Gönderi

392 syf.
·
Not rated
Nasıl anlatsam ne söylesem bilemiyorum. Buz gibi donduran, çelik gibi sert, duygusuz, kelimelerin sanki sadece orda olması gerektiği için kullanıldığı dehşete düşüren bir roman. Fransa'da hayvan çiftliği sahibi olan bir ailenin ( ne aile ama), Birinci Dünya Savaşı'nı da içine alan geniş hikayesi Hayvan Hükümranlığı. Aile de duygusuz, soğuk, sevgisiz, çapraşık ilişkileri olan, okurken saç baş yolduran cinsten. Romanın başında zaten düşük yapan anne karakterin fetüsü duygusuzca domuzlara atıp onları beslemesinden nasıl bir kitap okuyacağınızı az çok anlıyorsunuz. Beni en rahatsız eden sahne de bu oldu. Gerçekten çok garip, karakterlerin hiçbirinin ruhu yok gibi, aile bireyleri de dahil sanki hiçbir canlının hayatının kıymeti yok gibi. Hayattaki tek rolü üremek olan kadınlar, kaderi doğmadan çizilmiş çocuklar, savaşın ortasında bir coğrafyada duygusuzlaşmış, yok edilmiş erkekler, tüm bunların ortasında hepsinden daha beter durumda olan hayvanlar... Hiç umut yok bu kitapta, hiç güzellik yok, salt canavarlık. Beni etkiledi, ama sevdim mi sevmedim mi bilmiyorum. Herkese tavsiye etmiyorum.
Hayvan Hükümranlığı
Hayvan HükümranlığıJean Baptiste Del Amo · Can Yayınları · 2016143 okunma
·
78 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.