Gönderi

Kapkaraydı içi. Onu dinleyen, şehri üst üste dolduran yapılardaki insanların içinde bir tek mutlu kişi bile yok sanırdı. "Neden bu kadar kötümsersin?" dedim. "Sen neden değilsin?" dedi. "Çevreni görmüyor musun?" "En mutlu görünenlerine bile? Bütün bunlar üç oda, bir mutfak, iki çocuk düşü ile başlıyor. Sonra? Haydi bayanlar, baylar! Bu fırsatı kaçırmayın. Siz de girin. Siz de görün. Üç perdelik dram. Birinci kısım: Dağlar dümdüz İkinci kısım: Ne çok tepe! Üçüncü kısım: Ova batak. Bugünlük bu kadar baylar, iyi geceler. Yarın gene bekleriz." İçinden "Ha şöyle," dedi, "biraz sarsıl bakalım. Acelem yok benim, biliyorsun. Bir gün sana dünyada dayanılacak tek şeyin sevgi olduğunu öğreteceğim." Tünelin önünden geçtiler. "Acaba en çok hangimiz sarsıldık? Ev mi, yoksa kafasındaki 'ben' mi?"
·
20 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.