Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yazılı söz her zaman, yazmış olan ya da okuyacak olan kişinin silinip yok oluşunu kale alır. Dilsiz doğa sessiz konuşmasında insan konuşmasını da kapsar.Ama unutmayalım ki, çölde, cengelde ya da Robinson'un adasında değiliz, kent şuracıkta, iki adım ötemizde. Keşişlerin tablolarının arka planında hemen her zaman bir kent vardır. Dürer'in bir baskısında oymalı alçak piramitler gibi dört köşe kuleleri ve sivri damlarıyla koca bir kent görünür, ön planda bir tepeye yaslanmış duran ve küçücük görünen keşiş, kente arkasını dönmüş, başında keşiş kukuletası, gözlerini önündeki kitaba dikmiş okumaktadır. Rembrandt'ın bir karakalem çalışmasında kent, başını yana çevirip bakan aslanın üstünde yükselir; geniş kenarlı bir şapka giymiş olan keşiş ise, bir ceviz ağacının gölgesinde, huzur içinde kitap okumaktadır. Akşam olunca keşişler birer birer ışıkla aydınlanan pencereleri görürler, rüzgâr dalga dalga şenliklerin müziğini taşır. İsteseler, çeyrek saatte insanların arasına karışabilirler. Keşişin gücü ne kadar uzağa gitmiş olduğuyla değil, gözden hiç yitirneyeceği kadar yakınında olmasına karşın kentten kopuşuyla ölçülür.
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.