Karısı giysisi, bedeni, sesi, yüz ifadesiyle ona hep aynışeyi söylüyordu: ""Gerçek bu değil. Yaşadiğın ve yaşamakta
Olduğun her sey yalan. Senden hayatı da ölümü de gizleyen koca bir yalanı yaşadın sen." Bunu düşünmesiyle birlikte müthiş bir nefret, iğrenme yükseldi içinde, nefretle birlikte
fiziksel acılar, fiziksel acılarla birlikte iki adım ötesinde beklemekte olan ölümün kaçınlmazlığı bilinci... Yeni bir şeyler
oluyordu içinde: Bedeni eziliyor, sancıyor, soluğu kesiliyordu.