Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Politik Yorumlar
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin, kalplerinde senin ataların, inançlarında senin bile unuttuğun 1500 yıl önceki Türk büyükleri. Devlet başkanları sıkça halkına senin kültüründe kutsal kabul edilen şeylerden bahsediyor. Senin ülkenin bir büyüğü öldüğünde sen bayrağını indirmemene rağmen bu kekolar yas ilan edip bayraklarını yarıya indiriyorlar. Senin ülkenden gelen suyu bile kutsal kabul edip ritüelle içiyorlar ve daha niceleri. _Freud - İlkel Atanın Devrilişi_ _Yüzyılın en korkunç despotu II. Abdülhamid, çağ dışı imparatorluğun sultanıdır. Bu despot bütün tebaası üzerinde yaşam ve ölüm yetkisini tek başına elinde tutmakta, zindanlarda Türk aydınlarını boğdurtmakta, bir kısım azınlıklarla birlikte kendi öz oğullarını da acımadan öldürmekte, hareminde de binlerce kadını kendi keyfi için tutmaktaydı. 1908'de oğullar zalim babaya karşı bir olup ayaklandılar. Genç Türkler sultanı tahttan indirerek ulusal bir toplum düzeni kurdular. Osmanlı İmparatorluğu'nda sanatların ve düşüncenin bir anda yeşerip geliştiği gözlendi. _Avrupa'nın en fakir ve en cahil toplumu, arap kölesi yapılmış gariban Türk halkının cumhuriyeti çoktan yıkılıp, reis hanedanlığı kurulmuş. Kıçlarında don olmayan gariban anadolu kekoları halen daha beka diyorlar. Ortada devlet yok. Devlet dediğin şeyin temeli Anayasa’dır. Dünya ekonomisinin %0.8'ini oluşturan reis hanedanlığının her konuya balıklama atlarken görmek, gariban anadolu kekolarının kompleksini tatmin ediyor. akp dediğin şey, sana her gün tecavüz eden, dünya üzerinde görülmemiş vergi oranlarıyla aldığın nefesten bile haraç kesen, bütün özgürlüklerini kısan, nefret ve aşağılık kompleksiyle sana hayatı dar eden, korkudan gıkını bile çıkaramadığın, yazamadığın, bir de üzerine araplaşmış çoğunluğunun oyuyla seni köle gibi yöneten, cebinden paranı alıp o kölelere aktaran organize bir çete. __ _Gelişmek ile zenginleşmek farklı şeylerdir. Mesela araplar zengindir ancak gelişmiş değillerdir. Biz de araplara özeniyoruz; gelişmek değil, zenginleşmek istiyoruz. Bu yüzden bilgili ve kültürlü değil, paralı ve nüfuzlu insanlara saygı duyuluyor bu coğrafyada. Atatürk ne demiş: Ne kadar zengin olursa olsun bağımsızlıktan mahrum bir millet, uygar insanlık karşısında uşak olmak durumundan yüksek bir davranışa layık olamaz. _Modern çağda olmamız, çoğu insanın hala taş devrinde yaşıyor olması gerçeğini değiştirmiyor. Demokratik laik Avrupa’da özgürce yaşayıp şeriat isteyenler örneğin. Bunlar Avrupa görmüş eşekten başka bir şey değildir. Eşeğe altın semer vursalar eşek yine eşektir. Psikolog Freud’a göre dinciler ile ilkel insanlar aynı bilinç seviyesindedir. Örneğin doğa olaylarını, tanrıların gazabı; rüyaları, ilahi mesajlar; mezardaki yılanı, ölen kişinin ruhu olarak aynı şekilde yorumlarlar. _Troçki: Yalnızca taşra evlerinde değil, kentlerdeki gökdelenlerde de, 13. yüzyıl, 20. yüzyıl ile koyun koyuna yaşıyor. 100 milyon insan elektrik kullanırken, bir yandan da işaretlerin gizemli güçlerine, şeytan çıkarmaya inanılıyor. Film yıldızları, medyumlara gidiyor. İnsan dehasının ürünü mucizevi makineleri uçuran havacılar, gömleklerinin altında muskalarla geziyorlar. Öylesine bitmez tükenmez bir karanlık, cehalet ve barbarlık kaynağını besliyorlar ki! __ _Tarih ilmi için, o döneme ait belge ve şahitler gerekir. Eğer bu iki direği çekersen tarih diye bir şey kalmaz ortalıkta, kişisel yorum olur ki o da hiç kimseyi bağlamaz. Örneğin, mısıroğlunun kitaplarının hepsinde yalan tarihçilik vardır. Kaynakça kısmında gösterilen maddelerin hepsi bir başka kitaptır. Büyük tarihçilerin dünyada bilinmesinin sebepleri, yazdığı kitapların hepsinin arşivlerden veya diğer o dönemin elçilik kayıtlarından alınmış olmasıdır. İki ülke arası görüşmeler, iki ülkenin arşivleri tarafından onaylanmalıdır. Öteki türlü söylemiş olduğun iddialara karşılık bir antitez anında düşman tarafından kurulur çünkü tarihsel bir iddia değildir, kişisel yorumdur. _Bir önermenin doğru olarak kabul edilmesi için çok sayıda örnekle desteklenmesi gerekir. Fakat tek bir örnek, önermenin yanlışlığını kanıtlamak ve yerle bir etmek için yeterlidir. Sözgelimi "bütün geviş getirenler boynuzludur" önermesi tek bir zıt misalle, deve örneğiyle yerle bir olabilecek bir önermedir. Schopenhauer _Türk olduğunu kabul etmeyen bir adam için Türkler birbirinin boğazına sarılıyor. Kendi ülkesine bu kadar düşman olan şahsiyetsizlere bu kadar değer veren başka bir halk yoktur. Türk toplumunun toplu bir psikolojik tedaviye ihtiyacı var. Bu insanlar düşünce ve sorgulama özelliklerini kaybetmişler ve ilkel mağara insanları gibi sadece kendi menfaatleri için yaşıyorlar. Suriyeli itler avrupaya giderken, bazı Türkler, terk ediliyoruz diye ağlıyorlardı. Sokakta basi bos gezen köpek bile bu toplumun en az yarisindan daha akıllıdır. ___ _Toplumsal algı_ _Algı, herhangi bir şeyi anlamlandırmaktır ve herkesin algısı farklıdır. Bireylerin algılama yetenekleri birleşip toplumsal algı yeteneğini oluşturur. Toplum, alt-üst kimlik, hemşehrilik, cemaatçilik, mezhepçilik, politik veya ekonomik çıkarcılık kavgaları içerisinde bütün gücünü ve enerjisini birbirlerine karşı kullanan katmanlara dönüşür. Böyle bir parçalanmışlık içerisinde ülkesinin toprak bütünlüğüne, milli birliğine yönelen tehlikeyi algılayamaz, dolayısıyla da karşı koymayı akıl edemezler. _Irkçılık_ _Irkçılık, kendi vatandaşın açlıktan, işsizlikten, umutsuzluktan intihar ederken, delirmiş vaziyetteyken, çaresizlikten kafayı yerken, bağımsızlık uğruna savaşıp can verdiği, doğup büyüdüğü ve geberene kadar vergisini verdiği vatanının kendisine ihanet edip elin suriyelisini, afganını sahiplenmesidir ırkçılık. Bu ülkede en büyük ırkçılık, Türklere yapılıyor son yirmi yıldır. _Kriz – solcu – sağcı farkı_ _2001’de patlayan ve Dsp'yi darmadağan eden ekonomik krizin benzerinin akp'yi etkilememesi seçmen farkıdır. Solcular seçtikleri kişi ülkeyi kötü yönetirse tekrar oy vermezler. Sağcılar ise seçtikleri kişiye ülkeyi nasıl yönettiğinden bağımsız olarak sonuna kadar oy verirler. Hatta seçtikleri kişi ülkeyi kötü yönetiyorsa inadına iyi yönettiğini savunurlar. Çoğunluğu sağ görüşlü olan ülkeler bu sebeple pek gelişemez. Şu şartlarda mevcut yönetime oy veren adamın ya aklından zoru vardır ya da bu güzel ülkeye kastı vardır. Her alanda ülkenin içinden geçip ortalığın anasını ağlattılar. _Zeka Seviyesini düşürmek için_ _Sığ, empati yoksunu, bencil, saçmalıklara inanan boş insanlarla aynı ortamda bulunmak. Sürekli aynı çevrede, aynı kişiler ile takılmak. Sabit fikirli bağnazlara laf anlatmaya çalışmak. Kitap okumamak, yeniliklere açık olmamak, farklı kültürleri merak etmemek. Aşırı derecede Tv izlemek ve sosyal medya. Hayatını para kazan-evlen-çocuk yap üçgenine sıkıştırmak. Yanlış beslenmek. Uykusuzluk. Dinlenilen müzik de zeka seviyesine önemli katkı yapar. Örneğin orkestra ve jazz müzikleri zeka seviyesini yükseltirken, arabesk, keko rap ve ilahi tarzı müzikler ise bilinci felce uğratmaktadır. _Travma_ _İnsan vücudunda her travma bir bozukluk bırakır. 1980 darbesi, öncesinde ve sonrasında yaşanan süreç de dahil olmak üzere ülke için büyük bir travmaydı ve o travma bugün yaşadığımız sakatlığı ortaya çıkardı. Ruslar yeşilköye kadar gelip zafer anıtı diktiğinde, İttihat tekattki üyeleri onu ortadan kaldırdı. İttihadın ortaya çıkması, ülkenin kötü gidişatından dolayıdır. Sebep değil sonuçtur. 15 Temmuz darbe girişimi de bir travmadır ve sonrasında olan gelişmeler de travmanın yansımalarıdır. ___ _Chp_ _Chp ülkenin kurucu ve birleştirici gücüdür. 20 yıllık Türk düşmanı iktidar, ülkeyi her alanda çökertip, milyarlarca dolar borca soktu ve milyonlarca arap-afgan mülteci’yi birinci sınıf vatandaş yaparak ülkeyi istila ettirdi ve bu durumda tek kurtuluş, tüm muhaliflerin birleşmesi gerektiğidir. Chp de bunun için elini taşın altına sokup, iyi partili ülkücülerle, saadetli dincilerle, hdpli kürtçülerle ve dp'li liberallerle ülkeyi bataktan çıkarmak için mecburi ittifak yapıyor. Chp, saadetle ittifak yaptığı için dinci olmuyor, ya da hdp, iyi parti ile ittifak yaptığı için ülkücü olmuyor. Zorda kalanın seçme şansı yoktur. Denize düşen yılana sarılır. _Chp zamanı 1929’da dünyanın en büyük ekonomik buhrarı ile 1940ta dünyanın en büyük 2. dünya savaşı atlatılırken 10’larca fabrika kurulup Osmanlıdan kalan borçlar ödendi. 1974 kıbrısa operasyon çekip, Amerikan üstleri kapatıldı ve açılmadı. 1999’da terörist başı apo paketlenip getirildi. _Yıl 1936. Devlet, padişahın borçlarını ödemekten; büyük fabrikalar kurmaktan; yabancıların elindeki malları millileştirmekten; salgın hastalıklarla ülkenin en uzak köyünde savaşmaktan ve savaş yorgunu bir ulusu yokluklar içinde ayağa kaldırmakla uğraşıyor. Sivil toplumun gücünü kullanmayı deniyor. Yurtaşının sosyal güvenliğini sağlamak için bir kurum oluşturmayı çare olarak görüyor. Araya büyük bir dünya savaşı giriyor. Yıl 1946. Durum değişmemiştir. Savaşa girmese de, savaşın tüm ağırlığını yaşamış bir toplum. Cumhuriyet bunu hep yapmış; toplum da destek olmuş (SSK, Çocuk Esirgeme Kurumu, Halkevleri, Huzur evleri, Türk Dil ve Türk Tarih Kurumu vs). ___ _Garibanizm_ _Müthiş bir garibanizm var. İnsan gibi yaşama talebini hainlik olarak görüyorlar. “Kendini avamdan üstün mü görüyorsun” diyor herkes. Bir zahmet üstün olalım. Rejimi işçiler değiştirdi, tiranlığı işçiler seçti, akpyi onlar getirdi. Bunları biz yapmadık. Bir bedel ödenecekse bizden önce avamın ödemesi gerek. _Gelişime kapalı, medeniyet düşmanı bağnaz, kara cahil beyinsiz yığın(çoğu beyinsizdir bu arada). Ana dilleri yalancılık. Çok güzel konuşuyorlar. Yabancı dilleri de hırsızlık, rüşvet ve rant. Karakter fukaraları. Kendinizle nasıl yaşıyorsunuz? Gidin intihar edin memlekete faydalı bir iş yapın bir kere de olsa. ___ _Din – Milliyetçilik – Alfabe - Dil_ _Yunanistan’da din adamları Yunan milliyetçisi, Rusya’da Rus milliyetçisi, Ermenistan’da Ermeni milliyetçisi ama Türkiye’deki din adamlarının çoğu Türk düşmanı. İmam efendi, namazı arapça kıldırdı; kuranı arapça okudu; arapça dua etti ama parayı Türkçe istedi. Parayı niye arapça istemedi? Anlamazlar da ondan. Anlamını bilmediği dualara amin diyen bir millet, sokaklarının caddelerinin Arapça tabelalar ile donatılmasına karşı çıkmaz bilakis memnun olur. Hurafeleri inanç mekanizmasının merkezine oturtmuş bir toplum, asimile olduğunun bilincine varamaz. _Yunanlar yunan alfabesi, araplar arap, ermeniler ermeni, çinliler çin alfabesi kullanır. Biz arap, yunan, çinli, ermeni ya da koreli olmadığımızdan, bütün dünyanın kullandığı latin alfabesini kullanıyoruz. _Fransa’da resmi dil Fransızca’dır ve etnik kimlikleri farklı olanlara da Fransız denir. Almanya’da Almanca, İran’da Farsça, Arabistana Arapça, Yunanistanda Yunanca, Arjantinde İspanyolcadır ve genel olarak ülkelerde üst kimlik tektir. Türkiye’de ise Türkiyeli denen garip bir kelime türedi ki bu Türkiyeyi parçalama planının parçasıdır. ___ _tek adam_ _tek adam islami yönetim tarzı, Türk halkına soruldu. Türk halkı cumhuriyetin erdemlerini anlamadı ve siyaset öncesi bilgi birikimi amatör futbolculuk ve otobüs şoförlüğü olan imam lisesi mezunu az eğitimli birine tüm özlük haklarından vazgeçmek de dahil olarak ilk çağ krallarında bile olmayan yetkiler verdi ve durum bu. Tabi işler bu raddeye bir anda gelmedi. 20 senedir akpnin yapmadığı hukuksuzluk, işlemediği suç, yağmalamadığı kurum kalmadı. Cumhuriyetin tüm birikimleri satıldı ve afiyetle islami yapılar arasında paylaşıldı. Dönem dönem kendi aralarında kavga çıktı, kan da aktı; eğitim bitirildi, tarım bitirildi, damadı geçtim ekonomi yönetimine sırf rte çok seviyor ve islamcı diye ilkokul mezunu güreşçiler bile atandı. Günübirlik siyasi çıkarlar için ülke kurumları yıkıldı, demokratik adetler, ülkenin yapı taşları falan bir bir sökülüp mahvedildi, cumhuriyetin tüm hazinesi boşaltıdı, tüm mal varlığı araplara satıldı. Şimdi satılacak varlık kalmayınca başladılar toprak satmaya ve türk halkının bir kısmı araplaştıklarından dolayı buna çanak tuttu. ___ _Zeka özürlü menfaatçi Yığın_ _Bu zeka özürlü yığın, her şeyin en kötüsünü hak ediyor. _Yıllarca her seferinde aklın, mantıgın, vicdanın velhasil iyi ve güzel olan her şeyin tersi yönünde seçim yapan bu toplumun kolektif aptallıgı karsısında, bilinçli insanlarda bıkkınlıklarının ürettigi nefret doğdu. _Bu topraklarda iylik ve insanlık yok. Sadece menfaat var. Yillardir korkunç kötülükte işlenen hukuk cinayetleri, adaletsizlikleri, kumpasları, rantları-rüşvetleri-peşkeşleri, dünyada dereceye girmiş boyutta yolsuzlukları, baskıları, zulumleri, hapisleri, intiharları umursamayip iş anca cebine değince ah eden bu topluma her sey mubah. _20 yıl milletin anasını ağlatanlar, ya muhalifler iktidara gelir ve haklarımızı alırlarsa diye korkuyorlarmış. Ah ibişler ah. Yıllarca medeniyet düşmanı din faşizmini destekleyenlerin, devran dönünce rahatsız olmak gibi bir durumları yok. _Muhalifler eyvallahsız. 20 yılda en ağır ve baskıcı dini rejim altında hayatta kalmayı öğrendiler. Yöntemler geliştirdiler, korunaklı alanlar oluşturdular. Aman atamamız olacak, aman ihalemiz yanacak dertleri de yok. Onları sopayla terbiye edemezsiniz. Onlar sizi terbiye eder. _Hak edene hakkını vereceksin. Demokrasi böyle bir şey. Oy verdiğin kişinin yaptıklarının sefasını sürüyorsan, cefasını da çekeceksin. 20 yıldır onca uyarıya rağmen ısrarla oy verilen iktidar, insanları tanzim hıyar kuyruklarına sokuyorsa, verenler, dalga geçilmeyi hak etmişler demektir. _Türkiye'de hırsızların defalarca kez evinize girmesini destekleyen anadolu insanlarının ezici çoğunluğunun zekalarının orangutan zekasından farklı olmadığı kanıtlanmıştır. Beş para etmez cigerlerini biliyorduk bunların bizi yanıltmadılar sağ olsunlar. Bir hırsız evinize bir kez girmişse bu yeterlidir. Aynı hırsız ikinci kez evinize girerse bu şanssızlıktır ama aynı hırsız üçüncü kez evinize girerse bu aptallığınızdandır. ___ _Bu millet, her şeyin en kötüsünü hak ediyor. _Maalesef bizim ülkemizin acı gerçeği, 3 kuruş etmeyecek adamları her alanda baş tacı edip, çarıklı milyonerler yaratıp, kafalarımıza sıçmalarına müsaade etmek. Siyasetinden, sanatına, sporundan, popüler kültürüne, nerede muasır medeniyet seviyesinin altında bir terliksi, hah! O’dur işte bizde imparator, diva, reis, kral. Siyasette, sporda, yönetimde, işçilikte, ne bileyim sanatta, her şeyde disiplinsiz, vicdansız ve duygusal bir kabile devletiyiz. Allah kitap diye ülke yönetilen coğrafyada, vatan millet edebiyatı ile futbol takımı yönetiliyor. _Kabul edelim ki, ülkemiz hak etmediği medeniyete Atatürk ve devrin aydınları sayesinde kavuşmuştu. Halkın böyle bir talebi yoktu. Aradan 100 yıl geçti, halkın hala böyle bir talebi yok. Hırsız ve cahil bir toplumuz. Türkiye’nin yeni normali standart bir ortadoğu ülkesi olmaktır. Yani çölleşmiş, geri kalmış, orta sınıfı bitmiş, sahilleri yabancıların ucuz tatil yeri olan, dinci boş beleş bir ülke. Az kaldı 20 yıl sonra bu günleri, iyi günlerdi diye anacağız. Türkiye daha onlarca yıl, toplum ve devlet olarak; insan haklarına saygılı, hukukun üstünlüğüne inanan, bilime ve akla değer veren, sanatı ve sanatçıyı yücelten, doğanın korunmasına ve hayvanların yaşamına duyarlı bir toplum ve devlet olamayacak. Cehalet, magandalık, kültürsüzlük, lümpenlik, gericilik, ırkçılık bu ülkede hep en revaçta olacak. _Bu toplum gündelik işlerini bitirdikten sonra tv başına geçer. Birbirinden rezil, kalitesiz, paçoz, şiddeti kutsayan, sanki bu ülkenin büyük bölümü dar gelirli, yoksul ve işsizlerden oluşmuyormuş gibi zengin muhitlerde lüks evlerin içinde geçen tv dizileri, acunun kanalındaki birbirinden adi programları, sabah kuşağında esra erol, seda sayan bilmem neyi izler. Haber kanalları cnn türk, habertürk, kanal 24, ahaber vs. deseniz baştan aşağıya hükümet propagandası. Bu ülkede düzenli kitap okuyan, tiyatroya ve operaya giden, insan haklarını önemseyen, hayvanların yaşamından, doğanın katledilmesinden endişe duyan, duyarlı, eğitimli bir sürü insan var ama bu insanların sayısı yukarıda kısaca değindiğim güruhun yanında devede kulak kalıyor. _Bu çarpık düzeni kimse bozamaz. Ülke adına iyi şeyler yaptırırsak bizim işlerimiz ters gider diye düşünen egemenler; asalak, ahlakı bozuk, esrarkeş, kalleş ne kadar insan olursa, o kadar işimize yarar. Biz bunlarla besleniyoruz. Sigara, alkol, uyuşturucu bizim yönetimimizle. Deniz, kara, hava fark etmez bizim tekelimizden geçer. Buna burnunu sokan, işleri düzeltmeye, insanları aydınlatmaya çalışan kim olursa olsun, temiz toplum için kim uğraşırsa uğraşsın canını alırız. ___ _Osmanlı_ _Osmanlılar, Türklere -Etraki bi idrak- akilsiz köpek suratli Türk, Eşek Türk, “baban bile Türk ise onu öldür” gibi hakaretler ederken, araplar için ise “kavmi necip üstün ırk” diyerek onları yüceltmişlerdir. (Prof. İlhan Arsel) Osmanlı firavunlarını sahiplenmek ise asırlarca “etrakı bi idrak” olarak görülmüş cellatlarına aşık akılsız Türklerin stockholm sendromu değilse nedir? _”Türkiye'de Türk var mı” diye soruyor İslamcı propagandist. Arap'a Soylu Millet, Ermeni'ye Sadık Millet, Türk'e İdraksiz Millet diyen Osmanlı, Ermeni'yi, Rum'u, Yahudi'yi zengin etti; Müslüman Türk'ü savaşlarda kırdırdı, sömürdü, sefil etti; ama yok edemedi. _Osmanlı’da Araplara kavmi necip denirdi yani güzel kavim seçilmiş kavim. 600 yıl ulemadan bir tane bile itiraz eden olmadı. Atatürk ortaya çıkıp ilk defa, Ne Mutlu Türküm Diyene deyince, islamda kavmiyetçilik yoktur diye ortaya çıktılar. Halil İnalcık _Müneccimbaşı: Osmanlıdaki astroloji, fal ve kehanet görevlileri 1924'te kaldırılmıştır. Padişah 4. muratın öleceğini bildirdiği ve padişahın öldüğü için müneccim idam edilmiştir. Necm(yıldız) kelimesinden türerilmiştir. _Bir ülkeyi seviyorsan ülken için çalışırsın. Mesela Selçuklular anadoluyu ihya etmişler. Kervansaraylar, alt yapılar vs. ama Osmanlının nerdeyse hiç yatırımı yok. Osmanlı tüm yatırımları balkanlara, arap coğrafyasına yapmış. _Osmanlı'yı, kendisine kapasite üstü bir muhafaza refleksi tanıyan ümmetçilik ideolojisi yıktı. Tabi bunları anlattığımızda karşımızdaki insanların abdülhamid'in bir karış toprak kaybetmediğine inanan insanlar olduğunu unutuyoruz. Bir nevi biz de karşıdakinin kapasitesinin üstünde bir bilgi aktarımı çabasına girişiyoruz. Osmanlı 1800’lerin sonlarında zaten çoktan yıkılmış bir devletti. 1. Dünya savaşı ile durumu resmiyet kazandı. Topraklarının geniş olması demek güçlü olmak demek değildir. Özellikle ingiltere ve fransa'nın arabuluculukları ile yıkılması 100 yıl ertelendi. Rusya'yı bölgeden uzak tutmak ve bas bas bağırarak gelen bir dünya savaşında anadolu'yu kendi aralarında paylaşmak istiyorlardı. Osmanlı devleti çok uluslu bir imparatorluktu ve fransız ihtilali ile bütün imparatorluklar gibi o da uzun bir çözülme sürecine girdi. Son 100 yıldır kaos ile anılan coğrafyaya (balkanlar-ortadoğu) hakim olan ve içerisinde onlarca farklı ırkı barındıran bir imparatorluk ne olursa olsun zaten yıkılmaya mahkumdu. 1500’ler ile 1900’lerin farklarını halkımıza bir türlü anlatamıyoruz. İngilizler 1700'lü yıllarda makine üretip sanayileşmiş. Aynı dönemde osmanlı ne yapmış? Yenilik ve devrim isteyen padişahları katletmiş. Oraya buraya saldırmaya devam etmiş, sınırlarını daha fazla genişletmeyi düşünmüş. Nitelikten ziyade kalitesiz niceliğe odaklanmış. Cahil şeyhülislam fetvalarıyla saçma sapan işler yapmış. Bugünkü türkiye gibi akıl ve bilimi reddetmiş, saraylarda takılmış, liyakate çok fazla önem vermemiş ve kendi sonunu hazırlamış. _1881 Osmanlı'nın iflası! Muharrem kararnamesi, Osmanlı Devleti, ödeyemediği iç ve dış borçlarını ödemek için, tüm iktisadi faaliyetlerinin yönetimi yabancıların kontrolüne vermek zorunda kalmıştır. Bu kararname neticesinde devlet ekonomik olarak bağımsızlığını kaybetmiştir. _Yazar rıza zelyurt, Osmanlıda oğlancılık adında bir kitap yazmış. Akit gazetesi de Osmanlıya hakaret var diyerek iftira davası açmış ama kitaptaki tüm belgelerin Osmanlı arşivinden olduğu belgelenince kitap aklanmış ve akit davayı kaybetmiş ve bir de tazminat ödemesine karar verilmiş. _Sultan I.İbrahim, İbşir Paşa'dan karısını istemiştir. İbşir Paşa, karısını koruyan Varvar Ali paşayı öldürerek kendi karısını padişaha teslim etmiştir ve lakabı Deyyusu ekber kalmıştır. _4. Murat, Bağdat dönüşü şeyh haşimiyi idam ettirmiştir. Atatürk de şeyh haşiminin torunu şeyh saidi astırmıştır. İkisi de fetö gibi devlete isyan eden hainlerdir. Tek farkla ne Atatürk ne de 3. murat hanı kandıramamışlar _Padişahlar kendi resimlerini yaptırmışlardır. Çoğu esrar ve alkol kullanırdı. Padişahların hepsi mumyalandı. Hiçbiri Hacca gitmemişler. Fatih’in Annesi Yahudi. Anneannesi Yahudi. Babaannesi Hristiyan. _İngilizlere yaranmak isteyen sarayın (Vahdettin, D.Ferit) düzmece mahkemeyle 1919'da idam ettirdiği Boğazlıyan Kaymakam Kemal Beyin son sözleri: “Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet! _Kambur İzzet Bey (1871-1920) Osmanlı Devleti'nin son yıllarında çeşitli nazırlık ve valilik görevlerinde bulunmuş bir devlet adamıydı. İşgal döneminde Yunanlarla iş birliği yaptığı için hainlikle suçlandı. Yunanlar tarafından verilen nişanı mevcuttur. _Sümbülzade Vehbi Efendi Padişaha Yazdığı Şiir _dinciler, hilafetin ordusu ilan ettikleri yunan ordusu memlekete girdiğinde ellerinde yunan bayrakları ve alkış kıyametle karşıladılar. Sonra mustafa kemal'in ordusu geldiğinde onunla beraber yunanı kovaladılar. Mustafa kemal öldüğünde menderesi desteklediler ve öl de ölelim diye pankartlar taşıdılar. Darbe oldu, hepsi yaşa var ol diye askere alkış tuttular. _Osmanlı'nın 7 Yılda Alamadığı İzmir'i Timur 3 Günde Nasıl Aldı? _IV. Murad 1633 yılında Bursa’ya gittiği sırada yolların bozuk olduğunu görünce halka hizmet etmediği gerekçesiyle İznik Kadısını idam etmiştir. Bunun üzerine Şeyhülislam IV. Murad aleyhine propaganda yapmaya başlayınca Padişah, Şeyhülislamı da boğdurmuştur. ___ _70 yıldır sağ iktidarlar_ _Türkiye'yi 1950'den beri 70 yıldır karşı devrimci muhafazakar ve sağ iktidarlar yönetti ve o iktidarları da seçen bugünün "gençler iş beğenmiyor" diyen 50 yaş üzeri akp seçmeni. Menderes'i, özal'ı, demirel’i, çiller'i, yılmaz'ı seçenler kimdi? Eski Türkiye şöyleydi böyleydi diyen bunak çetesi; o iktidarları seçenler sizlerdiniz. Eskiden şöyle zorluk çekerdik vs. lafları aslında akp seçmeninin kendi kendini kötülemesidir. Sabıka korkusundan ötüyorlar böyle ve o sabıkaları işlerken diğerlerine etmedikleri hakaret yok. Günün sonunda da mağdur edebiyatı. Neden? Sabıkalarının korkusu! Çok basit bir hesap yapın. Ülkenin iktidarlarını baştan sona yazın. O hırsızları iktidar yapan oylar nerede? Nerede olacak akpde. Sıkışınca diyorlar ya "Diğerleri çalmadı mı sanki" diye işte o hırsızlar da kendileri zaten. Kendi pislikleri üzerinden kendilerini savunmaya çalışıyorlar. _Neden bu ülkede hiç hesap sorulmadığını sanıyorsunuz? Nerede gördünüz hırsızın soygundan sonra gidip kendini karakola teslim ettiğini. Herkesin altında araba var diyen kişilerin kuru ekmeğe bile muhtaç kalan Türk milletiyle resmen taşak geçtiği islamcı zihniyet budur. Diyorum adam sürekli yalan söylüyor, diyorlar ki siyaset bu tabi yalan söyleyecek. Diyorum adam bütün ihaleleri milletin amk diyen 5’li çeteye veriyor. Diyorlar ki chp'lilere mi verecek. On milyonlarca insan bankalara borçlu. Diyorlar ki borç almasalardı. Akp ensar vakfındaki tacizlere "bir kereden bir şey olmaz" dedi. Diyorlar ki chp'nin içinde de bir sürü tacizci var. Her şeyi katarlı bedeviler satın alıyor. Diyorlar ki, gavurlar mı alsın. _Halk, kendisine benzeyeni seçiyor. Türk milleti karakteri de bencil, menfaatçi, hemşerici, muhafazakar, görgüsüz, vasat... _Halk yoksullaştırıldı, işsizleştirildi, çaresizleştirildi, sömürüldü ve oy deposu haline dönüştürüldü. Ülkede demokrasicilik oynanıyor. _Grigory Petrov der ki: Yöneticiler kendi milletlerinin birer yansımasıdırlar. Onlar, milli ruhun birer kopyasıdır. Onlar, halk kitlesinin içinden doğmuştur. Bir millet nasılsa, devlet adamları da onlar gibidir. İşte bu nedendir ki; "Eskiden beri her millet, layık olduğu idareye ve devlet adamlarına sahip olur" denilmiştir. _70 yıldır iktidarda olmamış CHP, halâ her şeyden sorumlu, 20 yıldır tek başına iktidarda olan akp hiçbir şeyden sorumlu değil! ___ _Yaşlı mumyalar_ _Siz insan mısınız ki insanca yaşam ve saygı istiyorsunuz hıyartolar? Lanet olsun sizin gibilere. Yobazlık her yerlerinden akıyor hıyarların. Ha bunlar konuşmuş ha eşek osurmuş, fark yok. _Korkmayın oğlum; size cafede çay’ı bile çok gören bu karacahil davarları ciddiye almayın; ezin geçin, ne varsa söyleyin. Bu sahtekarlarin hiçbir sözüne inanmayın, saygı duymayın, acımayın. _40 yıl önce ile bugünün farkını halkımıza bir türlü anlatamıyoruz. _Bağnaz yaşlılar, yaşayamadıkları hayatlarının intikamını, medeniyet düşmanı siyasal islamcıları destekleyerek, eğitimli torunlarının geleceklerini yok ederek aldılar yani torunlarını akbabalara sattılar. Yeni nesil, sevgilileriyle gezip tozuyor, cafelerde, barlarda eğleniyorken, yaşlı nesilde büyük bir nefret oluşuyor çünkü kendileri hayatlarını saçma ideolojiler uğruna ya da köpek gibi gece gündüz çalışarak boşa geçirdiklerini fark ediyorlar. Gençlerin bu rahat yaşamlarının mahvolmasını istiyorlar, gençlerin de kendileri gibi azap içinde yaşamalarını, mutlu olmamalarını istiyorlar. Bunun için de gençlerin hayatlarını karartacak ne varsa onu yapıyorlar. Sadese yobaz yaşlılar değil, tutucular, cemaatler, hayatlarını yaşayamayanlarda da benzer kin var. O kadar mutsuzlar ki başkalarının mutluluğunu, keyfini kaldıramıyorlar. İstiyorlar ki herkes kendileri gibi sürünsün. Psikiyatrist Wundh demiş ki: Ölüler şeytana dönüşüp yaşayanları kıskanırlar ve intikam almaya çalışırlar, benzer kin hayatlarını yaşayamayanlarda da vardır. _Yabancılarda yaşlılar bilge olup gençlere yol gösterirken, Türkiye’de gençler bilge ve kara cahil yaşlılara doğruyu anlatmaya çalışıyor. Bu yaşlı cahiller ölmeden Türkiye hiç bir zaman düzelmez ve maalesef bu saatten sonra da eğitilemezler. Ömürleri boyunca sığır gibi yaşamaya alıştıkları için herkesin de kendileri gibi ortacağda yaşadığını zannediyorlar. Gençler temizlikçi-inşaat amelesi-tuvaletçi olsun, ayak işlerinde çalışsın ve asgari para alsın, evlenmesin, ev, araba sahibi olmasın, sürünsün diyorlar. Kendi çocuklarına gelince de onlar en iyi yerlerde olsun. Bizi yönetemeyen ve ülkeyi batıranlar ise her türlü lüks içinde yaşasın diyorlar. _Gençler, dedeleriniz geleceginizi satti. Onlar yuzunden sen ölene kadar calisacaksin. Babalariniz ve anneleriniz bademlere, yobazlara oy verdi. Liyakat kalmadi ve devlet malı talan edildi. Bademler cikip dese ki emeklilere 100 lira zam yapicam, gidip senin gelecegini tekrar satacaklar. Bunlari bilesin. Kusura bakmasinlar ama x kusagi, geri zekali, gereksiz, okumayan, kendini yenilemeyen, kolayina kacan nesil olarak kaldilar. Bugun ne ekersen yarın onu biceceksin. Etrafindaki insanlarin ortalamasi olacaksin. Salak, soytari, kabadayi arkadasin varsa, birak gitsin. Aziz nesinin dedigi gibi 'siz icinizdeki zubuklugu bitirmediginiz surece, sizi sömüren zubukler bitmeyecek'. Yani bu millet cemaatleri, hirsizlari destekleyip sevdi. Cocuklariniz sizi de bela ile anacaklar cunku onlarin gelecegini sattiniz. _Nefes almayı yaşamak sanır olduk. Ne desem, ne tür lanetler etsem az. Şu ülkenin insanlarına, yaşlılarına falan saygım vardı bir zamanlar. Otobüste şurada burada gözlerimin içine bakıyorlar kalk da oturayım gibisinden. Öyle tiksinirek bakıyorum ki gebersinler gibisinden. Ne saygı kaldı ne bir şey. Kocaman bir gençliğin geleceğini çaldılar. Keşke sadece bizim olsa. Doğmamış çocuklarımızın geleceği çalındı. Dünyanın bütün lanetleri üzerinize olsun. Bunları delik bir botla atlantik okyanusuna bırakacaksın. _Bu zihniyet, gebertsen de yine İsmet İnönü’yü asker kaçağı ilan eder ve fırsatını bulduğunda seni beni bi kaşık suda boğarlar. _Yaşlılara soruyorlar, eskide ne yaşadın? “Yağ kuyruğunda bekledik, şimdi beklemiyoruz.” Yaşamları bundan ibaret. Bu yaşlılar çok kötü insanlar. Kendi nefisleri için kendi evlatlarının torunlarının geleceklerinin yok olmasına göz yumuyorlar. ___ _1930'lar Almanyası – 2002 Türkiye’si: _Her şey zamanına, mekanına ve şartlarına göre değerlendirilir. Almanya ve Japonya dümdüz edilmisdir fakat 20 yil sonra daha da güçlenerek ortaya çıkmıştır. Bunun tek nedeni var: Vasıflı ve tecrubeli insan gücü. Bu güç de şakkadanak yaratılamıyor. 100-150 yıllık süreçler ve birikim sonunda ortaya çıkıyor. TC ise okuma yazma orani % 7 olan zır cahil, vasıfsız, üstüne dogmatik bir toplumla, osmanlının taktığı borçlarla, bozkırda işe başlamıştır. _Almanların dünya savaşı tazminatı ve borçları vardı. Bizim İmf borçlarımız. Almanlar 1929 buhranını yaşadı. Biz 2001 krizini. Almanlar radikal siyasetçi hitler'i seçti. Bizimkiler radikal siyasetçi erdoğan'ı. Ancak ikisi arasında öyle büyük bir fark var ki everest dağı yanında kaldırım taşı kalır. Hitler, alman kültürüne, alman mühendisliğine, almanlığa dair her şeye hayran, kendi ülkesini yüceltme peşinde bir adam. Erdoğan, Türk kültürüne, Türke ve Türklüğe dair her şeye düşman. Türkiye sınırlarını değiştirmeyi hedefleyen bop projesinin eşbaşkanı. Almanlar yaşadıkları akıl tutulmasının bedelini 45 sene ikiye bölünmüş bir ülke ve soykırım damgasıyla ödediler. Bizse sanırım soykırıma uğrayarak ve ülke topraklarının bir kısmını kaybederek ödeyeceğiz. Bir millet çığlık çığlığa, huşu içinde kendini uçurumdan atar mıymış? Atarmış. akp bize bunu gösterdi. Ülkemin cahil kesimine hitap ediyorlar. Sayelerinde ne kadar çok eğitimsiz insanımız olduğunu gördük. Batıya dönük olmanın, medeni hayat yaşayabilmenin, ay sonlarında aldığımız otomobilin taksitlerinin 3 ay bizi zorlayacağını düşünmektense, yiyecek yemek bulamamaya şükretmeyi kabul ettirebildiler bu kesime. Siyasi başarıdan ziyade cehaletin ne kadar büyük bir problem olduğunu gördük. Yeni geleceklerin ilk işi eğitim sistemi üzerinde çalışmak olmalı. Gerekirse 2. Dünya savaşı sonrası japonya gibi oy verme sisteminde eğitim katsayısı getirilmeli. Türk milletinin hak ettiği ve kendi isteğiyle geldiği noktadır. Bu halk kendi kibriyle, cehaletiyle, ahlaksızlığıyla yüzleşmektense; onu öven, eğitimsizliği yücelten, her türlü pisliği hak gördürebilen bir yönetimi arzulamıştır. Daha uzun yıllar boyu sürünmeyi, sömürülmeyi ve hayvan muamelesi görmeyi hak etmektedir ve aksini de talep etmemektedir. Bu seviye bile bu millete fazladır. ___ _Mülteci_ _Akp nin suriye politikasını defalarca onayladınız. Her seçimde "reiiiis" diye bastınız mührü. Eşek gibi bakacaksınız bu suriyelilere. Ülkenizi, ekmeğinizi, işinizi paylaşacaksınız bu insanlarla. Bir bok yediniz ama karnım ağrımasın diyorsunuz. Yok öyle. Suriyeli senin ümmetin, senin kardeşin de, Türkiye'de yaşayan Türk milleti uruguay'dan mı geldi? Aynı hassasiyeti burada yaşayan vatandaşına da göstersene. Paralı suriyeli avrupaya yatırımcı olarak gitti, mal ve toprak sahibi suriyeli zaten hiç gelmeyip yerinde kaldı, çapulcu ve dilenci sürüsü ise ülke içine dağıldı. Her bayram bunlar nereye gidiyor? Yaz günleri istanbul sahillerinde kim mangal yelliyor. Kafeler, avmler suriyeli dolu. Beleş yaşa, oku, vatandaşlık al, Türk kızlarına sarkıntılık yap. Ne güzel dünya. _Atatürk ve silah arkadaşları, yokluklar içinde savaşarak vatanı ingilize, yunana, fransıza kaptırmamış. Şimdi ise milyonlarca suri arap-afgan güle oynaya gelip işgal etti. Sen orta asyadan gel, binlerce yıl savaşarak vatan sahibi ol, bedel öde, acı çek, dünyaya meydan okuyup varlığını koru, sonra ilkel çöl bedevileri gelsin ve seni kendi vatanında hem maddi hem manevi olarak ezsin. İşte bu dramdır. _Bu ülkeyi yıkmayı, ermeni terör örgütü asalayla başaramadılar. özal'ın Irak'tan getirdiği 2 milyon çocuk doğurma makinesi belayla başaramadılar. pkkyla başaramadılar. Şimdi sözde sığınmacılarla, envai çeşit millete ev satışları, sülale boyu vatandaşlık hediyesiyle ve parsel parsel arsa satışları ile başarmaya çalışıyorlar. _Türkiyede laikler ve islamcılar bile birbirlerine tahamül edemezlerken hatta nefret ederlerken, çölden milyonlarca bedevi getirip siz kardeşsiniz diyorlar. _Suriyedeki muhalifleri hastanelerde tedavi edip bal-börekle besleyen reisçiler, türkiye muhalefetinin gözünü oyuyor. _15 temmuzda dışarı çıkmayanlar hain; ülkesini bırakıp kaçan suriyeliler kardeş. _5 milyon suriyeli, 80 milyonu esir almış. Böyle korkak olursan adamlar da açık açık siz gideceksiniz der. _En başından beri Suriye iç savaşının alevlendirilmesi, sınırlarımızdaki mayınların AB fonlarıyla temizletilmesi, yaşanan kontrolsüz göç hepsi planın parçaları. En acınası şey de; Anadolu halkının "Kemalist Diktatörlüğü yıkıyoruz" diyen gericilerin bu hain planlarını desteklemesi. _Suri-Afganlara söylenecen söz: Bizim bu ülkedeki huzurumuz ve refahımız sizin canınızdan kıymetlidir. _Cahil, eğitimsiz, medeniyet görmemiş, suça yatkın, sosyopat, antisosyal milyonlarca sığınmacının elini kolunu sallayarak sokaklarımızda dolaşmasını istememek ırkçılık değil vatanseverliktir. İşgaldir bu! _80 milyonluk ülkeye dışarıdan 10 milyon insanın gelmesi dünya tarihinde bir ilktir. Bu durumu klasik göç-mülteci tartışmalarıyla açıklamaya çalışmak gerizekalılıktır. _Yeryüzünün en gerizekalı toplumuyuz. Öyle malız ki bize sığınanlar nasıl sığındıklarından üstün olur demiyoruz. Arapların etmediği kahpelik, yapmadığı şerefsizlik ve ihanet kalmadı bize. Halen daha gardaşlarım diye bağırıyoruz. suri sığınmacıların 83 milyon vatandaşın hiç birinin sahip olmadığı hakları var. Halen daha gardaşımız diyoruz. Arapların ölümlerine gözyaşları döküp çocuklarının önünde kendini yakan babaya küfür eden bir toplum. Araplar, doğu akdeniz petrol ve doğalgazında israil ve rum kesimiyle ortak oldular. Fırsatını bulsalar yani ellerine düşsek, onların merhametine muhtaç kalsak kıtır kıtır doğrarlar, parçalara ayırırlar bizleri. Bizdeki arapperestler de muhammedin ordusu geldi diye göbek atar herhalde. Celladına aşık embesil insanlardan oluşan bir toplum olduk çıktık vesselam. Yapacak birşey yok. _Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi, Doğru Türkistan'daki zulmü ‘terörle mücadele’ olarak nitelendirerek Çin’e teşekkür etti. _1974 Kıbrıs harekatından sonra filistin lideri Arafat ve mısır lideri enver vedat, rumlara destek vererek düşmanımız ortaktır diye açıklamalar yapmışlardır. _suriyeli nargileciler:Suriyelilerin ne suçu var ki? Sen vatan haini olduklarını bile bile alıyorsan, Kendi vatandaşına yapmadığın bir ton ayrıcalık yapıyor, kendi vatandaşından üstün tutuyorsan, e haliyle o adamda(!) buranın patronu benim edasıyla dolaşır normal olarak Asıl lanet edilecek bunlar değil, oy uğruna, çıkar uğruna memleketi bunlara peşkeş çeken uzunla, ona o yetkiyi verenlerde…… şimdilik bir sıkıntıları yok. yeme - içme sıkıntıları yok. Barınma, sağlık sıkıntıları yok. bu yüzden bizimde bir sıkıntımız yok. dertlerimiz eften püften. yok sahilleri işgal etmişler, yok bağıra bağıra konuşmuşlar, yok laf atmışlar, yok ucuz iş gücüyle milletin işini almışlar. asıl sıkıntı bunların sosyal hakları elinden alındığında başlayacak _akp emevi dincisi bir partidir. emevi dinciliğinin doktrinlerinden biri arapçılıktır. bunlar islam dinine değil, arabizme bağlıdırlar. arap olan her şey bunların nazarında kutsal olduğu için, ülkeye getirilen suriyeliler bunlar için bir külfet, bir sorun ve bir tehlike değil; bir lütuftur. dünyanın hiçbir ülkesine aman savaş çıktı diye 5 milyon insan göç ettirilmez, bu planlı programlı bir olaydır. hedef anadolu türkünün demografik yapısını bozup, daha çok arap ve arapçı yaratıp kendi oy interlandını genişletmektir…. bizde bu kafa varken altimizdan ülkeyi çekip alsalar ağzımızı açmayiz. böyle bir sorun bizden başka hiçbir ülkenin başına gelmez. sadece hayal edin, hayalinizin bile kabusa dönüştüğünü göreceksiniz… _Milyonlarca çöl bedevisini ülkeye alıp birinci sınıf vatandaş yapmak, Türk tarihinin en büyük ihanetidir. İkincisi de yasadışı dinci terör örgütü feto ile işbirliğidir. Ülkemiz, ortaçağ zihniyetine dayalı dinci yapıyı, akılcı devrimini daha henüz yapamadı. Cumhuriyet bunun için var. İnsanın bir birey olduğunu, aklı, düşüncesi olduğunu bir kul olmadığını ve kendi kararlarını verirken aklıyla vermesi gerektiğini ve bunun içinde olmazsa olmazın laiklik olduğunu devrimlerle gerçekleştirmeye çalıştı. Emperyalizmin her seferinde neden din ve dincilik üzerinden gitiığini düşününce yapılanların daha iyi anlaşılacağı ortadadır. _Ülkenin demografik yapisi bir binanin betonu gibidir, ne cimentosu ne suyu ne demiri ne de kumu belirli bir orani gecmemeli, her biri de uygun kalitede olmalidir. bugun o betona muz kabugu, kimyasal atik, cam kirigi falan karistiriyorlar ___ _almancı - taklacı uyanıklar – Avrupa görmüş eşekler_ _Avrupa’da laik demokrasi altında özgürce yaşayıp, Türkiye’de şeriatı savunan bu alamancı taklacı uyanık kekolar, neyin ne olduğunu senden benden daha iyi biliyor. Neo gurbetçiler köyden ilk göçen tezek kokulu o naif dedelerinden bile beş kat daha çomarlar. Almanya'da en marjinal işleri yaparlar ama burada tarikatçı kesilirler. Almanya'da solcu burada ışid kafadırlar. 70’lerde donmuş kalmışlardır. Dedeleri zamanında türkiye’den avrupa’ya çalışmaya gitmemiş de, bunlar sanki 500 yıldır avrupa aristokrasinin bir parçasıymış gibi bir havalar. Görgüsüzlük üzerine ne varsa yapmaları ve bunun farkında olmamaları. Dünyanın en modern ülkesine gidip insanlıktan zerre nasip alamayıp memleketlerindeki hallerinden bile daha kötü bir alt kültür yaratabilmek sadece 70 iqlu sevimsiz anadolu köylülerinin yapabileceği bir şeydir. _Dünyanın en karaktersiz insan topluluğu almancılardır. Ben hayatımda bu kadar leş insan topluluğu görmedim. Almanya belki de avrupa'nın en becerikli halkı olan alman yahudilerini öldürdükten sonra yozgatlı gurbetçilerle sınanıyor. Almancılar da türk modernleşmesinin ileri cephesi olacaklarına, arabalarında son ses alişan dinleyip, köln'de ilahiyat okuyorlar. En fakir adamın bile gelip kral olduğu bir ülkeyiz ne yazık ki. _Almancılar "Osmanlı torunuyuz" deyip Avrupa'da yaşıyorlar; birde bize "Batı hayranı" deyip vatan haini diyorlar, iyi mi? _Gurbetçiler, 50 yıl önce trenlere doldurup ülkeden gönderdiğimiz vasıfsız muhafazakar köylülerin çocukları, şimdi istanbul'un elitlerinden bile zenginler. 1970’lerde Türkiye’nin eğitimsiz avam kesimi, almanyaya amele olarak en pis işleri yapmaya gitti. Genlerinde gericilik, eziklik ve yoksulluk var. Yıllar sonra vatanlarına zengin olarak gelmek, elit muamelesi görmek psikolojik olarak onları tatmin ediyor. Bizlerin satın almak için bir ömür harcayacağı fakat onlar için çerez parası olan bmw, porsche gibi otomobillerle memleketlerinde tur atmanın hayalini kuruyorlar. Sırf bunun için 3000 km yolu tepiyorlar. Orada değer göremiyorlar. İkinci sınıf insan muamelesi görüyorlar. Buradaki ilgiye açlar. Türkiye'nin ileri gitmesini ise kesinlikle istemiyorlar. Burada ekonomik sıkıntılarla boğuşanlar onların umurlarında değil. 30 kat değerli pasasıyla gurbetçi, Türkiye çok güzel deyip, asgari ücret alıp geçinemeyenlere şükretsinler diyor.. _Yurt dışından yaşayan Türkler o kadar kendi gettolarına sıkışmış, o kadar dışlanmış ve gelişmemiş ki bunun tüm hıncını buradaki insanlardan çıkarıyorlar. Türkiye’de çoğu köydeki herhangi bir tip bile bunlardan daha modern. Bunlar 60’larda gitmişler ve bunların çocukları dahil orada bir yerde sıkışmış kalmışlar, zamanı filan bükmüşler. 2022 Türkiye’sine de almanya’nın hiçbir dönemine de adapte olmamışlar. Böyle bir tür de bizim içimizden çıkmış. Öyle ki dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış türkler arasında bile en aşağı sınıfta kalanlar öncelikle almanya’ya göçenler. Herkes ıyy filan diye bahsediyor. _Gurbetçi, geçici süreyle çalışmaya veya okumaya gitmiş insana denir. Bir ülkede 40 yıl yaşayana gurbetçi denmez; o artık oranın bir parçası ve vatandaşıdır. Almancılar genel olarak 50 yıldır almanya'da yaşayıp kök salan Türk asıllı Almanlardır. Türkiye ile tek alakaları tatillerde buraya gelip yiyip içmek ve emlak satın almak. Bu insanların yılda bir kere geldikleri Türkiye'de, yönetim hakkında söz sahibi olmamaları gerek. Bir iranlı turistten farklarını bana kimse açıklayamaz. Almanya'nın azınlıkları niye gelip benim ülkemde oy kullanıyor, benim hayatımda geleceğimde söz sahibi olabiliyor? Biz elalemin maskarası mıyız? _Yurt dısında yasayan bir Türk olarak, almancilar kadar adi, düzenbaz, dolandıcı, kendini bir bok sanan ve sürekli dışlanmaya çalısan insanlar bulamazsiniz. Tüm pislikler bunlardadir ama bir yandan da hep ezilmis ve magdurdurlar. Siz gercekten turkiye'yi sevdiklerini mi saniyorsunuz? Turkiye biraz durumu duzeltse mesela 1 euro 2 tl'ye dusse bunlarin tamami turkiye cok pahali, turkiye'de tatil yapilmaz diye boklamaya baslarlar. Bu insanlarin dinleri imanlari eurodur. Bakin para degil euro. Bunlara euro ver, popolarını bile açarlar hemen. Önce parayla popoşarını satar sonra da magdur olurlar bizim popomuzu düzdüler diye. Böyle haysiyetsiz insanlardir bunlar. İçlerinde duzgun insan sayisi da bir elin parmagini gecmez. O yuzden evet almanya'ya isci olarak gidenler ve onlarin cocuklarinin hepsi bu tip insanlardir. _Dikkat edilirse yurt dışından gelen, ve milletle dalga geçercesine pişkin pişkin yalan söyleyen mahlukarın hepsi ya milliyetçi ya da muhafazakar! Ve halk ile dertleşen, keder duyan, doğruyu söyleyen gurbetçiler hepsi ya sosyalist ya da devrimci. _almancı: Menfaatlerim gereği almanyada solcuyum, türkiyede sağcı. Akp zamanı yapılanları neden görmüyorsunuz. Peki sen satılanları gördün mü? 8 fabrika satılıp kapandı. Ya git ya. Biz akp ile 15 yıldır yeni gelişmeye başladık ama avrupa 70 yıl önce oturttu sitemi. Muhabir: O zaman iyiye gitmemiz gerekmiyor mu? ___ _İsrail_ _İsrail 1967'de 6 gün savaşında arapları yendikten sonra, milyonlarca filistinliyi ürdün'e sürdü. Filistinliler müslüman kardeş falan dinlemedi. 1970'de ürdün'de iç savaş çıkarıp darbe yapmaya çalıştılar. Bugünkü kralın babası kral hüseyin'i devirmeye çalıştılar (Kara eylül olayları) Ürdün baktı filistinlilerle başa çıkamıyor, hepsini lübnan'a sürdü. Bu sefer 1975'de lübnan iç savaşını çıkardılar. Lübnan'da 1990'a kadar 15 yılda neredeyse taş üstünde taş kalmadı. Beyrut dümdüz oldu. Suriyeliler Türkiye'ye bu kötü amaçla yerleştirildiler. Başta tayyip "esad zulmünden kaçtılar" diye anlatıyor ama suriyelileri Türkiye'ye süren esad değil, işid. Işid, suriyelileri Türkiye'ye sürerek fırat'ın doğusunda pkk'ya yer açma amacıyla kurulmuş, amacını yerine getirince de dağıtılmış paralı askerler topluluğu. ___ _fetullah, şeyh said'in zihniyetinin ürünüdür ve tüm cemaatler birer fetödür. Hepsinin bitmek bilmeyen, tükenmeyecek hırsla, kinle Türk düşmanlıkları vardır. Hiçbiri de tarih bilmez. Tarih diye inandıkları yeşil sarıklı evliya palavralarına benzer hikâyelerdir. fetullahın görevi, antiemperyalist, amerikan karşıtı ve radikal İslamcı grupları ılımlılaştırmaktır. Bunun için Amerika tarafından finanse edilip korunuyor. İngilitere için çalışan Nakşibendi şeyh kıbrısinin yerini, fetullahın hizmet hareketi almaya başladı. İngiliz başbakan Tony Blair’in Fethullahçıların Dinler arası Diyalog projesine destek olup 3 semavi dini bir arada buluşturmuştu. İngiltere, avrupada üstünlük için, Almanya destekli sözde Batı düşmanı Milli Görüş’e rakip olarak Gülen tarikatını öne çıkarttı. Almanya, Anglo-Saksonların (Amerika ve İngiltere) İslam dünyasını ele geçirip Afrika ve Ortadoğuyu “İman Zinciriyle” kontrol etme girişimlerine karşı “Biz de kendi İslamımızı oluşturacağız” demişti. Almanya, akp’nin fethullah ile koalisyonuna karşı “Deniz Feneri” kozunu öne sürmüştü. _Fatih Altaylı: "Said Nursi fetö'nün fikir babasıdır. Yılanın başıdır. Kitapları tamamen hezeyandır. Dini açıdan bakılırsa da şirke bulaşmış bir meczıptur. Milyonlarca genci zehirleyip cemaat bataklığına sürükleyen bu ortaçağ artığının günümüzde yeri yoktur. İrtica ile sadece mücadele edilir! _Mahkemede hakim, seyh said’e sorar: -Neden isyan ettin. Cevap: -Din elden gidiyordu. Hakim: -İstanbul 5 yıl boyunca İngiliz, Fransız ve İtalyan işgali altında kaldı, o zaman neredeydin? Cevap: YOK! Hain Şeyh Said'in torunları aynı yolda devam ediyorlar. _1925 şeyh said ve arkadaşlarının idamı hakkında: Cumhuriyet ve laiklik düşmanlarına özgürlük yok. Döneminin apo ve fetö kırması olan pisliğin idamı kutlu olsun. Hem islamcıların hem hdpnin bu hain adamı anması bu yüzdendir. Askıda yobaz kampanyası mı vardı bir zamanlar. __ _İronik bir makale_ (Şeriatçıyız ama Avrupada yaşamak istiyoruz.) _Lisede tarih dersinde uyuyanlar, bugün 80 yıldır gizlendi dedikleri, çok gizli gerçek tarihimizi yeniden yazıyor. Dedelerinin mezar taşını okuyamadıkları için kahrolanlar, bugün bedava açılan Osmanlıca kurslarına gitmiyor, giden de Atatürk'e şükrediyor. Cumhuriyeti'i kötüleyip şeriat istiyenler, bugün dünyada nerede gerçek İslam'ın yaşandığı konusunda kararsız. Atatürk'e her türlü hakareti edip yine de Atatürk'ü Koruma Kanunu'ndan yakınanlar, bu kanunu Menderes'in ateşli bir konuşma ile kabul ettirdiğinden habersiz. Sansür nedeni ile gerçekleri söyleyemiyoruz, konuşamıyoruz, yazamıyoruz diyenler, bu ülkede çok kısa dönemler hariç 1950 yılından beri sağ partilerin iktidar olduğunu unutuyor. İnkılapların halkta karşılığı yok diyenler, 15 senede (1923 - 1938) yapılanların 79 yıldır neden değiştirilemediğine anlam veremiyor. Padişahlık sistemi devam etseydi hiç bir zaman cumhurbaşkanı oalamayacak olanlar, bugün iki ayyaşın getirdiği Cumhuriyet sayesinde cumhurun başkanı oluyorlar. Devrimler halka zorla kabul ettirildi diyenler, 2016 Türkiye'sinde "Bana yüzde elli yeter" demekte. Din ve devlet işleri ayrılmasın diyenler, Osmalı'daki dini anlamda en yetkili kişi olan Şeyhülislam'ın Milli Mücadele'yi isyan kabul ettiğini ve bu uğurda savaşanlar hakkında idam fetvası verdiğini bilmiyorlar. Atatürk'e "katil" diyenler, Türkiye'de okuma yazma oranının neden en fazla Tunceli'de olduğunu ve Tunceli halkının neden CHP'ye sempati duyduğunu sosyolojik olarak açıklayamıyor. Kimsenin zaten böyle bir iddiası olmamasına rağmen "Kurtuluş Savaşı'nı sadece Atatürk'mü kazandı canım?" diyenler, Istanbul'u Fatih Sultan Mehmet'in tek başına fethettiğini zannediyor. Atatürk halkı yoldan çıkardı diyenler, zinanın 1926 tarihli Eski Türk Ceza Kanunu'na göre suç olduğunu, 2004 yılında kabul edilen Yeni Türk Ceza Kanunu'na göre suç olmadığını dile getirmiyor. Atatürk içki içerdi, Osmanlı'da herkes evliyaydı diyenler, içkiyi yasaklayan 4.Murat'ın içkiden öldüğünü bilmiyor ya da Bomonti'nin Osmanlı zamanında kurulan bir bira fabrikası olduğunu okumuyor. Tek parti iktidarında yapılan inkılaplarla toplum özünden koptu diyenler, 1915 yılında sadece Osmanlı'nın başkenti İstanbul'da 359 genelev olduğunu araştırmıyor. ___ _Millete ve devlete karşı suçlar: Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama; Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak; Anayasayı ihlal, halkı askerlikten soğutma, Zimmet, adam kayırma, rüşvet, görevi kötüye kullanma, iftira, yalan yere yemin; … ___ _SSK Hastaneleri_ _SSK Hastaneleri, 2. Dünya savaşı sonrası 1946'da İnönü zamanında İşçi Sigortaları Kurumu adıyla kurulup 1964’te SSK olarak değiştirildi. SSK, İşçi primleriyle oluşan bütçe ile kendi hastanelerini, eczanelerini hatta ilaç fabrikasını kurmuştu. SSK’da kâr mantığı yoktu. Hastadan ücret alınmazdı. 1980 sonrası liberalizm nedeniyle yatırım yapılmadı. İstanbul 1975’te 3 milyonken de aynı hastaneler, 1990’da 10 milyon olunca da aynı sayıda hastaneler vardı. Sağlık sektörü özelleştirilecekti ama ssk hastaneleri kendi fabrikasında kendi ilacını ürettiği için özel hastaneler için tehdit oluşturuyordu. Liberal iktidarlar tarafından önce çökertildi ve halk bıktırıldı –hastane kuyrukları, ilaç eksiği vs. Özal’lı yıllarından başlayarak kalp ameliyatları yapması yasaklandı. MRG gibi görüntüleme cihazlarının alınması yasaklandı. Ssk 2005’te sağlık bakanlığına Sgk’ya devredilip tasfiye edilmiştir. Ssk ilaç fabrikası kapatılmıştır. Başbakan Çiller’in “son komünist kale” dediği ssk işçi hastanelerini yıkmak Akpye nasip oldu. _Ali tezel: Ssk’nın kendi hastaneleri ve eczaneleri vardı. 1997de imf eczacı alımını durdurdu ve sistem bozulunca ilaç kuyrukları oluştu. 2005’te tüm hastaneler sağlık bakanlığına devredildi ve tüm eczaneler halka açıldı. % 35’lere varan kar ile eczacılar bayram etmeye, bol bol ilaç satmaya başladılar. Doktorlara da bol ilaç yaz, bol kazan sistemi getirdiler, yani performans sistemi. Bu düzenden herkes memnun. Ama kapitalist sistemin genel karakteristiği, öpmek istediklerinde önce akşam yemeği yedirirler, eğlendirirler ama gece eve göndermezler. Muayene ücretleri ve ilave ücretler getirilince eczacıların kar oranları düşdü. _Kapitalizmin genel kuralı: Bir sistem işlerine gelmiyorsa, sistemi tıkayıp, halka acı çektirip, sistemden şikayet ettirirler. Sonra da sizin için sistemi değiştirdik deyip hem halkı kazıklarlar hem de alkış alırlar. _Yeşil kart : Yardıma muhtaç ve sağlık güvencesi olmayan kişilere ücretsiz olarak sağlık hizmeti alabilmeleri için verilen bir belgedir. Yeşil Kart, Türkiye'de ilk kez 1992 yılında, DYP ile SHP'nin oluşturduğu 7. Demirel Hükûmeti tarafından verilmiştir. _Kar varsa özelin, zarar varsa kamunun. Kazan kazan taktiği. __ _Ekonomi_ _Fakirleştikçe mutlu olan bir topluma yapılacak en doğru şey. Zam üstüne Zam. _Oecd - Ekonomik İşbirliği Örgütü raporu: Türkler, dünyanın en ahlaksız ve cahil topluluğu. _Türkiye, resmi enflasyon verisiyle Dünya Sefalet Endeksi’nde birinciliğe yükseldi! Türkiye 93.3 puanla Sefalet Endeksi’nde dünya birincisi oldu. Enflasyon ve işsizliğin toplamından oluşan Sefalet Endeksi’nde Türkiye en yakın takipçisi Arjantin’e 3.4 puan fark atarak ilk sırada yer aldı. Üçüncü sırada yer alan ülke ise Güney Afrika. Bir ekonominin durumunu ve uygulanan ekonomik politika¬ların başarısını ölçmekte kullanılan bir endekstir. Ülkedeki yıllık enflasyon ve işsizlik oranlarının toplanması ile yıllık sefalet endeksi rakamlarına ulaşılır. Harvard Üni. Prof. Jeffrey Frankel: "Türkiye’deki enflasyon kendi politikalarının sonucu. Küresel enflasyon sadece 4 puan arttı." _Dünya Bankası’ndan açıklama: “Türkiye; Zimbabve, Lübnan ve Venezuela'nın ardından gıda enflasyonunda dördüncü sırada. _Suudi Arabistan Finans Bakanı: "Türkiye, Pakistan, Mısır gibi savunmasız ülkeleri desteklemeye devam edeceğiz." _Asgari ücret eleştirisi: Türkiye’de çalışanların yüzde 62’si asgari ücretli ve bu bir dünya rekoru. İYİ Parti vekili Arslan Kabukcuoğlu. _Türkiye'de ekonomik krizler: 1946, 1958, 1974, 1980, 1990, 1994, 2001, 2008, 2017-2023 _Mankurt_ _Türk efsanelerinde bahsedilen bilinçsiz köle. Mankurt haline getirilmek istenen kişinin başı kazınıp ıslak deve derisi sarılır ve böylece elleri kolları bağlı olarak güneş altında bırakılır. Deve derisi kurudukça gerilir. Gerilen deri başı mengene gibi sıkar ve inanılmaz acılar vererek aklını yitirmesine neden olur. Böyle bir kişi bilinçsiz ve her istenen şeyi sorgusuzca yapan bir köleye dönüşür. Günümüzde ise başka tekniklerle insanlar mankurtlaştırılmaktadır. _Lümpen_ _Hiçbir sınıfa ait olmayan, ne köylü ne şehirli, patron da değildirler, işçi de, sömürürler mi sömürülürler mi belli değildir. Zengin midirler yoksul mu, o da belli değildir. Bulanık insanlardır. Yaşamayı bilmedikleri için mağdur ve mazlum gibi görünebilirler. Silkelersin, 80 dönüm toprağı, 8 yerde apartman katı çıkar ama davar gibi dolaşır. Toplumun düzgün işlemesi için olmazsa olmaz koşullarından biri, "Normları" yoktur. Bir ahlak düzeni oluşturamamışlar, davranış kalıpları da geliştirememişlerdir. Dolayısıyla, çelişkiden çelişkiye yuvarlanırlar. Kerhanede kalp krizi geçiren hacı amca, yiyişen türbanlı kızla çember sakallı oğlan.. Tipler son derece güvenilmez ve kaypaktırlar. Bu yüzden arkanı dön, seni hemen satarlar. İstanbul'un dört yanını "köy camileriyle" donatırlar, estetik kaygıları yoktur. İyi yaşayanları kıskanırlar. Denize donla girerler. _Omurgasız_ _Sadece kendi çıkarları için renkten renge, şekilden şekle giren, iradesiz, yüzsüz, arsız varlık. İnsan, ilkeli duruşu sayesinde onurlu ve saygın bir kişilik kazanır. Kemikler insan vücudunu ayakta tutan omurga iken, prensipler ise insan şahsiyetini ayakta tutan omurgadır. İlkeleri olmayan insanlar, olaylar karşısında dik duramazlar. Çoğu zaman menfaat, makam, mevki ve para gibi şeyler için eğilip bükülürler. Bazen de korku karşısında iki büklüm olup ezilirler. Boyun eğip şartlara ve güce teslim olurlar. Rüzgâra ve zamana göre şekil değiştirirler. Rüzgâr gülü denen şey tam da bu omurgasızlığı tarif etmektedir. Tek dost kendi nefsleridir. Tek arkadaş kendi menfaatleridir. O yüzden menfaatleri bittiğinde kim olursa olsun terk edip bırakıp giderler. Belli bir kimlik ve şahsiyet sahibi olamazlar. Hiç kimseye karşı vefa ve sadakat sahibi olamazlar. Omurgasızlık insanı esir eder. Önce kendi nefsine ve tutkularına esir olur, sonra da güç ve yetki kimin elinde ise ona esir olurlar. Haksızlık karşısında susmak onu kabullenmektir. Haksızlığa itiraz etmemek dünyanın en soysuz duruşudur. Omurgalı insan kime yapılırsa yapılsın her zaman zulüm ve haksızlık karşısında dik duran insandır. Omurgasız ise hataya, yanlışa, zulme ve haksızlığa tanık olduğu halde itiraz etmeyip sessiz kalan sünepe insandır. Omurgasız insanlar bir gün onurlarını kaybettiklerinde ona bahane bulmaya çalışan insanlardır. Her hatada bir hikmet, bir neden bulup kendilerini haklı veya doğru göstermeye çalışan insanlardır _Pasif Agresiflik_ _Ezilmiş, aşağılanmış, dışlanmış hisseden kişilerin çeşitli kisveler altında saldırı yapmaları durumudur. Gülerken ısıran kişilerdir bunlar. Haksız yere karşı çıkar. Kendisinden üstün hissettiği kişileri küçümser, kusur ararlar. Onaylama ve övgü açlığı içerisindedirler. Saldırganlık dürtülerini, kin, öfke, kıskançlık, düşmanlık vs. oluşturur. Pasif agresifler, kendilerini kandırırlar. Kendilerine bir rol biçerler ve bu role inanırlar. Her şeyi kendi ihtiyacı doğrultusunda farklı algıladıkları için muhakeme hataları yaparlar. _Pasif agresiflerle mücadele yöntemleri: _Mantığı unut. 10 kişilik öv. Onunla değil kendinle mücadele et. Değer ver ve asla suçlama, değiştirmeye çalışma. _Cehalet_ _Cehaletin eğitimle ilgisi yoktur. İnsanların belirli kalıplar dışında düşünememesi, ilkeler etrafında değil liderler atrafında toplanmaları, çıkar uğruna ahlaksızlıkları mazur görmeleri, maddiyatçı olmaları, cinsiyetçi olmaları, seyahat etmemeleri, çocuklarıyla konuşmak yerine azarlamaları, başka kültürleri merak etmemeleri, yabancı kültürlerin de kendilerininki kadar değerli olabileceğini düşünmemeleri, gelişmiş kültürlere entegre olmamaları, kendilerini geliştirmemeleri, farkındalıkları olmaması, soğukkanlı olmamaları, her an tartışmaya hasız olmaları, düşmanlaştırıcı olmaları, haklarını bilmemeleri ve aramamaları(insan, işçi, tüketim), sistemin dayattığı yaşam gayelerini sorgulamamaları(vegiler, çalışmak), tabularının olması, hobilerinin olmaması, marka ve gösteriş takıntılarının olması, tüketim toplumu olmaları, estetik anlayışlarının olmaması, tarih coğrafya bilmemeleri, özümsediği değerler hakkında bilgisiz olmaları(din, osmanlı), aile içinde derin sohbetler yapılmaması, tv telefon ile çok vakit geçirmesi, kitap okumaması, sanata ve bilime ilgisiz olması, doğayla barışık yaşamaması hatta zarar vermesi, kültürlü insanları eleştirmesi, yabancı dil öğrenmeyi umursamaması, eğlenceden anlamaması, _Dogmatizm (Bağnazlık)_ _İleri sürülen düşünceleri, araştırmadan, incelemeden, tartışmadan mutlak hakikat sayan anlayış. Dogmatizm, her devirde gelişmenin karşısında durmuştur. Skolastik bir anlayıştır. Kendi fikrinin mutlak doğru olduğunu ileri süren her kişi veya sistem dogmatiktir. Metafizik öğretilerin tümü dogmatik öğretilerdir. Dogmatizmin zorunlu sonucu zorbalıktır. Zira farklı düşüncelere yer yoktur. Ortaçağda deneylerle kanıtlanamayan kurallar, engizisyon işkenceleriyle kanıtlanmaya çalışılmıştır. Örnek vermek gerekirse, dogmatizm, masum kişinin ateşe atılsa bile yanmayacağı inancına varmış, bundan da ateşe atılınca yanan kişinin suçlu olduğu sonucu çıkarılmıştır. Dogmatizmin karşıtı septisizm yani şüphecilik, kuşkuculuktur. _Bağlılık: Sadakattir. Bağımlılık: Kişinin zarar verici sonuçlarına rağmen kendini mecbur hissetmesi. _Şark Kurnazı_ _Ortadoğu tarzı ilkel bir hilekarlık ve açıkgözlük durumu. Argoda “köylü aklı”. Bir koyayim bes alayim; kisa zamanda köse döneyim; yayilayim, genisleyeyim, ureyeyim, etrafimi kendime benzeteyim seklinde ozetlenebilecek pragmatik dusunce bicimi. Menfaatine göre davranıp laf kalabalığıyla kendini haklı çıkarmaya çalışır. Bu ahlaksızlığın zeka olduğunu düşündür. _Örnek = Zübük: Bir halk deyimi, kendi çıkarları için her yolu mübah sayan kişi, sözünde durmayan, üçkağıtçı, egoist, düzenbaz, ahlaksız, kalleş, namuzsuz, palavracı, dönek… _Şark kurnazlığı, yalancılıktır, sahtekarlıktır, ahlaksızlıktır, menfaatçiliktir, bencilliktir. Genelde eğitimli ve kültürlü değillerdir. Şark kurnazı kabadır, terbiyesizdir, seviyesizdir. Dün söylediğini bugün reddedip, yarın bambaşka şeyler söyler. Din, ezan, bayrak herkesten önce onun konusudur. _Kendini diğerlerine göre çok zeki sanıp, diğer insanları aptal yerine koyarak, kendi çıkarına olan işleri yapan zeki olmayan insanlardır. _Çarşı-pazar tecrübesi, sokak kavgaları, yedikleri kazıklar, çektikleri yoksulluk ve çileler derken, hayat boyu her durumda işe yaradığını düşündükleri "sihirli bir yöntem" sahibi olmuşlardır. Bu yöntem öyle üniversiteler bitirmekle, birkaç diploma almakla, profesör olmakla, çok dil bilmekle falan olmaz. _Kendilerine uzak gördükleri "entelektüel", "elit", "büyük kentli" gibi sıfatların karşısına "millet"le, "Anadolu"yla, "mağdurluk edebiyatı"yla ve "din"le çıkmayı severler. İçten içe, hatta bazen de açık açık nefret ederler aydın insanlardan. Kendilerini "halktan biri" ve "çoğunluğun temsilcisi" olarak göstermeye bayılırlar. Ama aslında insanları, halkı pek sevmezler. Onları kullanmayı severler; onların saygısı, korkusu ve bağlılığıyla bir yerlere gelmeye bayılırlar. Önce "kan bağı" ve "aile ilişkileri" gelir. Yabancılar, başka dinlerden ve mezheplerden gelenler, farklı ırklara ve milletlere ait olanlar potansiyel düşmandır; onlara zinhar güvenilmez. Şark kurnazı, insanları kendi menfaati doğrultusunda kullanmak için "onlardan biri" olmayı, onlar gibi konuşup davranmayı, onların zaaflarını öğrenip yararlanmayı iyi becerir. _Açlık_ _Yeterli düzeyde beslenememektir. Türk halkının yarısı açlıktan duvarları kemirse, yine avm-kafeler dolup taşardı. _Birçok açlık çeşidi de vardır. Fiziki açlık, sevgi, saygı, itibar açlıkları gibi. _Türkiyenin yarısı aç. Evi, arabası, telefonu olan açlar bu zamanın açları. Yıllarca yemeden içmeden kredi ödüyor. Dinozorlar ise eskiden yamalı pantolon vardı ama şimdi yok diyor. Eskiden kraliçe elizabet yünlü çoraplar giyerdi ama bir süre sonra en fakirler de giymeye başladı. Zaman değişiyor. _Almanyada açlık sınırı yok. Yoksulluk sınırı ise 2250 euro ve halkın %15’i 2250 euro altında maaş alan yoksullardan oluşuyor. **************
··
1 artı 1'leme
·
3.879 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.