Zavallı kız Rudolf'a isimsiz bir aşk mektubu yazıp buluşma teklif etti; annesi de bunu teşvik etmişti. Rudolf buluşmayı kabul etti, sonuçta kız hamile kaldı. Bu durumun Rudolf'un oldukça mutsuz bir evliliğinin olması ile ilgisi vardı. Rudolf yalnızca dedikodu ve seremonilerden zevk alan, hırçın ve şişman Belçika prensesi ile evliydi. Henüz 21 yaşındayken zorla evlendirilmişti onunla. Rudolf'un ailesinden yalnızca bir kişiyle dostane bir ilişkisi olduğundan söz edebiliriz; bu kişi de Rudolf'tan bile asi biriydi, sonra da ortadan kaybolup gitti. Bunu bir nevi aşk takip etti (hayatının son üç gecesini eski kız arkadaşı Mitzi Caspar ile geçirdi). Sondan bir önceki gün ise babasını gördü ve olan oldu: Karısından boşanıp Marie ile evlenmek istiyordu. Babası (Papa'nın da desteği ile) bu teklife yanaşmadı. Ve Rudolf da intikamını aldı. Mayerling'deki bir avcı kulübesinde iki eski arkadaşı Prens Coburg ve Kont Hoyos ile bir buluşma ayarladı. İntihar için hazırlığını yapan Rudolf (bir sürü mektup yazmıştı) küçük Marie'yi kimseye duyurmadan imparatorluk sarayındaki dairelerinden (Bu dairelere Türk odası denirdi) açılan gizli bir kapıdan kaçırdı ve Mayerling'e doğru yola çıktı. O gece keyfi oldukça yerindeydi, arkadaşları hiçbir şeyden şüphelenmemişti. Gecenin ilerleyen saatlerinde Rudolf ile Marie'yi yalnız bırakıp oradan ayrıldılar. Kulübede Rudolf ve Marie'den başka bir de mutfak masasında uyuyan uşak vardı. İki el silah atışıyla uyandı. Rudolf Marie'yi kendisiyle birlikte ölmek yerine yurtdışına gidip orada gizlice bebeğini doğurması için ikna etmeye çalıştı (bu tarz ilişkilerde kabul edilen çözüm yolu buydu). Marie razı olmadı, ailesine veda mektuplarını yazdı ve Rudolf'a kendisini öldürmesi için yalvardı. Çifte ölüm gerçekleşti ve Avrupa Rudolf'un ailesinden aldığı intikamın yarattığı skandalla çalkalandı.