Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

246 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
" Kimseye bel bağlamadan yaşamak arzusundayım, sevdiğim adama bile." Tristana, bir kadının kendi ayakları üzerinde duruyor olmasının aslında ne kadar da önemli olduğunu gösteren eserlerden biri.. Yazarının erkek oluşunu ve yazıldığı dönemi göz önüne alırsak çığır açan bir eser diyebiliriz.. Tristana'nın inişli çıkışlı hayatı,  fikirleri, diğer ana karakterlerle ilişkilerinin yönü bu kitabı grup okumaları için harika bir seçenek haline getiriyor.. Özellikle ana karakterlerin psikanalitik yönden tahlil edilmeye yönelik biçilmiş birer kaftan olmaları kitap üzerine uzun incelemeler ve sohbetler yapılmasını da olanaklı kılıyor.. Karakterlerin görüşleri, çelişkileri, hayatın onlara oynadığı oyunlar kitap üzerine bolca düşünmemi sağladı.. Kitap, kimsesiz kalan genç bir kızın, ölen babasının arkadaşının himayesine girmesi ve bir nevi onun esiri olmasını konu alıyor.. Üç ana karakterimiz var.. Tristana, kimsesiz genç bir kız.. Don Lope, zengin, çapkın, hovarda bir adam.. Horacio, çocukluğunda  türlü zorluklar yaşamış, genç ve zengin bir ressam.. Önce babasını sonra da annesini kaybeden Tristina, Don Lope'nin himayesine girer.. ölen arkadaşının yüklü miktardaki borcunu ödeyip onun kızına sahip çıkacak kadar iyi niyetli biri olan Don Lope aynı zamanda da bu genç kıza göz dikecek kadar kokuşmuş biridir.. Kapalı bir fanusun içindeymişçesine bir yaşam süren Tristana ise bu yaşlı hovardanın kendi hayatındaki belirsiz rolünü olduğu gibi kabul etmiştir.. Ta ki evin çalışanı Saturna'yla olan sohbetleri sonucu ufak aydinlanmalar yaşamasına kadar.. Sonrasında Horacio ile tanışır ve bu iki genç birbirine aşık olur..Don Lope'nin esaretinden bıkan ama ondan nasıl kurtulacağını da bir türlü bilemeyen Tristana,  Horacio ile buluşmalarında kendini, yeteneklerini ve ilgilerini keşfetmeye başlar.. Resime, yabancı dile ve bilime (yani erkek işi olarak görülen işlere) büyük bir yatkınlığı olan Tristana'nın kadınlara atfedilen işlere ise (yani ev işleri ve çocuk bakmak gibi şeylere) hiçbir yatkınlığı yoktur.. Onun evlilik hakkındaki görüşleri ve kadınların yapabileceği meslekler konusundaki fikirleri sevgilisi Horacio'yu korkutsa da sevdiği kadının coşkulu hallerine hayran olmaktan da geri durmaz.. Tristana her ne kadar Don Lope'yi kendisinin gelişimine vurulan bir ket olarak görse de onun kişisel bağımsızlık ve evlilik hakkındaki görüşleri aslında Don Lope'nin fikirlerinin yansımasıdır.. Horacio'nun taşraya yerleşmesi,  sevgililerin uzaklaşması Tristana'nın yazma yeteneğini de geliştirir fakat bu esnada beklenmedik bir sağlık sorunu yaşayan Tristana'nın hayatı, gelecek planları, aşk hayatı her şey ama her şey tepetaklak olur.. Kafesinden çıkmanın hayallerini kuran Tristana, tam da kafesinin kapısını araladığında oraya sonsuza kadar mahkum olacağını elbette bilemezdi.. Hani derler ya "hayat biz planlar yaparken başımıza gelenlerdir" diye işte tam da öyle.. Yine dağınık bir yorum oldu biliyorum ama anlatmak istediğim çok şey olduğunda hep böyle oluyor.. Tıpkı Tristana'nın dediği gibi.. " Beynimin içini görsen korkarsın. Fikirler boş bir alan bulacağım diye birbirleriyle kıran kırana yarışıyor.." #kitabınfilmidevar ben henüz izlemedim ama izlenilecekler listesine ekledim.. Tavsiyemdir efendim okuyunuz.. Herkese keyifli günler bol okumalar diliyorum..
Tristana
TristanaBenito Perez Galdos · Opera Kitap Yayınları · 2021569 okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.