Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hayatımın en kararsız en karmaşık döneminde tanıdım belki de seni... Ama hayatın tüm karmaşasına karşı en net ve emin olduğum şey sendin. Sana olan sevgim, senin yanındaki mutluluğum, sesinde bulduğum huzur. Ben sana ne kadar netsem sende bana o kadar şüpheci o kadar karmaşık o kadar kararsızdın. Elini kalbime koydum inanmadın. Senin için ağladım bunu nefret ettiğin insanlarla kıyaslayıp beni o halde yanında istemedin. Çabaladım oldurmaya çalıştım çabamı görmezlikten gelip ne yaptın ki dedin. Ailemi karşıma aldım onlara seni kabul ettirdim bilmediğin hislerinden bahsettin. Kapında ağlarken sen yılbaşında ne giysem derdindeydin. Kısacası ben sana ne kadar net geldiysem sen bana bi o kadar karmaşık geldin. Sevmek bu değil dedin değiştim. Aşk bu değil dedin dediğin gibi aşık oldum. Bile isteye hiçbir erkeğin gururuna sığdıramayacağı şeyleri gözüme soktun, ben sen bunu yaparken sana zarar gelecek diye uzaktan seni korudum. Ne zaman iyi değilim desen sen benim tek bi kötü anımda yanımda olmasanda hep yanında olmaya sana iyi gelmeye bi şekilde yüzünü güldürmeye çalıştım. Bende kadınım bi omza bi güzel söze bi çiçeğe benimde ruhumun ihtiyacı var dedin. Ben senin yüzün gülsün diye sen yanımda ol veya olma kapını çiçeksiz bırakmadım. Ben söylemeden beni anla dedin hep seni daha iyi anlamak sen anlatmadan da hissedip yanında olmak için çabaladım. Kapında yanan sokak lambasının kaç saniyede bi voltajının düştüğünü, akşam o ışıkların kaçta yanıp sabah kaçta söndüğünü, apartmanında oturan sucunun gündüz kaçta işe gidip gece kaçta geldiğini, işe sabah hangi otobüsle gidip akşam iş çıkışı kaçta döndüğünü ezberleyecek kadar istesen de istemesende yanında oldum. Evini evim saydım. Bazı uyuyamadığım gecelerde evinin önünde buldum kendimi. Bi yatak olmasa da evinin önünde arabada uyuduğum geceler benim için en huzurlu gecelerimdi. Yıllar geçsede kokunu unutmamak, ezberlemek için öyle içime çektim ki. 6 ay sonra ilk buluşmamızda dahi hangi zamanda kullandığın parfümüne kadar ezbere biliyordum. Yüzündeki kırışıkları, neye nasıl cevap vereceğini. Ne zaman nasıl hasta olacağını veya o hastalıktan nasıl kurtulacağına kadar ezberledim seni. Bi gece sen dizimdeyken kirpiklerini saydım ben tek tek. Bi gün olur da benden gidersen unutmayayım diye. Gözümü kırpmadan yüzünün her ayrıntısını ezberlemeye çalıştım saatlerce. Yukarıda da dedim ya. Sen hep sen anlatmadan seni anlamamı istemiştin. Yine de anlıyorum seni hak veriyorum. Neden güvenemediğini, neden bana kendini bırakamadığını, korkularını, sebeplerini düşünüyorum. İsterdim ki bana inan, yanımda ol, mutlu olalım. Sana birşeyleri zamanla çok ispatladım, kanıtladım. Yine de kanıtlarım ve kanıtlamaya devam ediyorum. Ama çok üzülüyorum biliyor musun ? Çok yoruldum. Keşke biraz olsun inanabilseydin bana. Tek lafına hayatını değiştirip düzene sokan adama bu adam beni mutlu edecek evet, çabası, inancı da buna ispat diyebilseydin. Bataklıkta çırpınan ama çırpındıkca batan bi adam oldum. Çabasında emeğinde değilim helali hoş olsun. Ama çabalamadan benim olmak istediğim yerde olanları görmek beni çok acıttı bunu bil. Aklıma geldikçe hâlen bıçak saplanıyor kalbime. Keşke bu kadar çabaya karşı değersiz, en ufak birşeyde bi kenara atılabilecek bi adam gibi hissettirmeseydin bana. Git demenden korkmaktan kendim olamadım. Sevmekten, beklemekten, seni istemekten hiç yorulmadım. Yorulmayacağımda... Ama bu muallak, bu arada kalmışlık, acabalar , su gibi akıp giden zamana karşı bizim halen aynı yerimizde sayıyor olmamız beni öyle yoruyor ki. Kaldıramıyorum. Nazım HİKMET'in de dediği gibi aslında "ben artık şarkı dinlemek değil, söylemek istiyorum"... Ama zaman beni bi şekilde inançsızlığa sürüklüyor. Kafamı tırmalayan sorular aklıma mukayyet olmamı önlüyor. İçinde bi kırıntı bırakabildiysem, birazcık inancın varsa, azıcık da olsa oluru varsa bunun gec olmadan gel. Kendimi kaybetmeden, inancımı yitirmeden, son nefesimi vermeden. Geçirecek güzel günlerimizi daha fazla kısaltmadan gel. Gel ki yıllardır tohum olan ömrümüz filizlensin. Ben toprakta çürüyüp giden bi adam olmak istemiyorum...
·
1 artı 1'leme
·
114 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.