Bizimkilere hayatın tuhaf bir hediye olduğunu anlatmaya çalıştım. Başlangıçta bu hediyeyi abartılı bir değer biçilir: Sonsuz yaşama sahip olunduğu sanılır. Sonra verilen değer azımsanır, küçümsenir, herkes ona tukaka der, herkes ondan kurtulmaya hazır gibidir. Sonunda anlaşılır ki hayat bir hediye değil emanettir. Ödünç verilmiştir. O zaman herkes onu hak etmeye, ona layık olmaya çalışır.