Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

168 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Merhaba Beyaz Gemi, ben geldim!"
》Henüz 8 yaşına girmiş, annesi ve babası tarafından terkedilmiş, merhametli ve iyi yürekli bir dedeyle büyüyen ve o dededen başka bir seveni olmayan, masum bir çocuğun gerçek dünya ve hayal dünyası arasında gelip gittiği hayatını anlatan bir hikaye. 》Gerçek hayatında mutsuz ama hayal dünyasında mutlu olmaya çalışan bir çocuğun psikolojisini görüyoruz. Öyle yalnız ki aslında kayalara, dağa, taşa isimler veriyor, sahip olduğu birkaç eşya var yalnızca. Bir dürbünü, bir okul çantası. Onlara anlatıyor dertlerini, içini döküyor. 》Her akşam dürbününü eline alıp Isık Göl'de sınırlı zamanda görülebilen beyaz gemiye bakıyor. Babasının o gemide olduğu ve kendisinin bir gün balık olup onun yanına yüzebileceği hayalini kuruyor. 》Bu yegane eğlencesinin yanında bir de dedesinden dinlediği masallar onu ayakta tutuyor. Boynuzlu Maral Ana efsanesini anlatıyor dedesi ona. Çocuğun gönülden inandığı ve bağlandığı bu efsane kitap boyunca karşımızda olduğu gibi, finali de büyük ölçüde belirliyor. 》Çocuk ve dedesi haricinde dedenin eşi kötü bir nine, hala Bekey, onun eşi Orozkul, komşuları Seydahmet ve onun eşi Gülcemal'den oluşan bir kadro içinde geçiyor hikayenin çoğunluğu. 》Yazar Sovyet dönemindeki toplumsal sıkıntıları, beklentileri ve bunlar içinde yaşanan duygusal durumları da yansıtıyor okura. Sisteme bir eleştiri olarak da kötü ve güçlülerin iyiler üzerinde egemenlik kurduğunu, her şartta iyilere yapılan aşağılanma ve zulmü gözler önüne seriyor. 》Bunu yaparken de her şeyi simgesel şekilde okura yansıtıyor. Baskıcı sistemlerde insanlar fikirlerini böyle ifade ediyor zira. Bazen türkü, bazen destan, bazen bir karakterle. 》Mesela eserde geçen isimsiz çocuk muhtemelen Cengiz Aytmatov'un kendisi. Kitap boyunca adını öğrenemiyoruz bu çocuğun. Masumiyetin, iyi niyetin, saflığın sembolü. Hepimiz olabiliriz bu çocuk. Hepimizin içinde küçük bir çocuk, yarım kalan hayaller, mutluluklar, hüzünler var. Baskıcı rejimlerin bir sayıdan ibaret olarak gördüğü kişilerdir çocuklar yalnızca. 》Mümin Dede aksakallı konumunda yol gösterici bir kişilik. Orozkul kötülüğün simgesi. Eşini sürekli döven, herkese zorbalık yapan, kitabın en zalim karakteri. Orozkul rusa kul olan anlamına geliyormuş. Kitapta da çocuğu olmayan biri, yani soyu kesik olduğundan, komünist sistemin devamı olmayacak, tükenecek mesajı veriliyor bu karakter üzerinden. 》Kitabın adı Beyaz Gemi. Beyaz saflığın, temizliğin rengi, kitabın yazıldığı devlet ise her şeyin kızıl olduğu bir totaliter sistem. Gemi ve göl kavramları sonsuzluğu, umudu, özgürlüğü çağrıştırıyor. Çocuğun bir türlü ulaşamadığı bu Beyaz Gemi belki de Aytmatov'un babası Törekul Aytmatov'u simgeliyor. 》Dönemi her yönüyle görüyoruz eserde. Sosyal, siyasal, toplumsal, ahlaki bir çok yönünü anlayabiliyoruz. Yazar halk hikayelerine, destanlara, halk edebiyatının motiflerine, millet değer ölçülerine de değinerek anlatımı oldukça zenginleştirmiş. 》Sade bir dili olsa da yer yer uzun betimlemeleri sebebiyle sıkıldığım bölümler oldu. Bu sebeple hiç Cengiz Aytmatov okumayanlar için başlangıç kitabı olarak önermem. 》Mutsuz bir sondu ve bu son sebebiyle de birçok eleştiriye maruz kalmış kitap. Ve Aytmatov'da kitabın sonunda bu eleştirilere cevaplar vermiş. Önemli olan şeyin kitabın mutlu ya da mutsuz bitmesi olmadığını, okurun gönlüne dokunması olduğunu, mutsuz biten bir sonun her zaman kötülüğün kazandığı mesajını vermediğini anlatmış. 》Acı gerçeklerin olduğu gibi, bir yandan da hayal kurmaktan, umut etmekten vazgeçilmeyen bir kitap okumuş oldum kendimce. Çocuğun o hüzünlü kalbi, dedesinin yaşadıkları içime dokundu. Kötülüğün büsbütün kaybolduğu bir zaman olsa da oraya gitsek ne güzel olurdu...
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,3bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
162 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.