Hani şey gibi bu; kadın son bir kez ardına bakar çaresizce, adama tam bi şey söyleyecekken gözyaşları engel olur ve ağlaya ağlaya kaçar ya, işte öyle...
Melodrama; "ağlatı ve dramın bozulmuş, karikatürleştirilmiş biçiminden ortaya çıkan tür" olarak tanımlanır. Temel özelliği ise dünyanın "iyiler" ve "kötüler" olarak ikiye ayrılmış olmasıdır. Bu ikiye ayırma öylesine bariz ve keskindir ki, iyiler saf birer melek kötüler ise şeytandır sanki. Aşırı kurgusal dolayısıyla gerçekliğini yitirmiş, irrasyonel bir dünya resmi çizen bu kitapta olduğu gibi...
Diğer birçok örneğe benzer şekilde, bunda da bol bol acı göreceksiniz. Çilecilik, fedakarlık, acıyı yüceltme, acı çekme, acındırma kitabın şekillendiği temel unsurlardır.
Geniş kitlelerin en çok sevdiği şeydir zaten 'ağlayan kadın" görmek. Bu açıdan bakıldığında edebî bir değerden ziyade ticari bir meta değerine sahiptir. Geniş kitlelere istediklerini vermiştir yazar.
Melodram örneklerde görülen acı, bitmek bilmeyen gözyaşı, sonsuz hüzün ve bütün bu duyguların oluşumuna sebebiyet veren tesadüfî olaylar dizisinde, aslında İsa ile Meryem'in kavramlaştırıldığı söylenir, Hıristiyan kültüründe.
Hani şey gibi bu; bütün umutların tükendiği anda, çaresizce gökyüzüne bakar ve "beni neden terkettin" diye son bir kez sorar ya, işte öyle...