Gönderi

_Kıyas Teorisi_ _Kıyas (Çıkarım - Akıl yürütme) : En az 2 Öncül önermeden, ardıl denilen 3. bir sonuç önermesi çıkarma biçimidir. Örneğin, 1- İnsanlar değerlidir. 2- Sokrates insandır. 3- O hâlde Sokrates değerlidir. Geçerli bir çıkarım, tümdengelim yöntemi ile yapılır. Zaten mantığın ilgilendiği akıl yürütme biçimi de tümdengelimdir. _İspat, bir nevi kıyastır ama her kıyas bir ispat değildir. _Saçmaya götürme yoluyla da ispat olunabilir. _Birçok şeyin aynı konuya ait olmaları mümkün olduğu zaman, karşılıklı bir şekilde birbirine ait olabildikleri de doğrudur. _Tabiatları gereğince bir başka şey hakkında tasdik edilemeyen bazı şeylerin var olduğu apaçıktır. Gerçekte, her duyulabilenin, hiç bir başka şey hakkında tasdik edilemeyecek mahiyette olduğu söylenebilir. (Kıyas Kaideleri) _Son yüklemlere dair başka bir yüklem ispat etmek mümkün değildir ancak bir sanı olarak bu mümkündür. _Öncül, bir şeyi tasdik veya inkâr eden sözdür. Bir akıl yürütmedeki gerekçe durumundaki önermeye öncül; öncüllerden hareketle zorunlu olarak ortaya çıkan, gerekçelendirilmiş (kanıtlanan) önermeye sonuç önermesi denir. Öncül bir söz, ya bütüncül ya bölümcül veya belirsiz olur. _İspatçı öncüller, diyalektik öncülden şu yönden ayrıdırlar: İspatçı öncülde çelişmenin iki bölümünden biri alınır (çünkü ispat etmek, sormak değil, koymaktır). Halbuki diyaletik öncülde hasma çelişmenin iki bölümünden biri sorulur. Ama her iki halde de kıyasın vücuda getirilmesi hususunda hiç bir fark bulunmayacaktır. Gerçekte ister ispat olunsun, ister sual sorulsun, bir şeyin başka bir şeye ait olduğunu veya olmadığını koyarak kıyas yapılır. _Sonucun gerekliğinin apaçık olması için öncüllerde konulmuş olanın dışında hiç bir şeye muhtaç olmayan kıyasa, yetkin kıyas; kendileri, gerçekten, konulan terimlerden gerekli olarak çıkan ama öncüllerde açıkça zikredilmemiş olan bir veya birçok şeylere muhtaç olan kıyasa eksik kıyas derim. _Bir terimin, başka bir terimin bütünlüğü içinde bulunduğunu söylemek aynı şeydir. “Hiç bir şeye yüklenmiş olmamak” deyimi için açıklama aynıdır. _İlkin araştırmamızın konusunun ne olduğunu, hangi ilim koluna bağlı olduğunu ortaya koymak gerekir. Konusu ispattır ve bağlı olduğu ilim de ispatçı ilimdir. Sonra öncülden, terim'den, kıyas’tan anlaşılanı, yetkin bir kıyasın, eksik kıyasın ne olduğunu tarif etmek zorundayız. Bundan sonra da bir terim için başka bir terimin bütünlüğü içinde bulunanın veya bulunmayanın neden ibaret olduğunu ve bizim bütüncül olarak tasdik edilmek, bütüncül olarak inkâr edilmek’ten ne anladığımızı tarif etmek gerekecektir. _Zıtlar, aynı bir ilim içine girerler. _Haz, iyilik değildir. _Arı Önermelerin Aksolunması_ _Olumsuz öncüllük terimleri, gerekli olarak aksolunabilirler. Söz gelimi, hiç bir zevk bir iyilik değilse, hiç bir iyilik de bir zevk olmayacaktır. Buna karşılık, olumlu öncülde, akis tamamıyla gerekli olmakla beraber bütüncül olarak yapılmayıp bölümcül olarak yapılır. Söz gelimi, her zevk bir iyilik ise, bazı iyilik de bir zevktir. Bölümcül önermelerde, olumlu olan gerekli olarak ve bölümcül olarak aksolunur. (Çünkü bazı zevk bir iyilik ise, bazı iyilik de bir zevktir). Halbuki olumsuz olan için akis gerekliliği yoktur. İnsan, bazı hayvana ait değilse, bundan hayvan'ın bazı insana, ait değildir sonucu çıkmaz. _İlkin olumsuz bütüncül öncül A B olsun. A hiçbir B'ye ait olmazsa, B de hiçbir Aya ait olamayacaktır. Gerçekte, B bazı A’ya, söz gelimi, G’ye ait olsaydı, A’nın hiçbir B’ye ait olmaması doğru olmayacaktı çünkü G bazı B’dir. Fakat A her B’ye aitse, B de bazı A’ya aittir çünkü B hiçbir A’ya ait olmasaydı A da hiçbir B’ye ait olmayacaktı. O halde A’nın her B’ye ait olduğu farz edilmişti. Öncül, bölümcül olursa, akis aynıdır. Gerçekte, A bazı B’ye aitse B de gerekli olarak bazı A’ya aittir çünkü B hiç bir A’ya ait olmasaydı A da hiçbir B’ye ait olmayacaktı. Fakat A bazı B’ye ait değilse, B’nin de bazı A’ya ait olmaması gerekli değildir. Söz gelimi, B’nin hayvan ve A’nın insan olduğunu kabul edelim. Bazı hayvan insan değildir ama, her insan hayvandır. _Gerçekte hiç bir insanın at olmaması olağan ise, hiç bir atın insan olmaması da mümkündür ve hiçbir elbisenin ak olmaması mümkünse hiç bir akın elbise olmaması da mümkündür çünkü bazı akın elbise olması gerekliyse bazı elbisenin de ak olması gereklidir. _Kategorik Kıyas_ _Konunun ve yüklemin münasebetlerinin her ikisi de ister olumlu, ister olumsuz olarak bölümcül olduğu zaman da veya biri olumlu, öbürü olumsuz veya biri belirsiz, öbürü belirli veya her ikisi de belirsiz olduğu zaman hiç bir suretle kıyas olamayacaktır. _Terimler, bizim gösterdiğimiz gibi münasebetlerde bulunmak zorundadırlar yoksa hiçbir kıyas mümkün değildir. _A hiçbir B hakkında tasdik edilmiyorsa ve B her G hakkında tasdik ediliyorsa, bundan A’nın da hiçbir G’ye ait olmayacağı sonucu çıkar. _Büyük terim, bütüncül olarak alınan orta terime aitse ama orta terim bütüncül olarak alınan küçük terime ait değilse, uçların kıyası olmayacaktır çünkü bu verilerden gerekli olarak hiçbir sonuç çıkmayacaktır. Hayvan, insan, taş'ı alalım. Aynı şekilde, ne büyük terim bütüncül olarak alınan orta terime, ne orta terim bütüncül olarak alınan küçük terime ait olmadığı zaman bu tarzda da kıyas olmayacaktır. _Aynı bir terim, bütüncül olarak alınan bir konuya ait olunca ve bütüncül olarak alınan öteki konuya ait olmayınca veya bütüncül olarak alınan iki konudan ona da öbürüne de ait olunca veya ait olmayınca bu şekle ikinci kategorik kıyas diyorum. _Öncüller aynı şekilde ve biri bütüncül, öbürü bölümcül oldukları zaman, kıyas mutlak surette mümkün değildir. _Bütüncül olarak alınan bir terime bir terim ait ise öbür terim ait değilse veya bu bütüncül olarak alınan aynı terime her ikisi de ait iseler, veya ne o, ne de öbürü ait değillerse, o zaman böyle bir şekle üçüncü kıyas derim. _Onaylanacak ve Reddedilecek Önermeler_ _Olumlu bütüncülün ortaya konulmasının en zor; reddedilmesinin en kolay olduğu açıktır. Umumî olarak bütüncülleri reddetmek bölümcülleri reddetmekten daha kolaydır. Çünkü olumlu bütüncül, hem olumsuz bütüncül hem olumsuz bölümcül ile reddolunur. O halde olumsuz bütüncül ise bütün şekillerde; olumsuz bütüncül de ikisinde ispat olunur. Bölümcüller ancak tek bir tarzda reddedilebilirler: olumlu bütüncülün veya olumsuz bütüncülün isbatıyla. _Ve umumî olarak, unutulmamalıdır ki önermeleri birbiriyle, bütüncülleri bölümcüllerle, bunları da bütüncüllerle reddetmek mümkündür. Buna karşılık, her ne kadar bölümcüleri bütüncüllerle ortaya koymak mümkün ise de, bütüncülleri bölümcüllerle ortaya koymak mümkün değildir. _Her bir meseleye taallûk eden öncülleri, şu tarzda seçmemiz gerekir: İlkin konunun kendini, tarifleri ve nesnenin bütün hassalarını; bundan sonra da, mantıken nesneden çıkan bütün yüklemleri ve bu sefer de nesnenin kendinin sonucu olduğu yüklemleri, aynı zamanda ona ait olmak imkânı bulunmayanları ortaya koymalıyız. Fakat onun kendilerine ait olmadığı yüklemlerin, olumsuzun aksolunabilmesinden ötürü, ayrıca göz önünde tutulmasına lüzum yoktur. _Her karakteristiğini, yüklemi sonurtu olan şey alır. _Öncüllerin Niceliği_ _Kıyaslar konusunda, daha yukarıda dediğimiz gibi sonucun gerekliliği sebebiyle, sık sık aldanılır. Bazen de terimlerin durumundaki benzerlik sebebiyle adlanılır _Öncülün terimlerini uygun bir şekilde meydana koymamakla da çok defa aldanıldığı olur. Söz gelimi, A’nın sağlık, B’nin hastalık, G’nin de insan manasına geldiğini kabul edelim. A’nın hiçbir B’ye ait olmadığını (çünkü sağlık hiçbir hastalığa ait değildir) ve B’nin de her G’ye ait olduğunu (çünkü her insan hastalığa tutulabilir) söylemek doğrudur. Bundan, göründüğüne göre, sağlığın hiçbir insana ait olmadığı sonucu çıkarılabilecektir. Bu yanlışın sebebi, sözde terimlerin kötü açıklanmalarındadır. Bunların yerine bu hallerin karşılığı olan hal ve istidatlar konulursa, burada kıyas olmayacaktır. İşe, sağlık yerine sağlam, hastalık yerine hasta konacak olursa durum budur. Gerçekte, hasta için sıhhatte olmanın imkânsız olduğunu söylemek doğru değildir. Bu kabul edilmedikçe kıyas elde olunmaz. __ _Önsöz_ _Aristo burada, daha sonra ispatçı ilme tatbik edeceği formel kıyas teorisini kurar. _TOPİKLER’in BİRİNCİ ANALİTİKLER’den önce olduğu ve diyalektik araştırmanın apodiktik araştırmayı hazırladığı ve mümkün kıldığı da muhakkaktır. _Akis: Çaprazlama: Bir cümle ya da dize içindeki sözleri ters çevirerek söylemeye akiss ya da aks denir. Her inişin bir yokuşu, her yokuşun bir inişi vardır. Bir mısra veya cümleyi iki parça hâlinde, ters yüz ederek söyleme sanatıdır. Kelime ya da ifadelerin doğru bir sıralama dâhilinde tam ters yüz edilerek düzenlenmiş örneklerine aks-i tâm; doğru bir sıralamayla, tam ters yüz edilmediği örnekler ise aks-i nâkıs olarak adlandırılmıştır _Sonurtu: Birbirine bağlı iki önermeden ikincisi; örneğin "yapraklar kıpırdıyorsa, dışarda rüzgâr vardır"da "dışarda rüzgâr vardır" önermesi sonurtudur. _Kommanter : Yorum _İsnat : Kara çalma, suç yükleme. _Mahzur : Engel, sakınca _Bütüncül yaklaşım (Holistic paradigma), birbiri ile ilintili ve eklemlenmiş birimlerin bir arada değerlendirilmesi ile öznenin niteliğinin kavranabileceğini kabul eden yaklaşım biçimidir _Kaide – Kural : (Kaide, bir heykel, vazo ya da sütunun altında yer alan ve onları destekleyen öğedir)
·
98 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.