Bir sokak köpeği, bir insana baktığı zaman, "ne ince belli, ne güzel gözlü, ne alımlı kadın" veya "ne boylu poslu, ne yakışıklı erkek" veya "bu kişi acaba hangi dinden, hangi etnik kökenden?" diye düşünmez. Bu ayrıntılar kültürel olarak bize öğretilmiş, zihnimizi ve bakışımızı bulandıran, hayatın özünü görmekten bizleri alıkoyan ayrıntılardır. Sokak köpeği aklıyla değil, sezgileriyle bilir: Bu kişi tehlikeli; beni tekmeleyebilir. Veya: Bu kişinin yanına gidersem beni okşayacaktır. Köpek, bu anlamda sıfır noktasındadır, çünkü -sanırım- hayvanlar 'şu an'da yaşıyorlar.