Merhabalar
Bugün sizlere satırları okurken oldukça etkilendiğim bir eserle geldim.
Nilgün Canel ve Simel Parlak ortak çalışması ile Türkiye'de baba şiddeti ve bu şiddetin kız çocukları üzerinde bıraktığı travma dört hikaye başlığı altında inceleniyor.
Bu başıklar;
1.Korku
2.Utanç
3.İntikam
4.Hiçlik
Her birinde yaşanılan olaylar ve arkasında bulunan sebeplere değiniliyor.
Çevremizde bulunan, davranışlarına anlam veremediğimiz insanlar vardır ya deriz çocukluğunda ne yaşadı acaba böyle oldu, hakikaten eseri okudukça hak verdim.
"Hayatımıza giren her insan bize bir duygu bırakıyor. En büyük miras. Babamın bana bıraktığı miras, 'utanç' . Anneminki ise kimsesizlik, çaresizlik."
Yapılan araştırmalarda babaların şiddetine uğrayan kadınlar babalarını her zaman korku ve nefretle anıyor.
"Korku o günlerden derinlerde kalan bir duygu durumu ve yetişkin hayatta çözümlenmemiş travmalarına dayalı olarak kaygı bozuklukları, düşük özgüven ve öfke kontrolü güçlüğü gibi sorunlar olarak gözükebiliyor"
"Baba demek hep bir eziklik demek. Hep saklamak zorunda olduğun bir yanın demek. Hala daha bunları düşünmek beni sıkıyor. Kalbim çocukluğumun gözyaşlarında sıkışıp kalmış sanki."
Aile içi şiddete maruz kalan kadınlarda sıklıkla utanç duygusu ortaya çıkıyor yaşanan şiddetin saklandığı ve anlatılmadığı duyguların bastırıldığı görülüyor.
Babalar kendi yetersiz kişilik gelişimlerini, sergiledikleri şiddet yoluyla çocuklarına aktarıyorlar.
Altını çizdiğim birçok satırla kapağını kapattığım eseri gönülden tavsiye ederim, kitapla kalın.
~~