Gönderi

376 syf.
5/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Bu bir distopya ama siz farkında değilsiniz yazar da farkında değil
Kitabın konusu kısaca şöyle, Justine kızımız bir gün aniden annesini ve babasını kaybediyor sonra daha yetim kaldığı ilk günde tövbe haşa kıza s*ks işçiliği teklif ediyor (uygulama bu kelimeyi engelliyor galiba o yüzden sansürlü yazdım Sade abimizin kitabını şu malum kelimeyi kullanmadan incelemek epey zor olacak çünkü kendisi hayattaki her mevzuyu tartışırken içine biraz cinsellik karıştırmayı ihmal etmiyor. Sade için cinsellik, yemeğe atılan tuz gibi. Sade abimiz de tuz bağımlısı maşallah 30undan sonra böbreklerinin iflas etmesini göze almış öyle bir bağımlılık…) Neyse, bizim kızımız namusumla para kazanırım diyerek ilk ahlaksız teklifini reddediyor. Sen misin erdemli olmayı savunan… ah ah… kitap boyunca sırf kız cinsellik istemiyor, tanrıya inanıyor, edebiyle parasını kazanmak istiyor diye herkes kıza işkence ediyor. Kız dinine çok bağlı ve garip bir biçimde kitaptaki HER KARAKTER tekrar ediyorum HER KARAKTER ateist Her karakter Allahın cezası. İnanılmaz kötü bir ortam. Bence Sade, bize bir distopya yazdı. Sade kendisi de distopya yazdığının farkında değil. Ana karakter kızımızın rastladığı her insan ya t*cavüzcü ya da işkenceci. Yani hiç mi helal süt emmiş bir insana rastlamaz? Bir sayfada bir tane dilenci geliyor mesela, dilenci yani kitaptaki görevi ne olabilir ki? Kızımız da o sırada defalarca kez t*cavüze uğramış ama hala iyi kalpli, insanlara inancı full, dilenciye para vermek için kesesini çıkartıyor… Dilenci dövüyor bunu, bütün parasını çalıyor. Mesela böyle sahneler var. Bu bir distopyadır. Bir tane doğru düzgün insana rastlamıyor bu kız. Kiliseye giriyor, kilisedeki din adamlarının tövbe haşa BDSM fantezileri falan var. Yani… Sade sen ne yaşadın gözünü seveyim? Kilisede BDSM keyfi nasıl başkadır? Hikayedeki bütün karakterler siyah, bizim kız beyaz. Ben bunu hiç sevmiyorum. Bir karakterin tamamen siyah veya beyaz olmasını sevmiyorum karakterin gerçekçiliğini tamamen öldürüyor. Sade abimizin hiçbir karakteriyle empati kuramadım. Hiçbir karakterine karşı bir şey hissedemedim. Hepsi bir davaya hizmet ediyordu. Yani şöyle açıklayım: Yazarın korkunç bir fikri var ve bütün karakterler bu korkunç fikri okuyuculara kabul ettirmek için çabalıyor. Karakterlerde asla duygu yok. Karmaşa yok. Başkalarının fikirlerini değerlendirmek yok. Karakter ya iyi ya da kötü. Bu şekilde yazılmış karakterler (sadece bu yazar için konuşmuyorum) o karakterin gerçekçiliğini öldürür, empati kurmayı zorlaştırır. Masal veya distopya karakteri olmuşlar. Ben kitap okurken biraz olsun karakterleri içimde hissetmek istiyorum. Sade sadece bana hastalıklı bir fikri kabul ettirmek için uğraştı. Övülecek yanlarına gelirsek (çok mu gömdüm bilmiyorum hızlı hızlı yazıyorum) kadının toplumdaki yerini, erkeklerin egosunu çok sert bir biçimde yüzümüze vuruyor. Günümüzde Sade abimizin bahsettiği türden çok fazla erkek var. Olmaya devam da edecek. Bu gerçek yüzüme vurdukça kitabı okumakta çok zorlandım. Yine de o dönemde böyle bir kitap yazmak büyük bir cesaretti. Kendisini günümüze kadar getiren şey de cesaretiydi muhtemelen. Okuması, sindirmesi, analiz etmesi zor bir kitap. Daha söylenebilecek binlerce kelime var ama bu inceleme de bu kadar olsun. Önereceğim bir kitap değil ama diğer kitaplarına kıyasla biraz daha okunabilirdi. Sodom’u yarım bırakıp kusmuştum. En azından burada ilgi çekici bazı fikirlerini sunarak beni kitabın başında tutmayı başardı.
Justine
JustineMarquis de Sade · İthaki Yayınları · 2022296 okunma
·
324 görüntüleme
bahar okurunun profil resmi
kendisine sallayanlara cevaben yazdığı bir metinde bu kadar uç olayları filtresiz yazmasının sebebinin kötülüğü olduğu gibi yani tüm tiksinç yönleriyle apaçık göstermek istemesi ve insanların bunlardan çekinmesini istemesi olduğunu söylemişti. tabii yersen😃 bu kadar tesadüfi kötülük distopyavari geliyor ilk başta ama herif bunu bilinçli yapıyor zaten. zevk alıyor bu kadar habis şeyin bir arada olmasından ve bunları yayınlamayı da fetişize etmiş. adamın zihni safi belinden aşağısına hizmet ediyor.
Mariah okurunun profil resmi
Haklısın, yazar cidden işin sadist zevk kısmında. Bu sadist zevkleri okuyucuya da kabul ettirmeye çalışıyor. O kısım rahatsız edici. Yani yazar objektif değil. Taraflı yazdığını düşünüyorum…
phobs okurunun profil resmi
bu adamın bdsmle alıp veremediği bir şey var gerçekten neden bilmiyorum ama incelemenden sonra okuyasım geldi -_- (hayır sade okuyamam hayır onun kitaplarına verecek param yok hayıır)
Mariah okurunun profil resmi
Yanlış bilmiyorsam Sade abimiz sadizmin babası. Sadizmin ismi bile Sade abimizin isminden geliyor. BDSM’i ilk bu adam kitaplarında kullanmış olabilir. Sodom’u okurken yazarı araştırmıştım ama çoğu şeyi unuttum… Bu arada çevremdeki insanlar genelde övdüğüm değil de gömdüğüm kitapları alıyorlar neye sinirlendiğimi merak ettikleri için. O yüzden şaşırmadım tepkine djödjdödjd
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.