Bu arada polislere bağırdım:
"Suçum ne, suçumu bileyim yine vurun. demiyorum ki vurmayın, eğer suçum varsa vurun!"
aralarından birisi helal süt emmişti herhalde.
"suçun yoksa sen bunların içinde ne geziyorsun, çek git!" dedi...
-duvarı mı yarıp gideyim?
"o zaman, aynı polis: bırakın gitsin!" dedi
ayağımda ayakkabı üzerimde elbise falan kalmamıştı, sanırsın köpek parçalamıştı.
"kim seni bu hale getirdi?" diye sordular.
"ben ne bileyim -hepsi birbirine benziyor- " dedim.