Ortadoğu ve diğer Müslüman ülkelerin hükümetleri, belli uluslararası kuruluşlar aracılığıyla İslami bağlılıkları ve hissiyatları ifade etmeye çalışmışlardır. Yakın zamanda, başka bir dinin başaramadığı hatta teşebbüs etmediği bir şey denediler ve Birleşmiş Milletler'de İslami bir blok oluşturdular. Müslüman liderlerin ve diğer bazı yetkililerin katılımıyla, ortak çekinceleri tartışacakları periyodik toplantılar düzenlediler. Birkaç yıl süren tartışmalardan sonra, Şubat 1974'te Lahor'daki bir zirvede, İslam Konferansı Örgütü kuruldu. Otuz altı kurucu devlete yeni üyeler de eklenince toplam üye sayısı elli bire yükseldi. İKÖ, esas olarak dini ve kültürel konuları kendine mesele edindi ancak siyasi hatta diplomatik etkisi oldukça az olmuştur. Organizasyon, nispeten risksiz birkaç konuda birleşik bir tavır alabildi. Sovyetler Birliği'ndeki, Çin'deki, Hindistan'daki Müslümanların durumu, 1979'da Afganistan'daki Sovyet işgali gibi daha hassas konularda, bu organizasyonun izlediği politikalar ve basın açıklamaları oldukça temkinlidir.