İnsanın zâhirinin terbiyesi nimetle; bâtınının, kalbinin terbiyesi rahmetle olur. Allâh, âbidlerin nefslerini şerîat ahkâmı ile, âşıkların kalblerini tarîkat âdâbı ile, muhiblerin sırlarını hakîkat nûruyla terbiye eder. İnsanı bâzan değişik şekillerde eğitir ve organlardaki nûrâni gücün feyziyle terbiye eder. Kemiğe işittiren, yağdan oluşan göz yuvarlağına gördüren, et olan dili konuşturan; bitkileri meyve ve daneleri ile, hayvanları etleri ve yağlarıyla, yeryüzünü ağaçları ve nehirleri ile, gökyüzünü yıldızlarıyla ve onların ışıklarıyla donatan, geceyi haşerâtı teskin ve zararlıları hareketten menetmek suretiyle insanların dinlenmesi için tahsis eden, gündüzleri fazlından dilediği kadarını lutfeden Allâh'ın şanı ne yücedir. Sen ona hizmet etmediğin halde, O sanki senden başka kulu yokmuş gibi, seni terbiye edip beslemektedir. Sen ise kullukta sanki O'ndan başka bir Rabbin daha varmış gibi davranmaktasın.