Sosyal bilimler alanında okuduğum ilk kitaptı.2002 yılında okumuştum.Voruluşçu felsefeyi gayet iyi bir şekilde psikolojiye uyarlayan bir kitap.Kitapta genel olarak; tüm insanların bilinaltında yer alan ortak duyguların Freud psikolojisiyle analizi yapılıyor. Ölüm korkusu mesela..Tüm insanlar ölümden korkarlar..Ama ölüm anındaki 10 saniyelik süreden mi korkarlar yoksa "unutulup gitmekten" mi korkarlar? Bazı insanlar bu ölüm korkusunun arkasında yatan "yokolup gitme korkusuna"; bir peygamber/ felsefi önder/psikiyatrist gibi bir kişinin tüm öğütlerini ve önergelerini uygulayarak çözüm bulmaya çalışmıştır. Bu şekilde , ölüm korkusunu yenmeye çalışmışlardır. Bazı insanlar; dine girerek bu yokolma korkusuna çare bulmaya çalışmış. Bazı insanlar da, dünyada kendilerine ait bir iz bırakarak bu yokolma duygusunu yenmeye çalışmışlardır. Örneğin, ileri derecede kanser hastası olan bir kişi, ileri yaşına ve hastalığına rağmen resim sergisi açmaya ya da yüksek bir dağa tırmanarak bu yokolmaya direnmeye çalışmıştır.Beni çok etkileyen bir kitap oldu..