Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

440 syf.
·
Puan vermedi
Sovyetler Birliği döneminde kadının yeri... Kadınlar için toplumun içinde eşitlik kavramının, sadece gerektiğinde erkeklerle eşit biçimde her tür ağır işi yapmak, erkeğe katı ya da zor siyasetinde yardımcı olmak noktasında verildiği düşünülürse, Marksist tartışmaların tam karşısında durduğunu görebiliriz. Yazarın Kremlin Kadınları kitabında olduğu gibi, dönemin Sovyetler Birliği uygulamalarında kadının yerini çok çarpıcı bir şekilde okuyucuya aktarıyor ve bunu yaparken de dönemi çok sağlam bir şekilde sorguluyor kendisi. İlber Ortaylı'nın kitap ile ilgili fikirlerini okuduktan sonra ve zaten kadın temalı kitapların bendeki yeri çok ayrı olduğu için bir an önce okumak istediğim kitaplardan biriydi. Dönemin onca kaosu içindeki ahlaki yozlaşmanın gözleri önüne serildiği satırları okurken zorlanıyorsunuz. Gerçek kişiler ve sorgular ile tarihin bir dönemindeki eylemler ve çemberin ortasındaki kadınların yerini görüyorsunuz. Mesela ölüm haberi duyulunca milyonlarca insanın rahat bir nefes aldığı insanların eşi ya da çocuğu olmak ne kadar da ağır bir yük düşününce. Sovyetler'deki Bolşevik Erkeği, kadına yönelik eşitlik ve her alanda çalışma imkanı verirken, aslında kadın, bu 'eşitlik' ekmeğinin ucundan koparılıp, eline tutuşturulan ve kendine hak görüldüğü kadar parçayı bir köşede kemirmiştir. Kremlin'in seçilmiş kadınları da bir takım imkanlara sahip olmalarının yanında aslında diğer kadınlardan birçok noktada aynı durumda oldukları gerçeği de söz konusu. Kremlin'in amaçları uğruna mücadele etmek, köleliğin modern hali değil de nedir? Sonuçta özgürce hareket edememek, sadece kendilerinden beklenilen görevleri yerine getirmek tam olarak da modern bir kölelik aslında. Güç ve otoritenin ortasında, dünyevi zevklerini de en az savaş meydanındaki acımasızlığı kadar cömertçe sergileyen erkeklerin kurbanı olan ve yaş aralıklarına bizler inanmasak da kendilerinin pek de önemsemediği hoşnutlukları sonuna kadar gerçekleştiren ruhlarla aynı dönemde yaşayan dişil bedenler ne kadar da şanssızmış. Sovyetler Birliği'ni yöneten kişilerin eşleri ve yakınlarının oldukça ilginç hikayelerini fotoğraflarla da destekleyerek aktaran kitap, tam bir dönem portresini oluşturuyor. Üstelik resmetiği her şeyin tüm tonlarını görebilirsiniz. Yaşananları dramatize etmeden, olduğu gibi ama okurken tam bir dramın ortasında buluyorsunuz kendinizi. Stalin, Beriya, Gorbaçov ve daha birçok tanınmış isim ile ilgili detaylı bir aktarım yapan yazar çok çarpıcı gerçekleri de gözler önüne sunuyor. Aslında sarayların içinde hem kraliçe hem de köle gibi yaşayan kadınların sonları da oldukça hüzünlü. Onların dehşet verici anılarının yanında, çocukları için de durum çok parlak olmamış. Eşlerinin iktidardan düşmesinden sonra, kendilerinin de ne kadar hızlı bir şekilde aşağı doğru yol aldıklarını okuduğunuz satır aralarında, o dönemlerdeki kadınların ve yerlerinin bu geniş coğrafyadaki kapladığı alanı yazar detaylı bir şekilde aktarmış.
Kayısı Renkli Buluttan İnen Kadın
Kayısı Renkli Buluttan İnen KadınLarisa N. Vasileva · Eton Yayıncılık · 20168 okunma
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.