Yazarın diğer kitabı olan Çelişki'yi okuduktan sonra, kalemini beğendiğim için Sarsıntı kitabını da kütüphaneme ekledim.
Kitabın konusu; adı belli olmayan bir adada, eski bir deniz fenerinin ışığının yansıdığı bir meyhanede, eski dostların yuvarlak masada bir araya gelmesiyle başlıyor. Normal bir arkadaşlık buluşması gibi başlar. Öldüğünü düşündükleri arkadaşları Levent'in günlüğünü Filiz çantasından çıkartır, olaylar gelişmeye başlar. Günlük okundukça ve içkiler içilmeye devam edildikçe, tabiri caizse eteklerindeki taşlar dökülmeye başlar. İşin ilginç tarafı bu toplantıda Levent'de var ve henüz öldüğünün farkında değil
Kitabın sonu yine yazarın usta kalemiyle törpülenmiş ve yok artık nasıl yani dedirten tarzda. Herkese iyi okumalar