Gönderi

Karakterle Özdeşleşmek
Alfred Hitchcock'un gerilim filmleriyle ilgili olarak söylediklerinin benzerini The Uses of Enchantment'te Bruno Bettelheim peri masalları için söyler: Oyunun kahramanına ne kadar az müdahale edilir, kahraman ne kadar az kimliklendirilir ve niteliklendirilirse, ona kendi iç dünyamızdan o kadar şey mal eder, onunla o kadar çok özdeşleşir, yani kahramanın aslında kendimiz olduğuna o ölçüde güçlü biçimde ikna oluruz. "Kahraman beyaz bir ata binmişti" yerine "uzun boylu bir kahraman beyaz bir ata binmişti" denmez; çünkü dinleyici eğer kısa boylu ise kendisini kahraman ile özdeşleştirmeyecektir. "Kahraman" dendiğindeyse, dinleyici bilinçaltında kendisini o kahraman olarak canlandırır. Hedefe giden yola ne kadar az müdahale edilirse izleyici o kadar memnun kalacaktır. Kahraman ne kadar az betimlenirse, o denli başarılı oluruz. Özdeşleşmenin nedeni, yazarın anlatıyı bir kenara bırakmasıdır. Bizim gördüğümüz sadece öyküdür. Kahramanla, o hedefinin peşindeyken özdeşleşiriz. Bu yolla özdeşleşmek, "karakter özellikleri" üzerinden özdeşleşmekten çok daha kolaydır. Çoğu filmde, kahramanın girdiği mücadele yerine, bizi ondan ayıran bir sürü özelliği anlatılır. Yönetmenin anlatması gereken öykü, zorluklarla dolu dünyaya karşın kahramanın istediğini elde etmek için gösterdiği ısrarın öyküsüdür.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.