Bir şeyi yeterince derin düşünürsen çıkmaza girersin, bir hikayeyi yeterince uzun yazarsan herkes ölür, bu tarz kurallar var işte kimsenin değiştiremeyeceği.
Bana biri gelip bu kitap ne anlatıyor dese, içinde debelenip durduğumuz bu çukurdan keyif alma yolunu anlatıyor derdim. Basit ve yetersiz belki söylediklerim ama temeli bu işte.
İnsanın kendi yazgısını ele alması ve paşa paşa ızdırabını çekmesi, yaşamı olduğu gibi kabullenmek; romantize etmeden, anlam yüklemeden, öleceğinin bilinciyle, tek olmanın farkındalığıyla kabul etmek. Sonrasında bir kahve ve sigarayla bu çukura bakıp gülümsemek.
Bilmiyorum daha çok yolum var ama gözüm korkmuyor, gelecekte daha geliştiğim zaman bu kitabı tekrar okuyacağım. Tekrar ve tekrar düşüneceğim, çıkmaza gireceğim ve bundan gurur duyacağım (umarım).