Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bir ülke ki, bizim güya kutsallaştırıp yüceleştirdiğimiz anneliği gerçekten kutsal, binlerce yıllar önce erkek cinsini ülkenin dışında bırakmış ve kız kardeşleriyle, anneleri ve kız çocuklarıyla birlik ve huzur içinde yaşayan. Hepsinin yegane amacı ülkelerinin selameti, daha da gelişmesi, faydasız veya zararlı şeyler sevimli bir köpek dahi olsa uzaklaştırmak ve kız çocuklarının güvenle büyüyüp yeni anneler olması, onların da yeni kız çocukları dünyaya getirmesi. Bu ülkeyi duyup iştahla buraya gelen davetsiz misafir ataerkil ülkenin eril bireyleri burada hanımlara yakışır şekilde misafir ediliyorlar, medeniyetleri hakkında karşılıklı bilgi aktarımında bulunuyor, çift cinsiyetli ebeveynlik, erkeklerin de olduğu bir toplum nasıl olurdu'yu öğrenmeye çalışıyorlar. Davetsiz misafirler bu esnada erkeklerin yönettiği bir medeniyetin kadınlarınkinden daha az gelişmiş, daha çok ahlaki sorunu, daha çok sosyoekonomik sorunları, daha çok hastalığı olduğunu fark ediyor ancak hep ılıtarak anlatıyorlar ev sahibelerine. Burada karşılaştıkları kadınlarla ve onların kendilerine karşı olan davranışlarıyla kendi bildikleri ataerkil dünyadaki kadınları ve davranışlarını kıyaslıyor ve şok oluyorlar. Erkekler olmadan kadınların kendilerine tarlalar, ormanlar ekip biçip, evler, kaleler inşaa etmelerine inanmıyor ve keşiflerinin başında uzunca bir süre gizli bir yerde bu ülkede erkekler olduğuna, saklandıkları yerlerden çıkıp "kadınlarını" koruyarak onlara saldıracaklarına inanıyorlar. Ancak bu ülkede şiddet ve şiddet eğilimi binlerce yıl önce silinmiş. Kadınlar bu misafirleri uzunca bir süre inceleyip medeniyetleri hakkında bilgiler aldıktan sonra ülkelerini ve nesillerini daha da geliştirmek için baba ebeveynleri ve erkek kardeşliğini ülkelerine katıp katmayacaklarına karar veriyor. Davetsiz erkek misafirler ise ülkeye getirebilecekleri kargaşa ve kötülükleri yok sayarak "baba olma" deneyimine odaklanıyor. Bilim kurgu açısından çok güçlü ögeleri yoktu bence. Ama bir kadın tarafından "bakın ataerkil düzen olmasa, erkillik olmasa biz gül gibi yaşar gideriz." demesi açısından güzel bir kitaptı bence. Okurken bazı yerlerde kadınlığa, kadınsılık annelik kavramına yönelik eleştiriler görürken feminizm açısından çok radikal fikirleri olmayan bir kitap. En çok da 104. sayfada kadınlardan bahsederken "Yalnız kalabilecekleri mekanları bile vardı." cümlesini okurken bireyselliğe olan arzuyu hissedip
Virginia Woolf
Virginia Woolf
'a selam çakıldığını hissederek gülümsedim.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812,2bin okunma
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.