Gönderi

"Tanrı'nın ilk yarattığı bir Işık özüydü. Her şey Işık'la başladı. Kör karanlık ve yoğun kütlesinin dışındaki patlamadan. Bu yüzden hâlâ tapınaklarımızdaki ateşe tapıyor ve onu ebediyen canlı tutuyoruz. Ancak sonrasında Tanrı Güzellik'i, Aşk'ı yarattı... Farsçadaki adıyla Mihr... Adı dünyanın tüm dillerinde kutsansın... Nostalji. Biz ona üçlü diyoruz, unutma. "Güzellik, Aşk ve Nostalji kardeştiler, elbette. Henüz var olmayan bir gökyüzünde arka arkaya uçuşan turnalar ya da sığırcıklar gibi Tanrı'nın aklının ışık küresinin içinde uçarak, oynayarak, hep beraber mutlu mesut yaşıyorlardı. Sonra bir gün ayrıldılar. Güzellik, yani ilk doğan çocuk, kendine baktı ve gülümsedi. O gülümsemeden aniden doğdukları söylenir; yağmurdan sonra güneşin istila ettiği çayırdaki çiçekler gibi, binlerce ve binlerce melek. "Onun hizmetinde yaşayan, daima ona yakın ve daima onu izleyen Aşk'ın, o gülüşün ihtişamıyla gözleri kamaştı, şaşkınlığın ve deliliğin sersemliğine yakalandı ve kaçtı. "Nostalji, küçük kardeş, yalnız kalmaktan korkmuş bir hâlde Aşk'ın omuzlarına atladı; sıkıca sarılıp onu daima yanında tutması için yalvardı. "O zamandan beri Aşk, yani Mihr, yaşlı ama hâlâ genç, fakir ama yüksek mertebede, huzursuz bir şekilde dünyayı dolaşır, Nostalji ile yaşar ve onunla insanların ruhlarını ziyaret eder, kayıp Güzellik'e duyulan arzularını uyandırırlar."
·
16 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.