Gönderi

264 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Açlık Terörü’nün (Holodomor) ve zorunlu çalışma kamplarındaki (Gulag) kadınların anlatıldığı iki bölüm için bile bu kitap okunur diye coşkulu bir giriş yapmak istiyorum. Ancak bu kitabı sadece bu iki bölüme de indirgemek büyük haksızlık. Ancak ve ancak bu iki bölüm hem az bilinen tarihi gerçekler hem anlatımı muhteşemdi. Her Şey Geçip Gider, Stalin’in ölümden sonraki dönemde başlıyor. Otuz yılını tutuklu geçirmiş İvan’ın mahkumiyet sonrası hayata devam etmesi üzerine başlayan kurgu geriye dönüşlerle tarihi bir tanıklığa dönüşüyor. Doktorlar Olayı ya da Beyaz Gömlekliler Olayı olarak bilinen Yahudi doktorların komple kurmaktan suçlandığı ve kitlesel imza kampanyalarının düzenlendiği olay, muhbirlik, çalışma kampları, bilimin yozlaşması, Ukranya halkının aç bırakılarak ölüme terk edilmesi… (Detaylı bir önsöz var zaten, Grossman ve yapıtlarından bahsediliyor.) Son bölümlerde Lenin ve Stalin dönemi, Rus ruhu üzerine yazmış, daha çok deneme gibi bu bölümler. Aslında yarım bir romanmış, kesitlerle dönemi verip İvan ile bağlantıyı sağladığı için belki de yarım kalmışlık hissi oluşmuyor. Yalnız Vasili Grossman devam edebilseydi dev bir yapıt daha yazacakmış diye de düşünmeden edemedim. Yaşam ve Yazgı sonrası dönem, sıralı okunabileceğini gibi önce de okunabilir bence. Kalın kitapları zamansızlıktan erteleme eğilimindeyiz. Her Şey Geçip Gider’e bu nedenle de öncelik verilebilir. 119. sayfanın dipnotunda açıklanıyor, kitabın adı Herakleitos’un “Aynı nehre iki defa girilmez.” felsefesinden geliyor.
Yaşam ve Yazgı
Yaşam ve Yazgı
Her Şey Geçip Gider
Her Şey Geçip GiderVasili Grossman · Can Yayınları · 2013116 okunma
·
229 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.