"Savaş Sırasında Mutlu Yaşıyorduk
Ve başkalarının evlerini bombaladıklarında, biz protesto ettik
ama yeterince değil. Ben
yatağımdaydım, yatağımın etrafında Amerika
çöküyordu: görünmez ev görünmez ev görünmez ev, peş peşe--
bir iskemle çıkardım dışarı ve güneşi seyrettim.
Para ülkesinin,
büyük para ülkemizin, para şehrinin para caddesinin
para evindeki feci bir hükümranlığın
altıncı ayında, biz (bizi bağışlayın)
savaş sırasında mutlu yaşıyorduk."
Aman Allah'ım!! Ben ne okudum böyle. Nasıl vuruyor bu kitap gerçekleri yüzümüze. Şiirlerle kurulmuş bir tiyatro oyunu tarzındaki bu eser şiddet ve baskı karşısındaki sessizliğimizi çok üst seviyeden anlatıyor. Kuşatılmış bir kasabada askerler tarafından vurulan sağır bir çocuk ile başlıyor hikâye. Bu ölümle sağırlık bir direnişe dönüşüyor ve halk bir işaret dili oluşturuyor. Her sayfasına tekrar dönüp baktığım, içime işleyen hem umutsuzluğu hem umudu yaşatan her zaman karşınıza çıkmayacak türde bir eser. Rus asıllı Amerikalı şair Ilya Kaminsky, bu eser için on beş yıl emek vermiş. Böyle bir emek için bile okumaya değer.