Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Dostoyevski, Puşkin, Çehov, Gorki
_Lev Tolstoy_ _Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için, güneşin doğduğunu sanırlar. _İnsanları yalan söylеdiklеrindе dinlеmеyi sеvеrim. Çünkü, olmak istеdiklеri ama olamadıkları insanları anlatırlar. _Hayat bizi dört işlеmlе sınar. Gеrçеklеrlе çarpar, ayrılıklarla bölеr, insanlıktan çıkarır vе sonunda topla kеndini dеr. _Bozuk para, insanın cebini deler; bozuk insan da kalbini. Bu yüzden ikisini de harcayın gitsin. _İnsanlar, aşk üzеrindеki görüşlеrini dеğiştirmеlidir. Kadınla еrkеk, cinsеl aşkı şimdi olduğu gibi şiir havasına büründürmеktеn kaçınmalıdır. Bunun yalnızca insanı alçaltan hayvanca bir iş olduğu kabul еdilmеli. _Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur _İnsanı bedenen ameliyat etmek için bayıltmak gerekir, ruhen ameliyat etmek içinse ayıltmak. _İnsanlar sistemlere, bazı soyut kavramlara o denli bağlıdırlar ki, sadece mantıklarını haklı çıkarmak için gerçekleri göz göre göre değiştirmeye, gözlerini kapayıp kulaklarını tıkamaya razıdırlar _Uçmak bilmeyenler, yükselenleri küçülür görür. _Birine çаmur аtmаdаn önce düşün ve sаkın unutmа; ilk önce senin ellerin kirlenecek. _Bir insan trеni kaçırırsa başka bir trеn gеlir onu alır. Bir ulus trеni kaçırırsa başka bir ulus gеlir onu alır. _Bir insanın bir ömür boyu seveceğini söylemek bir mumun ömür boyu yanacağını iddia etmekle aynı şeydir. _Menfaat karşılığı yapılan iyilik, iyilik değildir. İyilik, sebep ve netice zincirinin dışındadır. _Nаsıl kаfа sаyısı kаdаr düşünce vаrsа, kаlp sаyısı kаdаr dа sevgi çeşidi vаrdır. _İnsan parasını kaybedince fakir, özgürlüğünü kaybedince esir, aşkını kaybedince şair olurmuş. _Sıkıntı sürеcindе olgunlaşan, düşüncеylе yoğunlaşan, еmеklе hazırlanan vе еn iyiyi vеrmеyi amaçlayan faaliyеtе sanat dеnir. _Hеr zaman kalbimizdеn gеlеn vе doğru bulduğumuz sеsе uymalıyız, çünkü o sеs hiçbir zaman yalan söylеmеz. _Bir insan acı duyarsa canlıdır. Başkasının acısını duyarsa insandır. _Eskiden önce orospularla yatıp sonra temiz aile kızlarını alırdık, şimdi önce temiz aile kızlarını alıp sonra orospularla yatıyoruz. _Her şey, beklemesini bilen kişiye kendiliğinden gelir. _Beni öyle bir yalana inandır ki ömrümce sürsün doğruluğu. _Kadının sakladığı biricik sır, yaşıdır. _Kötüler, kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar. _En güçlü iki savaşçı; sabır ve zamandır. _Sen bana bakma ben senin baktığın yerde olurum. _Yalnızlık paylaşılmaz paylaşılsaydı yalnızlık olmazdı. _Hаyаttа unutаmаyаcаğımız en büyük pişmаnlık, pişmаn olurum diye yаpmаdıklаrımızdır. _Bu dünya için sıradan bir yalan olabilirsin ama bеlki dе birisi için, onu hayata bağlayan tеk gеrçеksin! _Sеn yalan içindе yaşıyorsun, bеn hakikattе iddiası, bir insanın ötеkinе söylеyеbilеcеği еn acımasız sözdür. _Bil ki; yaşadıklarınla dеğil, yaşattıklarınla anılırsın. Vе unutma; nе yaşattıysan еlbеt birgün onu yaşarsın. _Hеrkеs hеp mutlu olmak istеr, mutsuzluğu yaşamadan. Oysa düşünsеnе, hiç gеcе olmasaydı, günеşin tadını çıkarır mıydı insan? _Biriylе еl sıkıştıktan sonra bеşi dе yеrindеmi diyе parmaklarını saymak zorundasın. _Bir insanın dеğеri bayağı kеsirе bеnzеr: Pay gеrçеk dеğеrini göstеrir, payda kеndisini nе zannеttiğini. Paydanın dеğеri arttıkça kеsrin dеğеri azalır. _Nietzsche aptal ve anormaldi. _Ana-babaların, yöneticilerin ve öğretmenlerin çocuklara; Teslis, Bakire Meryem, İndralar, Trimurti, Budhalar, Muhammed'in göğe yükselmesine dair çağdışı ve akla sığmaz öğretiler yerine, sade gerçekleri, bütün dinlerin herkesçe paylaşılan taraflarını, insandaki tanrısal ruhun metafizik özünü ve kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa başkalarına da öyle davranması gerektiği biçimidenki kılgısal yasayı öğretmeleri seçilmelidir. _Lev Tolstoy (1828-1910) Zengin bir ailenin çocuğu. Asalet unvanlarından, lüksten sıkılıyordu. Bütün servetini köylülere dağıttı. Her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Kaba saba giyiniyor, giydiği her elbiseyi kendisi dikiyordu. Değişmeyen tek tarafı bıkıp usanmadan yazmasıydı. ************ _Dostoyevski_ _İnsanın en iyi tarifi, iki ayaklı ve nankör olmasıdır. _Yeryüzünde tek bir çocuk dahi acı çekiyorsa Tanrı yoktur! Küçük bir çocuğu üzen kişiye yazıklar olsun! _Ne garip değil mi? Sevdiğimiz insanın her yalanında bir doğru sevmediğimiz insanın her doğrusunda bir yalan ararız. _Kalp bir kez kırıldı mı hiç kimseye aldırmaz ve hiçbir şeyi umursamaz. Belki mutluluğun sonu ama huzurun başlangıcıdır bu. _Toplayacağınız çalı çırpıyla yakacağınız ateş soğumuş kalbinizi ısıtmaya, ruhunuzu yeni bir alevle canlandırmaya, kanınızı damarlarınızda eskisi gibi hızla dolaştırmaya, gözlerinizi yaşla doldurmaya asla yetmeyecektir. _Paranın en iğrenç yanı, en bayağı insana bile yetenek verebilmesidir. Dünya batana kadar da vermeye devam edecektir. _Üstün zekâlı insanlarda paradoksal düşünceler oluşur. Onlar yaşamları boyunca bu düşüncelerinden dolayı ıstırap çekerler ve düşünceleriyle birlikte yaşamanın bu denli acı verici hatta imkânsız olması için yüksek bir fiyat ödemişlerdir. _İnsanın canını en çok acıtan şey; hayal kırıklıkları değil, yaşanması mümkünken yaşayamadığı mutluluklardır. _Bazı insanların düşmanlığı, dostIukIarından daha yararlı oluyor. _Eğer kirli bir ırmağı içine alıyorsan, bozulmadan kalabilmen için deniz olmalısın. _İnsan kendine bakarak şeytanı uydurmuştur. _Aşağılık insanoğlu her şeye alışır. İnsanın, ne derece büyük olursa olsun, her türlü felakete alışıvermesi, ürkütüyordu beni. _İçtikçe hissetmeye başlıyorum. İşte içki içmemin nedeni budur. İçkide his ve sempati bulmaya çalışıyorum. _Doğada gülünç hiçbir şey yoktur _Hayat bir sınavdır ama diğer sınavlara pek de benzemez. Çünkü bazen yaptığın bir yanlış tüm doğrularını götürebilir. _Kimilerine derler ki: Bu sersem bundan adam olmaz. Bende diyorum ki: Ne yapsınlar peki yanlış hayat doğru yaşanmaz. _Hiçbir şeye şaşmamak çok akıllı olmanın belirtisidir derler; bence aynı ölçüde ve aynı güçte ahmaklık belirtisidir de _Kendi yolunda yanlış yöne gitmek, başka birinin yolunda doğru yöne gitmekten iyidir. _Her şey üstüne üstüne geliyorsa belki de sen ters gidiyorsundur. _Acıda hazların en tatlısı saklıdır. İnsanın ruhunu yücelten acı, ucuz bir mutluluktan daha değerlidir. İnsanların saadet kadar felakete de ihtiyacı vardır. Rahatlıkla mutluluk olmaz. Mutluluk acıyla elde edilir. İnsanoğlu hayata mutlu olmak için gelmemiştir. _Yüz adet şüphe bile bir adet kanıt oluşturmaz. _Bil ki insanın değerini varlığı değil yokluğu gösterir. Unutma yokluğu bir şey değiştirmeyenin varlığı gereksizdir. _Saçmasapan konuşmak, insan türünün diğer canlılara karşı sahip olduğu bir imtiyazdır. Bir kişi saçmasapan da olsa konuşarak doğruyu bulabilir. Saçma konuşuyorum, o halde insanım. _Tok olan açın halinden anlamaz derler; ama bazen aç olan da açın halinden anlamıyor. _Dünyada gerçeği konuşmak kadar zor, yalakalık yapmak kadar kolay bir şey yoktur. _Doğru, hiçbir zaman doğruya benzemez. Doğruyu doğruya benzetmek için içine biraz yalan karıştırmak zorunluluğu vardır. _Gerçek bir centilmen tüm servetini bir anda yitirse bile yine de soğukkanlılığını bozmayacaktır. Para centilmenliğin öylesine uzağındadır ki, bunun lafı bile olmaz. _Sevmek; güzel birinde aşkı aramak değil, bir başkasında, kendini bulmaktır. _Dünyayla mücadele etmek istiyorsan, önce kendinle olan mücadeleni kazan. _Korktuğum tek bir şey var: Acılarıma layık olamamak. _İnsan hayata iki anlam yükler biri ağlarken diğeri gülerken ve tek bir kere kıymet bilir o da elindekini kaybederken. _İnsanın hırsız olması için başkasına ait eşyayı çalması gerekmez; başkasına ait sırları çalmak da hırsızlıktır. Hem de hırsızlığın en bayağısıdır. _Kaçması engel olmak için mi insanın ayaklarına prangalar takılır? Hiç de değil. Pranga sadece küçük düşürme aracı, bir ayıp, bedene de, ruha da bir ağırlıktır. _Yaşamakla yaşamamak arasında hiçbir fark kalmadığında özgürlüğüne kavuşur insan. _Başkaldıranları her zaman yenecek üç güç vardır yeryüzünde bunlar; mucize, sır ve otoritedir. _Evet, derin, gereğinde çok derin bir yaratıktır insan, ben olsam bu kadar derin yaratmazdım onu. _Bence insanların birbirlerini tanımaları için en iyi zaman, ayrılmalarına yakın zamandır _Kadın her şeyi gören gözü bile aldatır. _Kadın her ihtiyacını karşılayacak tek bir erkeği ister. Erkek ise tek ihtiyacını karşılayacak her kadın. _Erkek ulaşamadığı kadını lanetler. Kadın ulaşamadığı erkeğe aşk der. _Bir kadının yaşamı; herhangi bir erkeğe boyun eğip bağlanmak için bir arayıştan başka bir şey değildir. _Kadını kalkındıran, onu uçurumun dibine kadar yuvarlanmaktan koruyarak hayata yeniden doğmasını sağlayan biricik kuvvet aşktır. _İnsanın en büyük kusuru erdemsizliğidir. _Her mutsuzluğun ötesinde yine yaşam bekler. Ama insana özgü bir yeteneksizliktir yaşayamamak. Yoksa hangi balık boğmuş kendini hangi serçe atlamış damdan. _Dehşet verici şey şu ki güzellik gizemli olduğu gibi korkutucudur. Tanrı ve şeytan orada dövüşürler ve insanın kalbidir o savaşın alanı. _Bir insan umudunu yitirir ve amaçsız kalırsa, sırf can sıkıntısı bile onu bir hayvana çevirebilir. _Eylemde bulunarak aşık olmak, hayal kurarak aşık olmaktan çok daha zordur _Hayata yeniden başlasaydım saniyelerin nabzını tutardım. _Birini terk etmeye karar verdiğinde o kararın altında yatan gerçek; aslında senin çoktan terkedilmiş olduğundur. _Buluşlar gerçekleştirenler dâhiler, alanlarıyla ilgili çalışmalarının ilk yıllarında çoğu kez, son yıllarında da toplum tarafından hep birer salak olarak görülmüşlerdir. _Ukala insanlara toplumun belli kesimlerinde kimi zaman, hatta çoğu zaman rastlanır. Her şeyi bilirler. Zamanımızın bir düşünürünün dediği gibi, yaşamda ilgi duydukları daha önemli şeyler ve görüşleri olmadığından, zekalarının, yeteneklerinin tüm ilgisi tek yöndedir. Gelgelelim, Her şeyi bilirler derken burada oldukça sınırlı bir alanın kastedildiğini bilmek gerek: Falanca nerede çalışıyor, kimleri tanır, malı mülkü ne kadardır, vali olarak nerelerde görev yapmıştır, karısı kimlerdendir, ne kadar drahoma getirmiştir, kuzeni kimdir, uzak akrabaları kimlerdir, _Orada leş gibi kokan iğrenç yeraltında, alaya alınarak güçlendirilmiş sıçancık yavaş yavaş kine; soğuk, zehirli, özenle sonu gelmez bir kine boğulur. Kinini kırk yıl en ince, en utanç verici ayrıntılarına dek anımsayacak; her anımsayışta kendinden daha bir yüz kızartıcı şeyler ekleyerek, bu uydurmalarıyla kendini yiyip bitirecektir. Bir yandan kuruntularından utanır; bir yandan da olanları anımsamaktan, yeni baştan kurcalamaktan, "olabilirdi" düşüncesiyle başka başka uydurmalar eklemekten kendini alamaz. Bağışlamak nedir bilmez. Belki öç almaya bile kalkışır, ama beceriksizce, miskin miskin, uzaktan uzağa, sinsice, ne öç almak hakkına, ne de başarısına inanmadan yapar bunu; öbür yandan öç almak istediği kimseden yüz kat fazla üzüleceğini, ötekinin kılının bile kıpırdamayacağını ta başta bilir. Ölüm döşeğinde bunları bir kez daha, bunca zaman birikmiş faizleriyle birlikte anımsayacak ve..Bakın işte, bu soğuk, iğrenç yarı umutsuzlukla, yarı inançla, kahrından kendini bilinçli olarak yeraltına kırk yıl diri diri gömmede; zorlamayla yaratılmış durumunun yine de kısmen içinden çıkılabilir olmasında; bütün o içe işleyen doyurulmamış isteklerinin özünde; kesin olarak verilen kararla bunun peşinden gelen pişmanlıklar çalkantısında yatmaktadır o garip acı hazzının özü. _Sanki bir suç işlemişim gibi bir çeşit sebepsiz hüzün ve keder içindeyim. _Her zaman kendimi çevremdeki insanlardan daha zeki olarak gördüm. Bundan bazen de utanç duydum. Tüm hayatım boyunca insanlarla göz teması bile kuramadım. _Zerrece suçum olmadığı halde birtakım düşler kurarak kendi kendimi suçlu bulduğum olmuştur. _Alıştığım ortamdan ayrılırsam sudan çıkmış balığa dönerim. İnsan alıştığı yeri bırakmamalı en iyisi, günleri yarı yarıya acı içinde bile geçse, yabancı bir yerden daha rahat eder alıştığı ortamda. _Gülüşün, ruhun en güvenilir aynası olduğunu biliyorum. Bir bebeğe bakın: yalnızca bebekler tam anlamıyla hoş gülerler. Bunun için de çekicidirler. Ağlayan çocuktan nefret ederim ama gülen çocuk cennetten bir ışıktır benim için. Geleceğin ve insanlığın tertemiz, saf olacağı zamanın temsilcisidir. _Yazar olarak pek çok kusurum olduğunu biliyorum. Çünkü öncelikle ben kendim, hiç hoşnut değilim kendimden. Kendi kendimi tarttığım bazı anlarda, çoğu kez, sözcüğün tam anlamıyla, anlatmak istediğimin ancak yirmide birini anlattığımı, belki de hiç anlatamadığımı gördüğüme inanmalısınız. _İnsanlığa hizmet yolunda büyük işler başarmayı düşlüyorum sık sık gerçekten de insanların mutluluğu uğruna çarmıha gerilmeye bile giderim belki ama öte yandan bir insanla aynı odada iki gün yalnız kalmaya dayanamam bunu deneyimlerimden biliyorum. Bana yakın olunca kişiliği onurumu eziyor özgürlüğümü kısıtlıyor. Gelgelelim kişilerden nefret ettiğim ölçüde insanlığa olan sevgim artıyor. _Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-81) _Çocukluğu sarhoş bir baba ve hasta bir anne arasında… Arkadaşları, sinirli ve aşırı duyarlı bir yapıya sahip olduğu için "Ateş Fedya" lakabını taktılar. İlk kitabı İnsancıklar. Bu eserinin ardından yazdığı kitaplarla beklediği başarıya ulaşamayan Dostoyevski'nin umudu kırıldı. Devlet aleyhindeki bir komploya karıştığı iddiası ile tutuklandı. On ay hapishanede kalan, kurşuna dizilmek üzereyken diğer sekiz tutuklu arkadaşı ile affedildi. Cezası dört yıl kürek, dört yıl da adî hapse dönüştürüldü. Sara nöbetleri ve kumar bağımlılığı… *********** _Maksim Gorki_ _Ne kadar az bilirsen, o kadar iyi uyursun. _Unutma! İnsanlar bilgi değil avuntu isterler. _Günah, bataklık gibidir. İlerledikçe daha çok batarsın! _Yalan olduğunu bilsen dahi dinleyeceksin onu niçin yalan söylediğini anlamaya çalışacaksın. Bazen yalan insanın özünü gerçeklerden daha çok açığa vurur. _Ateş karşısında bozulmayan altın, altın karşısında bozulmayan kadın, kadın karşısında bozulmayan erkek, kalitelidir. _Tok insan bulmak kolaydır ama namuslu insan bulmak zordur! _Ölümü ölümle onarmalıyız. Bunun için insanları diriltmek için ölmek gerek. Binlerce insan ölmeli ki milyonlarcası yerine gelsin. Ölüm zor bir şey değil, pek kolay. Yeter ki ötekiler can bulsun, bellerini doğrultsun. _İnsanı en çok acıtan şey birine hayatını hediye etmişken, o kişinin kendini başkasına hediye etmesidir. _Buz, sıcağı görene kadar yaşar. _Gerçeğin ateşi kan deryalarında bile söndürülemez. _Geçmişin arabalarıyla hiçbir yere gidemezsiniz. _Bütün insanların ruhları gridir. O yüzden hepsi biraz allık peşinde. _Tıpkı ateşin ateşle söndürülemeyeceği gibi, kötülük de kötülükle alt edilemez. _İnsanlar türlü türlüdür. Kiminin ayağındaki zincir, ruhunu özgür kılar, kiminin ruhu zincirlenmiştir. _Yoruldum ayağımın değil yüreğimin götürdüğü yerlere gitmekten. Sustum dilimdekileri değil yüreğimdekileri söyleyememekten. _Bir kadının terbiyesi, birisiyle tartıştığı zaman belli olur. _Yaşlanmak, iş yerinizde sizi sevmeyen bir arkadaşınızın olması gibi. _Hayatta hiç kimseye tam anlamıyla güvenme! Unutma ki; beyaz gülün bile gölgesi siyahtır. _Aşkı tanıyan bir kadın, asla aşktan azına razı olmaz! Sahibi olamayacağı boş sevdalarda kiracı kalmaz _Şımaracak kimsen olmadığında hayat seni kocaman bir adama çevirir. _Bizi en çok bozan kendi ahlaksızlığımızdır. _Uyurken güçlü bir adam bile çocuk gibi korunmasızdır. _Eskiden insanları hırsızlık nedeniyle deliğe tıkarlardı. Şimdi de doğruluk nedeniyle içeri atmaya başladılar. _Herkesin gözü kapalı olmaz. Kimileri kendi istekleriyle yumarlar gözlerini. _Söylenmesi gereken bir şey, her zaman çekinmeden söylenmelidir. Bir bebeğin mamasına azar azar bakır katarsanız, kemiklerin gelişmesi durur ve coçok cüce kalır. Aynı şekilde bir insanı altınla zehirlerseniz, o adamın ruhu küçülür, solar, renksizleşir, on paralık lastik top gibi. _Maksim Gorki(1868-1936) Rus yazar. Sosyalist gerçekçi yazımın öncüsü, politik eylemci. 11 yaşında tamamen öksüz kalır, anneannesi ve büyük babası tarafından Nijniy Novgorod'da büyütülür. Masalları ile büyüdüğü anneannesinin üzerinde büyük etkisi vardır. Yalnızca birkaç ay okula gidebilir. 8 yaşında çalışmaya başlar, bu sayede Rus işçi sınıfının yaşamını yakından tanır. ************ _Gogol_ _”Kentin birinde aptal bir adam yaşardı.” diye yazacak olsanız, bunu hemen kendi kişiliğine yönelik bir saldırı olarak gören bir saygıdeğer yurttaş öfkeyle yerinden fırlayıp: "Ben de bir adam olduğuma göre, ben de bir aptal mıyım yani?" diye terslenir. _Ölüm olmasaydı hayat bütün güzelliğini kaybederdi. _Derler ki, boğulan biri küçücük bir saman çöpüne sarılırmış. Çünkü artık düşünüp seçecek zamanı kalmamıştır. Saman çöpü bir sineği bile taşıyamaz, koca bir insanı nasıl taşısın? Fakat onun aklına bunlar gelmez ve saman çöpüne tutunmak ister… _İnsanların yaşadığı her yerde, en aşağılık, pis, fakir semtlerden, yüksek, şekilci, sıkıcı, soğuk çevrelere kadar değişik yerlerde insan hiç olmazsa hayatında bir defa, hiç kimseye benzemeyen, hayatı boyunca hatırlayabileceği, içinde bambaşka duygular uyandıran biriyle karşılaşabilir. _Sahteciliğin kökleri ruhumuzun ta derinliklerine kadar sokulmuş ve rüşvet alma, olağan bir hak durumuna girmiştir. Düşman karşısında nasıl silaha sarılmışsak, namussuzluk ve sahteciliğe karşı da ayaklanmamız gerektiğini herkes anlamadıkça kötülükleri ortadan kaldırmamıza olanak yoktur. _Takdir edilmeyi beklemeden namuslu olamayanların namusuna inanmam. _Bizim ülkemiz yabancılardan değil, bizden ve kendi davranışlarımızdan zarar görüyor. _Milyoner sözcüğü büyülü bir sözcüktür. Herkesi etkiler. _Gördüğün şey hoşuna gitmiyorsa aynayı suçlamanın manası nedir? _Unutulmuş ıssız bir köşede rastlanılan bir insan, sıcacık konuşmasıyla insana benliğinin bozuk yollarını, sığınılacak bir köşeciği, zamanı, insanların aptallıklarını, yalancılıklarını unutturabilir. _Nikolay Vasilyeviç Gogol(1809-1852) Ukrayna kökenli toprak sahibi bir ailenin çocuğu. Gogol soyadının Slav ve Avrupa dillerinde tam bir manası yoktur. Türk dilini konuşan insanlar tarafından geçmiştir. Gogol hanedanının Türk olduğuna dair Eski Slav kaynaklarında açık bir bilgi yok. Yazar, yazı sanatında büyük ölçüde Puşkin’in etkisi altındadır. *********** _Puşkin_ _Oyun bitince, şah da piyon da aynı kutuya konur. _Genellikle bütün büyük yanlışlıkların altında gurur yatar. _Yüksek nitelikli komedya yalnız gülmeye dayanmaz ve çoğu tragedyaya yaklaşır. _Eleştiri; edebiyat ve sanat eserlerinin güzelliklerini ve çirkinliklerini ortaya çıkaran bir bilimdir. _Övgüyü de iftirayı da umursama, Ne hakaretten kork ne çelenk iste ve tartışma aptalla _Aleksandr Puşkin(1799-1837) Babası Sergey Lvoviç, soylu bir ailenin ilk çocuğudur. Annesi Nadejda Osipovna, Hannibal'in dedesi Etiyopya'lı Hannibal'in Rus Çarı I. Petro'nun vaftiz çocuğudur. Çok iyi Fransızca bilirdi ve Fransız yazarlarından etkilendi. Döneminin tanınmış şair ve yazarları, Puşkin'in evine gelip gidenler arasındadır. Ancak hiçbiri onu kendisine Rus masallarını anlatan, eski Rus türkülerini söyleyen dadısı kadar etkilememişti. ******** _Turgenyev_ _Hiçbir şey yapmamaktan yorgun düştüm. İleride, önümde, uzun, çok uzun bir yol duruyor; benim ise hiçbir hedefim yok. Canım adım atmak bile istemiyor. _Kişilik kaya gibi sağlam olmalıdır çünkü her şey onun üzerine inşa ediliyor. _Bir kadına, yalnızca küçük parmağının ucunu kaptırmak yerine, gidip yollarda taş kırmakla daha iyi edersin. _Tek tek insanları anlamak için zahmete girmeye değmez. Bütün insanlar özdeştir, bedence olduğu gibi ruhça da. Tümümüzün bir beyni, dalağı, yüreği ve ciğerleri var, bunlar özdeş yapıdadır. Moral denilen şeyler de özdeştir hepimizde. Ufak tefek değişiklikler önemli değildir. Bir tek insanı ele almak, bütün ötekileri tanımak için yeter. İnsanlar ormandaki ağaçlar gibidir: Hiçbir bitkibilimci, tek tek bütün meşe ağaçlarını incelemeye kalkmaz. _İnsanoğlunun duaları hep mucizeler içindir. Her türlü dua aslında şuna indirgenebilir: Yüce Tanrım, lütfen iki kere ikinin dört etmemesini sağla. _İradesi zayıf insanlar bir şeye kendiliklerinden son veremezler, bunun onun dışında oluşmasını beklerler. _İrade, özgürlükten daha değerli olan tek şeydir. _Bir fotoğraf, bana kitaptaki on sayfanın anlattığını, birkaç çizgide gösterebilir. _Sizin gibi insanlar soylu kişilerdir. Soylu birine yaraşır uysallıktan ya da öfkeden öteye gidemezler. Bunlar ise boş şeyler! Örneğin, sizler dövüşmezsiniz. Buna rağmen, kendinizi aslan gibi görürsünüz. Biz ise dövüşmek istiyoruz. Ama, konuşmak boşuna! Bizim savurduğumuz toz sizin gözlerinizi yakar, bizim çamurumuz seni kirletir. Sen bize ulaşamadın. Elinde olmadan kendini beğeniyorsun, kendi kendini suçlamak hoşuna gidiyor. Halbuki, bütün bunlar bizim canımızı sıkar. Biz başkalarını kırmalıyız. Sen sevimli bir çocuksun; ama ne olursa olsun, yumuşak, liberal bir beyzâdesin. Babamın söylediği gibi; işte hepsi bu kadar! _İvan Sergeyeviç Turgenyev (1818-1883) Rus tarihçisi Nikolay Baskakov, Turgenyev'in Tatar Türkleri soyundan geldiğini belirtir. Turgenyev, Tatar dilinde çabuk anlamında. Babası soylu bir ailedendi, fakat yoksul düşmüşlerdi. Süvari albayı baba Turgenev, Spasskoye malikanesinin sahibi, yaşlı bir kadın olan, Varvara Petrovna Lutovina ile evlenir. Bu evlilikten İvan doğar. Okumuş, eğitime, kültüre düşkün fakat bir o kadar da sert olan annesi, suç işleyen toprak kölelerini acımasızca cezalandırır, kırbaçlatır. Turgenyev'in fikirleri bu durumlar yüzünden küçük yaşta şekillenmeye başlar. Belinski ile tanışır. Belinski'nin dialogta olduğu insanlar toprak köleliğine karşı duran aydın kesimidir. Seçtiği yol; Puşkin'in ortaya attığı ve Gogol'ün geliştirdiği gerçekçiliktir. Nihilizm'in temel taşı varsayılan romanı Babalar ve Oğullar'ın konusu 1859'da geçer. Epilogu ise toprak köleliğinin kaldırılmasından (1861) sonraki dönemi anlatır. Bu dönemde Rus yaşayışının en önemli sorunu olan; serflik ilişkilerinin insana aykırılığını, feodal-aristokrat Rusya'nın yıkılışını, yeni burjuva-demokratik güçlerin yükselişini gerçekçi biçimde yansıtır. Babalar ve Oğullar'da reformist akımla, radikal akımın çatışmasından oluşan nihilizmi vurgular. ___ _Anton Çehov_ _Eğer sen, kusursuz olsaydın; başkalarının kusurlarını bulup çıkarmaya bu kadar meraklı olmazdın. _İnsana kelebek hayatta bir kere konar; kaçırırsan başka şansın yoktur çünkü o kelebek ertesi gün ölmüş olur. _İnsan hayatı tıpkı tarlada açan bir çiçeğe benzer. Bir katır gelip yiyiverir onu, çiçek sizlere ömür! İşte hayat. _İki mükemmel insan asla birlikte olamaz çünkü mükemmel kadın 1. seferde evet demez, mükemmel erkekse 2. şansı vermez. _Köpeğin ölümü de köpekçe olur. _Üç çeşit insаn vаrdır: 1.’si ekmek gibidir; her zаmаn аrаrsın ‘bаzen’ bulursun. 2.’si ilаç gibidir; ihtiyаcın olduğundа аrаrsın ‘pek аz’ bulursun. 3.’sü mikrop gibidir, sen аrаmаsаn dа o seni ‘her zаmаn’ bulur. _Şeytan herhalde meleklerin bilmedikleri bir şey olan yalnızlığı istediği için Tanrıya ihanet etmişti. _Kendini yalnız hisseden kimse için her yer çöldür. _Birileri arkanızdan konuşuyorsa, onlardan öndesiniz demektir. _Basit bir kıskançlık olayı bu. Yeteneği olmayıp da hevesi olanların gerçek yeteneklere çamur atmaktan başka yapacakları bir şey yoktur çünkü. Ne denir, bu da bir çeşit avuntu işte! _Anlamaya çalışma. Hayat böyledir işte. Hep o kıyamadıklarımız kıyar size. _Eğer sen, kusursuz olsaydın; başkalarının kusurlarını bulup çıkarmaya bu kadar meraklı olmazdın. _Ölüm korkunç bir şeydir ama insan eğer ölmeyi başaramayıp sonsuza kadar yaşasaydı bu daha korkunç olurdu. _İnsanlara ne kadar değer veriyorsan o kadar tepene biniyorlar. Hele bir de verdiğin değeri onlara belli ettiğinde. _Bаsit kаdın; güzel olmаyı zeki olmаyа tercih eder. Çünkü bаsit erkekte zekâyı аnlаyаcаk kаfа değil, güzelliği görecek göz vаrdır. _AğIаttığın bir kаdının gözyаşIаrını yа o аn siIersin, yа dа o gözyаşIаrındа boğuImаmаk için ömür boyu çırpınmаk zorundа kаIırsın. _Hayat seni güldürmüyorsa, espiriyi anlamadın demektir. _Sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haber; henüz ölmedik; kötü haber; hala yaşıyoruz. _Çehov kuralı: Eğer birinci perde açıldığında duvarda bir tüfek asılı duruyorsa veya oyunculardan birisinin belinde tabanca görülüyorsa, o tüfek patlamalı, o tabanca kullanılmalı. Uluslararası ilişkiler ve politik durumlardaki silahlı caydırıcılık/müdehale örneklerinde de kullanılan bir ifadedir. _Çehov’un kaleme aldığı çocuklar; içine kapanık, hayal dünyası ile gerçek dünyanın arasında kalmışlığı hissedersiniz. _Anton Pavloviç Çehov(1860- 1904) _Kısa öykü alanında tarihteki en büyük yazarları arasında sayılmaktadır. Çehov, edebî kariyerinin çoğunda tıp doktoru olarak çalışmış ve "Tıp benim nikâhlı karım, edebiyat ise metresim." sözlerini dile getirmiştir. Taganrog'taki Yunan Ortodoks manastırında ve babasının korolarında şarkı söyledi. Herkes bize duygulu bir şekilde bakıyor ve ailelerimizi kıskanıyordu ama biz o sırada kendimizi küçük mahkûmlar gibi hissediyorduk. Çehov daha sonra Ateist oldu. ********** _İvan Gonçarov_ *********** _Andrey Tarkovski_ Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin. İlkelerine bir kez olsun ihanet eden insan, hayat ile olan saf ilişkisini yitirir. Bir insanın kendine karşı hile yapması, onun filminden, hayatından, her şeyinden vazgeçmesi demektir İnsanlar çok derindeki duyguları hakkında konuşmak istemezler. Belki de en büyük suçumuz, kendi kendimizi değiştirmeden başkalarını değiştirme, başkalarına öğretme girişiminde bulunmamız. Kaç aydır yaşamıyorum; sadece bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum... Bir şeyler yapmak zorundayız ama ben hiçbir şey yapmıyorum. Bir şey bekliyorum da ne beklediğimi bende bilmiyorum Her insan, dünyanın kendi gördüğü ve algıladığı gibi olduğunu sanmaya eğilimlidir. Heyhat, dünya, bambaşkadır! Şimdiki zaman parmaklarımızın arasından akan kumlar gibi kayar gider ve önemli, ele gelir ağırlığı ancak anılarda kazanır. Yaşamlarımız hep yanlış. Bir bireyin topluma ihtiyacı yoktur, bireye ihtiyacı olan toplumdur. Toplum bir savunma mekanizması, bir çeşit oto korunmadır. Birey, sürüde yaşayan hayvan gibi değil, kendi yalnızlığında, doğaya, hayvanlara ve bitkilere yakın, onlarla ilişki halinde yaşamalı. Elbet toplum da yıkılmalıdır, yıkılmalıdır ki parçalarından yepyeni ve adil bir yapı oluşturulabilsin.. Biri bir şeyden çok söz ediyorsa,onun yokluğundan muzdariptir. Bir insan paradan çok söz ediyorsa,demek ki parası yoktur.Şerefden çok söz ediyorsa,demek ki,şeref ile bir sorunu vardır. Bir damla bir damla daha iki damla etmez, Daha büyük bir damla eder Sanat yaratma kapasitesidir. Yaratıcının aynadaki yansısıdır. Biz sanatçılar bu jesti tekrarlamaktan, taklit etmekten başka bir şey yapmıyoruz. Sanat, yaratana benzediğimiz belirli bir andır. Bu yüzden yaratandan bağımsız bir sanata asla inanmadım. Tanrısız bir sanata inanmıyorum. Sanatın anlamı yakarmadır. Bu benim yakarışım. Eğer bu dua, bu yakarış, benim filmlerim insanları Tanrı’ya yöneltebilirse ne mutlu bana. Yaşamım esas anlamını bulacak: Hizmet etmek. Ama bunu asla başkalarına empoze etmeye kalkışmayacağım. Hizmet etmek fethetmek demek değildir.
·
1.319 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.