‘Çok yalnızdım ama bunun acısını sadece insanların arasındayken çekiyordum.’
.
Yaşanmamışlıkların ağırlığı, yaşanılanlardan duyulan pişmanlıklardan daha büyük bir yer kaplıyor insanın ruhunda. Belki de avunmadır sebebi, ‘olsun, en azından içimde kalmadı’ demektir. Duyguların Arşivi’ndeki başkarakter gibi. 40 yıllık yaşanmamış - yaşanması için adım atılmamış bir aşkın kapladığı yere sığamaması gibi..
.
Peter Stamm beni sakinliğiyle etkileyen yazarlardan. Çok seviyorum yazdıklarındaki, okurun damağında bıraktığı o pürüzlü tadı. Huzursuz ediyor, buruyor, hafif kapalı bir havanın hissettirdiği melankoli misali..
Duyguların Arşivi’nde de var o tat. Her şeyin kaydını tutan bir adamın hiçliğe olan yakınlığı, tutunamazlığı, savruluşu ama hala aynı yerde kalabilmesi..
Çok güzel bir zamanda, iyi ki okudum bu kitabı..
.
Ufuk Tonka çevirisi, Barış Şehri kapak tasarımıyla ~