Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

HAYATI Fyodor Mihayloviç Dostoyevski 11 Kasım 1821 tarihinde Moskova'da dünyaya geldi. Altı çocuklu bir evde yaşayan Dostoyevski ailenin ikinci çocuğuydu. Babası alkol bağımlısı biriydi ve çok sinirli bir insandı. Bu yüzden evde sıkı bir disiplin vardı. Genelde babasının çalıştığı hastanede vaktini geçiren Dostoyevski, oradaki hastaların hikayelerini dinlemeyi çok seviyordu. İlk öğrenimini Moskova'da yaptı. Annesi tüberkülöz hastalığı yüzünden öldükten sonra Petersburg Mühendis Okulu'na gönderildi. Bu okul disipliniyle tanınıyordu. Burada zamanını kitap okuyarak ve düşüncelere dalarak geçiriyordu. 1839'da babasının ani ölümünü buradayken öğrendi. Babasının ölümünü istediği düşüncesi yüzünden depresyona girdi. Sara nöbetleri geçirmeye başladı. Dostoyevski'nin gençlik yılları. Okulunu bitirdikten sonra asteğmen rütbesiyle Petersburg'taki İstihkâm Müdürlüğü'ne verildi. Ancak çok sürmedi, görevi sadece bir yıl sürdü. Askerlikten nefret ediyordu ve bu yüzden görevini bırakıp yazarlığa başladı. Kurgusal roman yazmaya başladı. İlk kitabı olan İnsancıklar 1846'da yayımlandı. Bu kitap eleştirmenler tarafından büyük övgü aldı. Hatta ünlü eleştirmen Belinski romanı okuduktan sonra Dostoyevski'nin büyük bir yazar olacağına dair sözler söyledi. Şair Nikolay Neksarov de Dostoyevski için "Yeni bir Gogol doğdu." diye konuştu. 1846 yılında Gogol esintileri bulunan kitabı Öteki yayımlandı. Ancak bu kitap Belinski dahil hiç bir eleştirmen tarafından beğenilmedi, sıkıcı bulundu ve alay edildi. 1847 yılında ise Ev Sahibesi isimli romanı yayımlandı. Ancak bu romanı da hiç beğenilmedi. Her ne kadar bu olumsuzluklardan kötü etkilense de yazarlığı bırakmadı. Beyaz Geceler ve Bir Yufka Yürekli'yi yazdı. Bu kitaplar da beklenen ilgiyi görmeyince yazarlıktan umudu kırıldı ve ruhsal bir çöküntü içine girdi. Yazarlıkta istediği başarıyı yakalayamayan Dostoyevski politikayla ilgilenmeye başladı ve genç liberallerin grubuna girdi. 23 Nisan 1849 tarihinde devlet aleyhindeki bir komploya karıştığı iddiasıyla sekiz arkadaşı ve ağabeyi ile birlikte tutuklandı ve ölüm cezasına çarptırıldı. Sekiz ay hapiste yattı ve diğer dokuz komplocuyla birlikte idam edilecekleri yere götürüldü. Tam kuşuna dizilecekleri sırada af çıktı! İdam cezası altı yıl hapis ve dört yıl kürek cezasına dönüştürüldü. 1863 yılında Dostoyevski. Sibirya'daki Omsk Kalesi'ne sürüldü. Burada yaşadıklarından suç ve ceza kavramlarını daha iyi anladı. Kürek cezası nedeniyle kolları damgalandı. Sara nöbetleri burda da devam etti ve pek çok kez hastaneye kaldırıldı. Hayata farklı bir gözle bakmaya başladı. Mahkûmlardaki gönül zenginliğini ve İncil'i burada keşfetti. Sürgününün dördüncü yılından sonra kürek cezasından kurtuldu ve er rütbesiyle kışla hizmetine verildi. Semipalatinsk'te alayın Yedinci Hat Taburunda beş yıl görev boyunca görev yaptı ve subaylığa yükseldi.1857'nin Şubat ayında veremli ve dul Maria Dmitrievna Isayeva ile evlendi. Sadece acıdığı için evlenmişti... Özgürlüğüne kavuştuktan sonra Petersburg'a döndü. Kardeşleriyle bir kaç dergi işine girdi ve Slavcı düşünceyi savunduğunu belirten yazılar yazdı. Ezilenler ve Ölü Evinden Anılar kitaplarıyla kendinden söz ettirmeye başladı. Çok istediği Avrupa seyahatini 1863 yılında gerçekleştirdi. Ama Sara nöbetleri devam ediyordu ve tek derdi bu değildi. Kumar borçları vardı ve ve yayımcılardan yazmadığı romanların avanslarını alarak yaşamaya çalışıyordu. Yeraltından Notlar, Suç ve Ceza ve Kumarbaz adlı yapıtları 1866 yılında yayımlandı. Bu kitaplar onun şöhretini daha da arttırdı. Dostoyevski, kardeşi Mihail'e gönderdiği bir mektupta Suç ve Ceza kitabı hakkında;"Konusu gerçekten çok güzel. Kahramana gelince, bugüne kadar hiç denenmemiş bir kişi. Ama bugünün Rusyasına bakacak olursak, böyle bir kişi karşımıza sık sık çıkmaktadır. Bu sonuca halkın kafasını yeni fikirleri anlayarak vardım. Öyle hissediyorum ki, yeni fikirler ve görüşlerle döndüğüm zaman, romanımı genişletmekte başarılı olacağım. Kişi aceleye gelmemelidir dostum. Ve insan iyi olanın dışında hiçbir şey yapmamalıdır" diye yazdı. Ardından Budala, Ebedi Koca, Ecinniler gibi baş yapıtları yayımlandı. Hasta olan karısı öldükten sonra sekreteri olan Anna Grigoriyevna Snitkina ile evlendi. Bir kız çocuk sahibi oldu ama kızı çok yaşayamadı ve doğduktan kısa bir süre sonra öldü. Dostoyevski kızının ölümünden dolayı çok sarsıldı. 1875'te Delikanlı, 1876'da Bir Yazarın Günlüğü ve 1879'da en meşhur olacak olan romanı Karamazov Kardeşler yayımlandı. 1881'in Ocak ayında ciğer kanaması geçirdi ve yatağa düştü. 9 Şubat 1881'de hayata gözlerini yumdu. Cenaze töreninde yaklaşık otuz bin kişi tabutunun arkasında onun son yolculuğuna eşlik etti.
·
108 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.