Gönderi

304 syf.
10/10 puan verdi
Yeniden Yaşayabilseydik
Suat Derviş. Kendisiyle bunca yıldır nasıl karşılaşmamış olduğuma şaştığım, annemin bir akşam yürüyüşü esnasında Osman Balcıgil'in kitabı vasıtasıyla tanıştığı ve heyecanla bana anlattığı güzide kadın. Son birkaç yıldır ölüm çok yakınlarımdaydı. Hatta öyle ki, kendisini tüm olağanlığıyla kabullenişimi, sakinliğimi farkettikçe içsel bir dehşete düşüyordum. En fazla 2022'yi görebilir dediklerinde algılayamadan başımı salladığım görüntü hep gözlerimin önünde. Biliyor mu diye sorduğumda, annemin "Nasıl söyleriz?" diyişi, çok değil, biraz zaman öncesi döktüğü gözyaşlarını saklama uğraşı, hepsi tam burada, zihnimde. Hayat bizim için Suat Derviş'in romanındaki kadar insaflı olmadı. Onu 36 sında hastane yatağında gördüğümde aklımda beliren ilk şey, o andan 4 sene önceye gidip avazım çıktığınca haykırmak, kolundan tutup hastaneye götürmek, bu ömrü yaşacaksın! diyebileceğim bir evrende varolabilme hayaliydi. Aylardan Eylül ayıydı ve o, sonraki Mart'ta İzmir'deyim diyordu. Ölümü kendine hiç yakıştırmadı. İşte Suat Derviş'in Yeniden yaşayabilseydik romanını okurken zihnimin arkasında oynayan anı buydu. 70 yaşındaki Şadan, bizim roman kahramanımız, bir komşu çocuğunu yağmurlu bir günde okuldan almayı kendine görev bildiği için, gözleri kapalı, yanında yeğeni ve elinde büyüyen doktorun kendisi için hiçbir umudun kalmadığını söyledikleri bir oda içinde kımıldamadan yatıyordu. "Demek ölecek öyle mi? Ölmek.. Doktor hayatından ümidi kesmiş ha? Fakat bu şey hasta kadına kabul edilebilir ve mantıklı bir şey gibi görülmüyor. Niçin ölücek? Böyle durup dururken ölünür mü hiç? O hayatta hiç bir zaman ölümü kendi başına gelmesi mukadder, hatta muhtemel bir şey olarak düşünmemişti. O herkesin öleceğini, ölebileceğini kabul etmiş fakat hiçbir zaman böyle bir katiyatte kendi hayatının birgün sona erebileceğini aklına bile getirmemişti. Bu hayatta çok fazla mesut olan bir insanın iyimserliği değildi. Fakat bu ne olursa olsun böyle olmalıydı. Şadan hayatının hiç bir safhasında ölümün birgün karşısına dikilebileceğini ve diğerleri gibi, ölümlerine şahit olduğu diğer insanlar gibi, bir gün onu karanlık ve boşluğunda eritebileceğini bir ihtimal olarak bile kabul etmemişti." İşte bu güzel roman böyle başlıyor. Yeniden yaşabilseydim bu hayatı neleri değiştirirdim sorusunun cevabını arar gibi Şadan'ın gençliğine dönüyoruz bir anda. Ömrümüzü adadıklarımız, bir yaradan diğerine koşuşlarımız arasında geçip giden yılların sonunda şunu diyebilecek miyiz, sorgulatıyor. Ben bu ömrü yaşadım.
Yeniden Yaşayabilseydik
Yeniden YaşayabilseydikSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2021173 okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.