Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

320 syf.
·
Puan vermedi
·
32 saatte okudu
Seni hiç okumamayı dilerdim..
Offfff offf offff nerden okudum bu kitabı bilmiyorum.. sonlara doğru o kadar sinirlendim ki.. yarım bırakmaktan hoşlanmadığım için devam etmem gerekiyordu ve an itibariyle reading slumpa girmiş dahi olabilirim. Oysa ki yeni çıkmıştım. Başlangıç o kadar tatlıydı ki the notebook tadında romcom okuyacağımı düşünmüştüm. Arka plandaki toksik ilişki başlangıçta küçük aşağılamalar toplum içinde ana karakteri ki onu da hiç sevmedim aşağılamaktan bahsediyordu. Sonra mahrem fotoğraflarını internette yayınlamaktan şiddete oradan da tecavüz girişimine kadar devam etti. Birincisi yazarın hayatı boyunca zorbalığa şiddete tacize artık aklınıza gelecek ne kadar sıkıntılı durum varsa maruz kaldığını düşünmüyorum. Zaten kitabın sonunda da ailesinde ki güçlü kadınlardan bahsediyor ki kitabın arasına da kadın dayanışması serpiştirilmiş. Ama en azından yararıcığını kullanabilirdi bir yazar olarak beyni empatiyle fikirlerle dolu olmalıydı kelimelerini kullanabilirdi. Yapmadı. En azından bu duruma maruz kalan kurbanlarla belki öncesinde küçük röportajlar yapıp ona göre yazabilirdi bunu da yapmadı. Tacize uğramak yazarın kendini o güçlü gördüğü yerden baktığı gibi bişey değil şiddete uğramak böyle bişey değil. Evet kadınlara hiç birşey yapamıyorsanız sesinizi kullanın dedi belki kendine göre bu mesajı vermeye çalıştı. Ama anlatım o kadar sığdı ki ben bi kadın olarak tüm bunları yaşamak zorunda kalan kadının neden sesini çıkarmadığını neden konuşmadığını anlayamadım. Ana karakterle empati yapamadım. Eğer tacize uğramışsan ve sesini çıkarmamışsan ya da ne olursa olsun böyle bir şeye maruz kalmışsan evet bütün ilişkilerin bok oluyor. Güvenemiyorsun aşık bile olmuşsan kaçmak istiyorsun yeni bi ilişkiye başlamıyorsun başlamışsan bile belki o çok sevdiğin adamın yanında gözlerini kapatıp huzurla uyuyamıyorsun. Ve tacize maruz kalırken de eğer sesini çıkaramamışsan, belki insanlar ne der diye korktuysan o an kendini 5. Kattan atmayı bile göze alıyorsun ve bilincin tam olarak yerinde değilken bile.. tansiyonun dipleri görmüşken bile. Ölmeyi bile düşünüyorsun. Bunu istediğin için değil yaşamaktan tiksindiğin için değil. Çaresiz kaldığın için artık mücadele edemediğim için. O yaratığın dokunduğu yerlerinden tiksiniyorsun sesi mideni bulandırıyor yüzü şeytanınkinden farksız geliyor .. tabi herkes kendine göre yaşıyor ama bir ormanda ağaca kıstırılıp tecavüze uğramak üzere olan bi kadının duyguları ne hissettiği hiç bir şekilde verilmemiş. Bundan son derece rahatsızım böyle yaratıkların kurbanı olan istismara uğramış bütün çocukların, kadınların, yaşlıların ve erkeklerin adına.. rızası dışında buna maruz kalmak zorunda kalkmak zorunda olan herkes adına üzgünüm. eğer hiçbir fikriniz yoksa yaratıcılığız yeterli derecede çalışmıyorsa bunları ifade edecek kelimeleriniz yoksa öyle yazmak için bi hikayenin içine basit bişeymiş gibi bu durumu serpiştirmeyin. Çünkü hiç basit değil. Gelelim erkek karaktere o da başta çok tatlıydı. Aptalca esprileri kadınını etkilemeye çalışması onu görebilmek için binlerce mil yapması...şirin şapsal iyi niyetli ve en önemlisi hayatında ilk kez aşık olmuş bi adam.. ama işinde başarılı çalışkan disiplinli de bi adam. Bu adamla da ilk tartışmalarında ipleri koparıyorlar. Her neyse bu kadar aşık bi adam sensiz yaşayamam Naya diyen adam sevdiği kadın dayak yiyip tecavüzden kıl payı kurtulunca ormanda yarım saat yürüyüş yapıp rahatlayabiliyor. Şaka mı bu?? Sevdiğim adam hakkında birisi en küçük olumsuz bir yorum yaparsa sinirden deliye dönebilirim sahiplenme iç güdülerim devreye girer artık aşkım sevgim ne varsa devreye girer kendime hakaret sayarım kabul etmem. Yorum yapanın ağzının payını veririm. Ve o saatten sonra o kişi benim düşmanımdır. Ve bunu herkes yapar. Sevdiğimiz insanların başına bişey geldiğinde öylece izlemeyiz. Kötü bi olaya maruz kaldıklarında çekip gitmeyiz. Koruyup kollama isteği çok insani bi duygu.. Ama bu adam diyor ki tecavüzcüye daha fazla uzatma. Verdiği tepki bu kadar sonra da kadını öylece bırakıp ormanda sakinleşmeye çıkıyor. Ya bi tepki bi üzüntü ve sonra da sevdiği kadın bunu yaşadıktan sonra ayrılıklarına kaldıkları yerden devam ediyorlar. Taa ki kadın adım atıncaya kadar. Yahu tartışmanızda kapıyı yumrukladın sen barışmak için elinden gelen herşeyi yaptın ama ciddi değildik sadece seksti dedi diye sen nasıl kadınına destek olmazsın. Çeker gidersin bunu yapan yaratığa tam karşında dururken bi yumruk atma girişimin olmaz. Hadi girişimin yok isteğin dahi olmaz üstelik etrafta onlarca kişi toplanmışken. En şirin en şapsal biri bile sevdikleri söz konusu olduğunda bir canavara dönüşebiliyor. Yani yazarın bize nazik anlayışlı sevgi dolu diye pazarlamaya çalıştığı erkek de son derece saçmaydı. Ve kitabın sonlarına doğru diyor ki seni her zaman kollayacağım. Hayır kollamayacaksın senin sevdiğin kadının başına muhtemelen bundan daha büyük bir olay gelmeyecek. Ve sen kaçmayı seçiyorsun. Herneyse goodreadste belli oranda popüler olmuş ama genel olarak çok da popüler olmayan sevilmeyen bi kitap. Tabi herkes kendine göre farklı bi pencereden bakıyor ama beni çok rahatsız etti. Toksik ilişkileri severim ama belli bir yere kadar. Fazla nazik olmak da toksiklikmiş bu kitap sayesinde bunu da öğrenmiş oldum. Kimse de bunun bana sadece bi kurgu olduğunu yazmasın önemli olan alt metni okuyabilmek. Buradan nefis bir dram ve muhteşem bir aşk hikayesi çıkabilirdi potansiyeli fazlasıyla harcanmış bi kitap olmuş. Herneyse fazlaca yazım yanlışım olabilir okuyan olursa kimse kusura bakmasın. Son 100 sayfayı okumasaydım daha sakin olabilirdim ;)
Nasıl Flört Edilmez
Nasıl Flört EdilmezDenise Williams · Yabancı Yayınları · 2023111 okunma
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.