Necip Fazıl'ın Yunus Emre'ye tutkunluğu bir mürşide, bir ermişe olan hayranlıktır. Yunus, onda ölümsüzlük hasretinin timsalidir:
Rüzgâra bir koku ver ki hırkandan
Geleyim izine doğru arkandan
"Bizim Yunus" Necip Fazıl'a göre: "Bir zaman dünyaya gelmiş, ölüm dedikleri perdeyi delmiş"tir. Şairimizin o kadar imrendiği "Sonsuzluk Kervanı"nda Allah'a gidenlerden biri de Yunus Emre olsa gerektir:
Sonsuzluk kervanı, peşinizde ben
Üç ayakla seken topal köpeğim!
Bastığınız yeri taş taş öpeyim;
Bir kırıntı yeter kereminizden!
Sonsuzluk kervanı, peşinizde ben
Görülüyor ki Yunus Emre, Necip Fazıl'ın olmak istediği ama olmaya da imkân görmediği erişilmez bir "ermiş"tir.