Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

NE FEMİNİST, NE YOBAZ! ERKEK ve KADIN...
- "(...)İslâmcılar olarak kadın hakları mevzuunda konuşmaya pek alışkın değiliz. Genellikle kaçınıyoruz bu mevzudan. Konuşmazsak işler yolunda gider sanıyoruz. Yahut sadece kadınlara haddini bildirmeye dönük kızgın vaiz tiplemelerimizin İslâmî olduğunu düşünüyoruz. Konuşmak isteyenler de kolayca feminizmin diyalektiğine kapılıyor ve onlar gibi konuşmaya başlıyor. Oysa Asr-ı Saadet’te bu işler hiç de böyle değildi. Hazret-i Ömer, “Biz Cahiliye’de kadınlara değer vermezdik, Kur’ân gelince onların hakları olduğunu öğrendik” diyor. Kadınlar, bazan Allah’ın Elçisi’nin yoluna çıkarak, bazen Halifelerin yakalarına yapışarak, Kur’ân tarafından kendilerine tanınan hakların takipçisi olacak kadar güçlü kalmışlardır. Eşlerine ve toplumlarına karşı haklarını aramışlardır. Kainatın Efendisi şöyle buyurmuştur: “Erkeklerden bir çok kişi, kadınlardan yalnız iki kişi kemâle erdiler.” Bu sözün sayısız hikmetleri bir yana, Müslümanlara, feminizmle yobazlık arasında sıkışıp kalmamaları hususunda da bir ölçü verir. Demek kadın da tıpkı erkek gibi, kemâle erme imkânına sahiptir. Arada teorik bir eşitlikten söz edilebilir. Fakat pratikte kadın bu imkânı kullanmaya çok elverişli değildir. Zira onun tabiatı istemekten çok istenen olmaya, yapmaktan çok yaptırmaya, şiir yazmak yerine kendisine şiir yazılan olmaya yatkındır. Feministler bunu böyle anlamazlar. Onlar kadın ve erkeğin imkân olarak olduğu gibi tabiatça da eşit olduğunu savunur. Oysa kadın ve erkeğin tabiatları arasında eşitlikten değil, başkalıktan söz edilebilir. Kadın fail yerine münfail olmayı sever, ona doğru meyleder; ve bu tarih boyu tüm medeniyetlerde böyledir. Hayvanlarda da… Ataerkil anaerkil falan derler. Bunlar içi boş kurgulardır. Eskilerin Anatanrıça kültü; doğuran, bereketli (binbir memeli) tabiat anaya dair bir semboldür; kadın egemen falan değil. Feministler gibi yobazlar da bu hikmeti anlamazlar. Onlar kadının varolma imkânını elinden alır ve sonra onun tabiatından söz ederler. Bu tür bir tabiattan söz etme, bizimkinin tam tersidir. Zira yobazlara göre kadın “yaptıran” değil, “kendisine yapılan”; “istenen” değil, “isteyene boyun eğen”dir; münfail değil, meful… Şiir, his, güzellik gibi şeyler zaten haram! Şu hâlde yukarıdaki hadis, Müslümanlara, feministleri olduğu gibi yobazları da dışta bırakmayı öğretir. Kadının da tıpkı erkek gibi kemâle erme imkânı vardır; ama kadınlardan pek azı bu imkânı kullanmaya meyleder. Diyeceksiniz erkeklerden de öyle; çoğunluk ke mâl yoluna değil zeval yoluna teşnedir. Evet ama erkeğin tabiatça buna daha yatkın olduğu görülüyor.
Selim Gürselgil
Selim Gürselgil
adimlardergisi.com 28 Aralık 2022
·
144 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.