Sömürgeci güçler, 1914 - 1918 savaşı sırasında, Türk İmparatorluğu'nun ganimetini peşinen paylaşmışlardı, hem de daha müttefiki Almanya'ya karşı zafer kazanılma dan önce.
Hadiselerin akışını hızlandırmak için Siyonistlerin sabırsızlığıyla ne gibi beklenmedik olaylar çıkarılmış olursa olsun, "İngiliz mandası", "Sömürgeler Bakanlığı"nın yöneticilerinden Sir Hubert Young'ın 1921'den itibaren belirlediği şu önemli yolu izlemiştir:
"Bizim şimdi halletmemiz gereken mesele, bir taktik bulmaktır, bir strateji değil. Genel stratejik plan, anladığım kadarıyla, ülkede ezici çoğunluk sağlanıncaya kadar Filistin'e Yahudilerin artan bir hızla göç ettirilmesidir... Fakat politikamızın gerçekte ne anlama geldiğini Araplara itiraf edebilmemiz pek mümkün değildir."
Tarihinin son yüzyılında, yani 1897'deki Basel Kongresinden 1985'e kadar olan aralıkta, Filistin'i şöyle tarif edebi liriz:
Burası, sömürgeci gücün bağımsızlık vaatlerini apaçık bir şekilde çiğnediği Arap dünyasının bir bölgesidir. Bu yüzden de onun coğrafi sınırlarını İngiliz Mandası çizmiştir.