Gönderi

Başka bir benliğim olduğuna kendimi inandırmam gerekiyordu; o çalışkan, hiçbir işten kaçmayan, azimli, zorluklarla boğuşmaya her an hazır, gülmesini, eğlenmesini, kiminle ne konuşacağını bilen adamdan ibaret değildim. Bütün bunlara kaptırıp gitmemek için bir set oluşturuyordum, ama o setin öbür yanındaki parçam da hükmetmemeliydi bana. Onunla da varacağımız bir yer yoktu, bir denge kurmuştum kendimce. Gideceği yere kadar gider diyordum, (Kendime daha çok güveniyormuşum demek) Başarının neden olduğu böyle bir yanılgı var -bunun yanılgı olduğu o yaşlarda kavranmıyor genellikle- bir yerde bir şeyleri başardığını düşündükçe her alanda, her yerde ipleri elinde tutabileceğini, oralarda da başarılı olacağını sanıyorsun, oysa daha çok geçmişteki başarısızlık ve yenilgileri görmezden gelmeyi başarmış oluyorsun sadece.
Sayfa 143
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.