MARTİN EDEN-JACK LONDON,522 sayfa Martin Eden;seni nasıl anlatmalı,nereden başlanmalı bilmiyorum.Okumakta geç kaldığım ama iyiki okuduğum dediğim kitaplardan.Hele ki Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları ve Levent Cinemre’nin çevirisi ile okumak ayrı bir zevk verdi,kitabı elimden bırakamadım.Kitabın arkasında yer alan on dokuz sayfa ve yüz kırk beş maddelik son notlar, kitapta yer alan kişiler ve kavramlar hakkında verilen detaylı bilgiler ile kitabın içeriği daha da zenginleşmiş, büyük bir emek harcanmış. Kitap yarı otobiyografik şeklinde Jack London’ın da hayatından kesitler sunmakta.Kitap kahramanı Martin Eden eğitimsiz bir genç olmasına rağmen her şeyden önce çok özgüvenli,hiç bir şekilde yılmayan,kendine güvenen,ne İstediğini bilen,karakteri hiç bir şekilde değişmeyen bir kişilik. Kültür çatışması,sınıfsal ayrım,burjuva sınıfı ile alt kültürün çatışması,emeğe değer verilmeyiş,düşük ücret karşılığı yoğun çalışma,zorlu yaşam şartları ,aşkın gücü çok güzel işlenmiş.Aşık olduğu kadının farklı kültürden olması nedeniyle,aşkı için kendini geliştirme çabalarının yazma tutkusuna dönüşerek Martin’in kendisini nasıl eğittiğini ,muazzam bir değişim göstererek en alt basamaktan zirveye çıkış öyküsünü okudum kitapta.Kendine inancı tam olan,hiç bir zaman ümidini kaybetmeyen ve yazmaktan vazgeçmeyen,yazdığı şiirleri,denemeleri,hikayeleri yayınevleri tarafından her red edilişinde bıkmadan usanmadan yazmaya devam eden ve yazmaktan vazgeçmeyen,sevdiği kadın ve ailesi,kendi ailesi sürekli iş bul,çalış demelerine rağmen o yazmaktan hiç bir şekilde ödün vermeyen,bu uğurda sevdiği kadını kaybetmeyi bile göze alan,kişiliği oturmuş bir genç adam Martin Eden. Alt tabakadan,denizcilikle uğraşan,yirmili yaşlarda bir genç Martin Eden.Bir kavga sonucu kurtardığı Arthur’un ailesi ve kız kardeşi Ruth ile tanışıyor.Burjuva sınıfından olan Ruth’a aşık olan ya da aşık olduğunu sanan Martin ona yazılar yazmaya başlıyor ve zamanla bu yazma onda bir tutku haline geliyor.Başarılı bir yazar olmak için disiplinli bir çalışma içine giriyor.Zamanla Ruth da ona aşık oluyor ama başta Ruth ve ailesi olmak üzere hiç kimse onun yazar olacağına inanmıyor,sürekli daimi bir iş bulması konusunda baskı görürken ,o yılmıyor ve vazgeçmiyor yazmaktan.Günün birinde ünlü bir yazar olacağından emin bir şekilde yoluna devam ederken yazdıkları sürekli iade ediliyor.Maddi manevi büyük zorluklara katlanıyor.Birden ne oluyorsa iade edilen tüm yazıları teker teker basılmaya başlıyor hatta bir gazetede hakkında çıkan yalan bir habere rağmen. Başarı ve üne kavuştuktan sonra hayatı çok farklı bir yöne kaymaya başlar.Önceleri kendisini red edip aşağılayan burjuva sınıfı artık onun önünde sıraya dizilmiştir.Ama bu iki yüzlü davranışlar Martin Eden’e mutluluk yerine tiksinti verir. “Siz o zaman yazılmış eserlerim yüzünden karnımı şimdi doyuruyorsunuz.Sadece siz değil herkes doyuruyor,çünkü artık karnımı doyurmak bir şeref payesi haline gelmiş.Karnımı şimdi doyuruyorsunuz,çünkü siz sürü hayvanısınız;çünkü güruha siz de dahilsiniz ve şu anda güruh zihniyetinin kör ve otomatik düşüncesi,benim karnımı doyurmak.” Amacına ulaşmak,ünlü olmak onu ne derece mutlu ediyor,istediğini elde ediyor mu?Yoksa ters etki mi gösteriyor,onu da kitabımızı okuduğumuzda öğreniyoruz ki final benim için çok büyük sürpriz oldu.Beklemediğim bir sondu.

Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,6bin okunma

·

40 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Banu SEZER