklerini bilen bu iki kişi bunu bilerek parktan ayrılır ve roman son bulur.Bu son bu iki kişinin bir daha görüşebilme ihtimalini taşır.

ParktaMarguerite Duras · Can Yayınları · 202391 okunma

·

82 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

hernevikitap