Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Troçki de zalim biriydi, üstelik köylülerden de nefret ederdi. Gerekli gördüğünde hepsi açlıktan ölecek de olsa, sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda köylülerin tahıllarını ellerinden almaktan çekinmezdi. Zaten Stalin de bunu yaptı. 1934 yılına gelindiğinde Türkiye siyasetinde batılılaşma kar­şıtı fikirler öne çıktı. Fevzi Çakmak Paşa giderek siyasete ağırlığını koyuyordu. Troçki'nin ülkedeki varlığı şüphesiz bir utanç kaynağı haline gelmişti. Bu sebeple 1933 yılında kısa süreliğine Fransa'ya gidip gelen Troçki 1934 yılında Türki­ye'yi tamamen terk etmek üzere hazırlıklara başladı. Önce­ ki yıllarda hiçbir ülke onu kabul etmek istemiyordu. Ancak ekonomik buhranın sona ermesiyle bazı ülkelerde Stalin tarzı komünizme eleştirel yaklaşan sol görüşlü hükümetler iktidara geldi. Norveç bunlardan biriydi ve Troçki de buraya gitmeyi tercih etti. Meksika devriminden sonra Troçki Atlantik'i aşarak, oraya yerleşti. Bu ülke hayatının son durağı olacaktı. Ancak kinden beslenen Stalin, teğmenlerini Troçki'yi öldürme hırsıyla dol­durmaktan vazgeçmedi. 1940 yazında bir gün yakışıklı genç bir Katalan, Troçki'nin evinde hizmetçilik yapan kadına alış­ veriş yaparken yaklaştı. Daha sonra onun güvenini ve belki de fazlasını kazandı. Kısa süre sonra bu genç Katalan yaşlı Na­talia'nın çantalarını taşımaya başladı. Hizmetçiden kendisini Üstatla tanıştırmasını istedi, çünkü Marksist teoriyle ilgili tar­tışmak istediği konular vardı. Üstat kendisini kabul ettiğinde genç Katalan Ramon Mercader, bir buz baltasıyla Troçki'nin kafasını parçaladı. Bu olay hakkında pek çok film yapıldı. So­nuncusu da bir İtalyan yapımıdır.
Sayfa 79 - Ketebe Yayınları 1. BaskıKitabı okudu
·
44 görüntüleme
Politicturc okurunun profil resmi
Ne şehit ne gazi bok yoluna gitti bizim Troçki gmgmmhmhmöglhlglg
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.