Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
-Yedek teğmen Peyami Efendi'nin evrakındaki isimleri inceledim. -Ne çıktı? -Ayşe isimli bir hemşire hiçbir kolordu seyyarında çalışmamış, İhsan isminde alay kumandanı yok. Kitabın en vurucu yeri olmasa da anlamı büyük bir paragraf. Zavallı Peyami. Belki de zavallı olan o değildir. Sonuçta hiç bir şekilde kalbi kırılmamış, sadece iki bacağını harpte kaybetmiş ve hatta belki de hiç varolmamış biridir Peyami.(!) Bu romanın özünü kaçıracak kadar müşevveş bir kafam vardı okurken. Her bir satırını dikkatle okudum tabii ama özü kaçırmak başka şey. Kalemin, bir kadının elinde oluşu da böyle durumları tetikliyor bende. Söylenmemesi, yazılmaması gereken şeyler yazıldığında böyle oluyor. Normalde, bir milletin harbin ortasında , nasıl bir mukavemet gösterdiğini okuyacağımı düşünmüştüm. Öyle olmadı. Harp harpti tabii. Ama bir de insanın içindeki harp var; onun için yedi düvel değil, bir 'dübel' kâfidir. İşte Halide Edip o biricik dübeli yazmış bana göre. Bir tane Ayşecik kaç kişinin gönlünü kıştan bahar, belki bahardan kış etmiş, yine de arkasını dönüp bakmadan, aralarından çekip gitmiştir. O bir tane dübel olmayınca harp , harp olmazdı. Halide Edip, bir kadın kalem olarak bazı durumları elbette kendi hissiyatından yazmış. Her kadın Ayşe değildir ama öylesi bir durumda çok kadınlar Ayşe'dir. En azından olmak çabasında olurlar. Nene Hatun bu durumun çok başka bir versiyonu. Bence bir üst sürümdür. Yalnız şu da bir gerçektir: Harp insanı insanlığından çıkarabilir ama fıtri bazı meyelanlara engel olamaz. Önemli olan bu hissiyata ne derece sahip çıkıldığı, nasıl kontrol edildiğidir. İnsan bir yandan milletini, bir yandan da kalbinin sahibi sevebilir. Savaşta bile değil, asıl savaşta bu normaldir. Savaşta, insan en önce suya, ekmeğe sonra da bir parça umuda muhtaçtır. Sıralama duruma göre değişir. O umut çoğu kez farklı şekillerde gelir. Herkesin umudu başka başka olabilir. Kimi dönüşte kızını cehaletten kurtaracağını hayal eder, kimi annesine alacağı yün çorapların hayalinde, kimi de sevdiğinin gözlerinin içine bakarak ölmeyi kurar. Hepsi de mazurdur, özgürdür bu hayallerde. Kimsenin hayal vadisini anlayışsızlıkla hakir görmek bizim işimiz değil. Bizim meselemiz Halide Edip'in kurgusundaki satır aralarını okumak. Evet Anadolu bir ateşten gömlek giymiştir bu doğru, yer yer insanın tüylerini diken diken eden paragraflar da var ama mühim olan, Ayşe'nin maşuk bilinmeyen olduğu bu denklemde, aşığı oynayanların halet-ruhiyesiydi bence. Ayşe İhsan'ı sevdi mi bilmem, Peyami Ayşe'yi ne kadar sevdi onuda. Ama bir satır arasında geçen Kezban, İhsan'ı, İhsan sandığı adamı çok sevdi. Bu çok net benim için. Fazla fedakârlığın, kişinin kendi kul hakkına girmesi demek olduğunu onda gördüm. Zavallı Kezban. Nefsi için inancını satan Mehmet Çavuşlar. Siz o güruhun belli ki başını çekiyorsunuz. Hâlâ var sizin gibiler.... Benim için Ayşe Fatma meselesi değil tabi ki kitap ama kadınların 1. Dünya harbinde, Kurtuluş Savaşı'nda sadece cepheye koşmaktan ibaret olmadığının anlaşılması için önemli bu kurgu. Her şeyden önce bir kalbimiz var. Kadın erkek hepimizin bir yüreği ve o yüreğin içinde yaşattıkları var. O yoksa neden savunulsun vatan toprağı? Her şeyden önce neden vatan densin? Sevmek, sevilmek her şeyin üzerindedir. Binbaşı İhsan, normalde zaten asker olması zaten savaşlarla yetişmesine rağmen, kalbinin sahibini bulduğunda insanlığının zaafları ile tanıştı. Mehmet Çavuş padişahın yanlış yaptığını düşündüğü halde sırf Kezban'ın Binbaşı uğruna onunla evlenmeyi kabul etmesi üzerine çeteci oldu, zaafını yenildi. Peyami'ye gelecek olursam onunki hakiki aşk mıydı bilmiyorum derdim ama en başta paylaştığım kısım bence bunu açıklıyor. Bu hikaye gerçek değil, gerçek olabilir bir hâl sadece. Eğer öyleyse onun durumu için bir şey demeye gerek yok. Ayşe ve İhsan'ın ruhunun kavuşup kavuşmadığını da bilmiyorum. Bu dünyadan dargın ayrılan iki ruh sonra birleşir mi? Hiç bir fikrim yok. Ateşten Gömlek, gömleklerden bir gömlek belli ki. Ama sıcak ama soğuk ama kanlı ama ama... Herkes giyer bir gün. Ama 'hak', giydirir ama 'Hak'...
Ateşten Gömlek
Ateşten GömlekHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 202023,5bin okunma
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.