Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

188 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Kitap yılımın yıldız kitabı
Mızrak gibi göğsümü delip geçti bu kitap. Bir kere de değil, her kahramanın hikayesinde ayrı ayrı ve belki her sayfada, her satırda. En son hangi kitabın beni bu kadar sarstığını düşündüm sonra. Altı ay önce
Satranç
Satranç
’ı okuduğumda bu kadar etkilendiğimi hatırladım. Onda da aynı şeyi söylemiştim; iyi ki sadece 180 sayfa, ya 500 sayfa olsaydı? 500 sayfaya soluğum nasıl yeterdi? Üç kıtadan üç kadının hikayesi Saç Örgüsü. Aynı zaman diliminde yaşamış üç kahraman. Kitabın arka kapağında verilenden fazlasını vermeyeceğim hayatları hakkında, bir de hislerime değineceğim. Smita, yaşamını Hindistan’da bir köyde sürdüren, kast sisteminin en alt tabakasına ait, 6 yaşında bir kızı olan genç bir anne. Yazar Hindistan konusunda güzel araştırma yapmış, sosyolojik yapıyı öylesine güzel tarif etmiş ki, okurun gözünde bir film gibi canlanıyor sanki. Okuduklarım beni şaşkına çevirdi. Olayların üç asır öncesinde falan geçtiğini düşünüyordum ki ilerleyen sayfalarda ‘ikiz kuleler gibi devrilmek’ ibaresine rastladım. Demek ki bugüne aitti tüm anlatılanlar; bu beni daha çok yaraladı. “Zamanda yolculuk yapmak için zaman makinasına ihtiyacınız yok” der Bertrand Russell Sorgulayan Denemeler’de. “Orta çağa gitmek isterseniz Hindistan’a gidin, uzay çağını görmek için California’a”. İşte aynı zaman diliminin görünmez perdelerle ayrılmış farklı çağlarında yaşayan insanlar. Smita’nın kızının istikbalini kurtarmak için verdiği mücadele, cesareti, sarsılmaz gücü tek kelime ile büyüleyiciydi. Nietzsche’nin dediği gibi; “ yaşamak için sebebi olan kimse, her türlü nedene ve nasıla katlanır” dı. Kanada’da yaşayan Avukat Sarah’ın hikayesi ayrı bir dokunaklıydı. Modern yaşamda tanıdık bir hikaye. Hindistan bölümlerini ağzım açık okusam da, Sarah’nın yaşam koşulları gözümde daha kolay canlandırabildiğim kesitlerdi. Binbir emekle kendine bir kariyer inşa etmiş üç çocuk annesi Sarah’nın kadın olmasının getirdiği dezavantajla (!) pozisyonunu nasıl korumaya çalıştığına tanıklık ediyoruz. Kuş uçuşu dizisinde bir söz geçiyordu; “ bir kez kral olmak yetmez, aslanın her gün zafer kazanması gerekir.” İşte Sarah’nınki tam da böylesine bir mücadele modern dünyanın sırtlanlarıyla. Hukuk camiası ve bir iş yerinde dönen ayak oyunları benim için daha tanıdık olduğudan belki de Sarah’ın hikayesi içimde en çok hissedebildiğim kısım oldu. Yazar kahramanın iç sesini, duygularını öylesine güçlü bir kalemle, öylesine güzel tasvirlerle vermiş ki, dedim sen daha nasıl güzel bir resim çizebilirdin ki? Hastalığı ortaya çıktığı andan itibaren altının yavaş yavaş oyulması, sonra sandalyenin bir anda altından çekilivermesi…Elbette savaşı orda bitirmemişti. O bir kraliçeydi ve bir kez zirveye oturması yetmeyecek, her gün mücadeleye devam edecekti. Giulia İtalya’da babasının atölyesini işleten bir meslek erbabı. Babasının hastalığı ve içlerine düştükleri ekonomik durumdan ötürü büyük kararların eşiğine geliyor. “ tanrıdan seçmediği bir hayatı reddedebilme gücü diledi”. Tüm kilit nokta buydu işte. Yürümeyi asla istemediğimiz bir yolu seçmek zorunda kalabiliriz, fakat bunu reddedebilme gücü bulduğumuz an kaderimizin değiştiği, kendi destanımızı yazmaya başladığımız andır. Giulia’nın hikayesi türk dizilerinde çokça rastlayacağımız bir hikaye, hakeza gerçek hayatta. Benim içime en az dokunanı olmuştu ama bir çok kadın kendinde bir Giulia bulacaktır eminim. Hikaye kesik kesik, tıpkı bir saç örgüsü gibi ard arda küçük bölümlerle ilerliyor. Her birine geçerken ayrı heyecanlanmıştım. Koşulları en ağır olan, dışarıya karşı en ağır savaşı veren şüphesiz Hindistanlı Smita. Fakat modern yaşamın sırtlanları ile savaşan Sarah’nın ve maddi anlamda her şeylerini kaybetmenin eşiğine gelmiş ailesini kurtarmaya çalışan ve aynı zamanda sosyal çevrenin tabularını yıkmaya uğraşan Giulia’nın mücadelesi asla ama asla Smita’nınkinden daha kolay değildir. İçinizde veya dışarda, şavaş her zaman savaştır. Kendinizle veya insanlarla, mücadele mücadeledir. Bu kitabın bana göre verdiği en önemli mesaj bu; koşullarınız ne olursa olsun savaş her zaman çetindir. Kadınların mücadelesini anlatmak adına yazılmış, okuduğum en güzel eserlerden biri. Kesinlikle daha çok okunmayı, daha daha çok tanınmayı hak ediyor.
Saç Örgüsü
Saç ÖrgüsüLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 20206,5bin okunma
·
90 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.