Diğerleri Batı'da paralellikler aradı, farklı zamanlarda askeri rejimleri Nazi ya da Komünist olarak tanımladı, aralarında bir bağ ile bir tür suç olduğunu ilan ederek. Bir hareketi Nazi olarak adlandırmak hem Bacı'da hem de Sovyetler Birliği'nde, Asya'nın ve Afrika'nın neredeyse her yerinde çoğunlukla bir hakaret olarak kabul edilir. Arap topraklarının doğusunda durum böyle değildi. Orada birçok lider, savaş dönemi Mihver Devletleri' ne duydukları
sempatiyi hacca ortaklığı gizlememişlerdi. Abdülkerim Kasım'ın, Cemal Adbünnasır'ı "Hitlervari" diye nitelendirmesi, Bağdac'a
nüfuz etmiş Komünizm'in tehlike çanlarıydı. Bu Arapçanın kötü kullanımına bir örnek değildi, bu şekilde ortaya çıkması yabancı etkisinin bir kanıtıydı. Mısır'da, özellikle 1 950'ler ve 60'larda (bu Suriye'de çok daha sonrasına rastlar), Nazi Almanya'sından gelen uzmanların polis biriminde ve propaganda amaçlı istihdam edil-
diğine dair birçok rapor vardı. Bir tanesinin her yere nüfuz etmiş etkinliği, diğerinin rahatsız edici yalancılığı, Nazi uzmanların
verdiği derslere ve talimatlara borçlu olabilir. Cumhurbaşkanı Abdünnasır bir keresinde Zion ihtiyar Heyeti Tutanakları'ndan alıncı
yapıp bunu tavsiye etmişti. 13 Yine de buna çok önem atfetmemek gerekir. Diğerleri, demir perdenin her iki tarafındakiler, işlerine geldiği zaman Nazi uzmanları kullanmakta tereddüt etmediler. Art niyetli iletişi, görgüyü yozlaştırır. Öyle gözüküyor ki bu Nazi ortaklıkları, Mısır rejimindeki, dünyada da oldukça yaygın olan, belli seviyedeki bir ahlaki körlüğü işaret ediyor. Fakat kastedilen benzerlik, illa Nazi diktatörlüğünden
daha da beter olacak anlamına gelmiyor.
13 R. K. Karanjia ile röportaj, 28 Eylül 1 958, el-Ahram'da 29 Eylül 1 958'de
yayınlandı; lngilizce çevirisi ise şurada; Presideııt Gama/ Abdel Nasser's Speeches
aııd Press-lntervieıus 1958 (Kahire, (1959)), s. 402. "Tutanaklar&Kitabı okudu