Gönderi

Sessiz Filmlerin Yönetmene Mirası
Diyalogla anlatma zorunluluğunuz, görüntü ve oyunculukla anlatma zorunluluğunuzdan fazla değildir. Ne kadar az anlatırsanız, o kadar çok izleyiciye "vay be!" dedirtirsiniz. "Burada neler oluyor? Peki sonra ne olacak?" Öyküyü görüntülerle anlatıyorsanız, diyalog, dondurma üstündeki küçük çikolata kırıntılarına benzer. Olan bitenin üstüne atılmış ciladır. Öyküyü çekimler taşır. Aslında iyi bir filmde diyalog olmaz. Bu nedenle her zaman sessiz film yapmaya çalışmalısınız (Charlie Chaplin'in de savunusu bu yöndedir). Yoksa Amerikan film endüstrisinin başına gelen, sizin de başınıza gelir. Çekim listesi hazırlamak yerine, öğrenciyi ayağa kaldırır ve ona "Bu Mr. Smith değil mi? Sanırım ona kararını değiştirteceğim" dedirtirsiniz. Ses, sinemada kullanılmaya başladıktan sonra Amerikan filmlerinde yapılan budur ve o zamandan bu yana Amerikan filmleri beter olmuştur. Öykünüzü çekimlerle anlatmalısınız, çünkü böylece gerek duyulup da en beğendiğiniz diyalog çıkarıldığında -gerçekten de, film seslendirilirken ya da filme altyazı eklenirken bu olabilir- güzel bir film hemen hiç zarar görmeyecektir.
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.