Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kafanızda kavak ağaçlarından korunaklı kaleler inşa etseniz bile, acıdan kıvranan doğa güçlerini zaptedip kendinize ait, yaşanabilir ve dingin bir gölete dönüştürmek için bütün bütün ormanlar devirseniz de, delice yuvarlanan akıntılara karşı koymak için maharetli yüzgeçlerinizi uzun süre çırpsanız da, çapalarınızı ve barınaklarınızı yerinden sökecek, ayaklarınızı yerden keserek sizi kendisiyle beraber alıp götürecek olan müzik vardır. Sonra da siz bir göçebe olursunuz; bir aylak olursunuz; bu müziğin azgın suları içine karılır, köpüklü şakaları içinde itilip kakılan bir oyuncağı olur, müziğin parlak mavi, yeşil çimenimsi veya kahverengi çamurumsu renklerini alırsınız; suya doygun, melankolik güneş ışığının aydınlattığı ve gümbürtüyle takırdayan taşların olduğu ağıtsı dibe doğru sürüklenirsiniz; porsuk ağacı yaprakları, ringa balıkları, kurbağa kemikleri gibi akıntının yakalayıp gelişigüzelleştirdiği diğer tuhaf şeylerle birlikte tekrar yüzeye yollanırsınız; durmadan değişen manzaralar -kıyıdaki çilli çocuklar, tavuk koroları, eli kulağında fırtına bulutları, yabani maydanozlara tüneyen haziran böcekleri- barındıran çetrefil sololarında da- ğılıp gidersiniz; ta ki müzik sizi alıp, boyutları ile şimdiye dek koruduğunuz olağanüstü uzaysal zekânızı anlamsız kılan bir yere dökene kadar.
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.