yazarın okuduğum ilk kitabı. adını çok duyduğum, özellikle adından önce koyu feminist diye anılan, erken zamanda kaybettiğimiz değerlerden biri.. nur içinde yatsın.. kitabı çok beğendim, hatta bittiği gibi diğer kitaplarına da ulaşmaya çalıştım. kitap,,,bir kız çocuğunun doğup büyüdüğü evden yetişkin zamanlarına kadar özellikle bir kadının yaşayabileceği, karşılaşabileceği şeyleri anlatıyor ve o kadar gerçek ki. tabii bunları öncelikle kadınlar anlar. dilerim tüm babalar da okusun sonra da çocuklarına okutsun. evet kültürel olarak yetiştirilme tarzımız belli, konuşamıyoruz bazı şeyleri ailemizle. bu yanlış ya da değişmeli gibi bir şey demek değil niyetim,,haddime de değil,,fakat konuşamadığımız zamanların sonuçlarına bir örnek, bu kitapta. dialog çok önemli. ikili ilişkilerde olsun, arkadaş, kuzen, eş, anne, baba.. konuşabilmek çok önemli. bir çocuk yetişirken anne babadan öğrendikleriyle, arkadaş ya da iş çevresinde, okul vs.. yaşayarak öğrendiği şeyler çok farklı. çocuklar özellikle başına geleni kendi çözmeye çalıştıkça yanlışa yönlenmesi daha olası.. çocuğumuzla konuşalım lütfen. 3-5-10 yaş demeyelim, dinleyelim. yediği yemeği, sevdiği rengi bilmek değil tanımak. tanıyalım birbirimizi ki yazar yetişkin zamanlarına gelince anlıyor annesini babasını ve keşkelerini. kadın - erkek konusuna gelince de bence eşit değiliz. naturamız farklı bir defa. erkek dişinin mutasyona uğramış hali her şeyden önce :))) şaka bir yana kas kütlemiz veya yapacağımız meslekler de ayrı. bir kadın inşaat işçisi olabilir mi? olur tabii ama fiziksel olarak tercih eder mi? ne kadar başarılı olur?? tartışılır. o yüzden bizim erkeklerle düşünce yapımız eşit olmalı. Atamızın beni düşüncelerim yaşatacak dediği budur işte. bedeni var mı? onun istediği gibi devam etti hükümet?? ama ne istediğini bize anlattı, kimimiz uyduk uymaya çalıştık, kimimiz reddetti. kadın şöyle düşünecek erkek böyle düşünecek demedi ulu önderimiz. yazdıklarınız eşit. haklarınız da yine naturamıza göre eşit olmalı dedi. bir erkek evladı okuduğu sürece anne babasından faydalanabilirken kız çocuğu evlenmezse ölene kadar. işte naturaya göre hak bu. bir de öldürülen kadınlarımız var. yine yaradılışı gereği gücü yetmeyen ya da öldürecek kadar o hisssiyata giremeyen kadınlarımız. çünkü biz her şeyden önce anneyiz. yani sonuç olarak biz eşitiz evet ama sadece kafa yapısı, söylediklerimiz, kişisel alanlarımız konusunda eşitiz. cinsellik konusunda da eşit olmalıyız evet fakat yaşadığın yerin kültürüyle yine paralel. bu da yazılı olmayan kurallardan biri.

Kadının Adı YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 20136,4bin okunma

·

23 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.