Gönderi

Okuduğum en güzel kurgulardan biri. Bayıldım! Asker kurgularını hiç okumuyorum desem yeridir ama bu kitap benim için dönüm noktası oldu. Pamuk ve Kepçük’ü çok sevdim. Okumaya başlamadan önce canım ablalarım beni baya heyecanlandırmış ve beklentimi yükseltmişlerdi bu yüzden kendilerine teşekkür ederim Bir kitabı çok sevince onu kelimelere dökmek çok zor oluyor gerçekten. Murathan ve Gökçen.. o kadar güzel bir çocukluk yaşmışlar ki imrenmedim diyemem, her anlarını dolu dolu, atışarak ve birbirlerini kollayarak geçirmişler. İlişkileri içini ısıttı resmen. Bir sahnede kahkaha atarken bir kaç satır sonra gözyaşlarına boğulmak gerçekleyen farklı bir olay. Bu duygu yoğunluğu bile çok güzeldi. Babaları asker olduğu için aynı lojmanda büyüyor Murathan ve Gökçen. İkisi içinde bu dünyada başkasına yer yoktu daha çocukluktan.. Bir anda kapılarını çalan acı haber bu dünyalarını yerle bir ediyor ve hiç bilmedikleri hayatlarda yeniden başlamak zorunda kalıyorlar. Aradan geçen yirmi yıldan sonra aynı şehirde Murathan, özel kuvvetler askeri; Gökçen ise doktor olarak göreve başlıyor. Aradan geçen onca seneye rağmen karşılaştıklarında aslında hiçbir şeyin mazide yitip gitmediğini yavaş yavaş anlıyorlar. Anılar ise geçmişten gelip geleceğe dokunmak için çırpınıyordu. Şimdi ya Pamuk ve Kepçük olarak yola devam edecekler. Ya da geçmişlerinin üstüne toprak atıp ayrı yöne savrulacaklar. Murathan’ın Gökçen’i böylesine sevmesi.. ne diyebilirim ki içime işledi resmen. Gökçen’in deli dolu karakterine bunları yazarken bile gülüyorum. Çok güzel sahneler okudum ve duygularımı buraya sığdırmam mümkün değil. O yüzden size bu güzelliği bırakıp deli gibi devamını beklemeye geliyorum.
·
38 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.