Gönderi

Antik Yunan kuşkuculuğu Avrupa'da on beşinci yüzyılda yeniden keşfedildi. Montaigne onun en radikal kolu olan Pyrrhonculuktan etkilenmişti; bu akım ismini, Büyük Iskender'in ordusuyla Hindistan'a giden ve orada gimnosofistler ("çıplak bilgeler") ya da yogilerle çalışmalar yaptığı söylenen Elis'li Pyrrhon'dan (MÖ yak. 360-yak. 270) alıyordu. Pyrrhon felsefenin hedefinin ataraxia olduğu fikrini —olasılıkla ilk kez kendisi tarafından kullanılmış olan, dinginlik halini ifade eden bir terim— bu bilgelerden alıp ülkesine taşımış olabilirdi. Kuşkucu filozof, inancı ve inançsızlığı askıya alarak kendini iç huzursuzluğundan koruyabiliyordu.
·
57 views
Waterlily okurunun profil resmi
Pyrrhon'a göre, hiçbir şey bilinemez. Montaigne'in ifadesiyle, "İnsanın başında bir bela vardır: Bir şeyler bildiğini sanması." Pyrrhon'un müritlerine, sırtlarını herhangi bir argümana ya da prensibe değil de doğaya yaslayarak yaşamaları öğretiliyordu. Fakat şayet akıl bunca âcizse, dinin gizemlerini kabul etmemek için sebep var mıydı? Antik Avrupa dünyasındaki belli başlı üç felsefe okulunun —Stoacılık, Epikurosçuluk ve Kuşkuculuk— üçü de bir dinginlik halini hedefliyordu. Yani felsefe, düzenli olarak alınması halinde ataraxia'ya ulaştıracak olan bir yatıştırıcıydl. Felsefe yapmanın amacı iç huzuruydu.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.