Goethe'nin bu eserini kimi yerlerde 18 yaşında kimi yerlerde ise 21 yaşında yazmaya başladığını okudum. Ölümünden bir yıl önce tamamlanmış. Ortalama 60 yılını yani ömürünün neredeyse tamamını bu esere adamış desek yeridir. Bu eser değişen, daha doğrusu, bir yandan değişmek için çaba harcayıp bir yandan da eskinin etkisinden bir türlü kurtulamayan kişilerin trajedisini sunuyor bizlere. Şeytanlar, tatlı cadıları ve bol bol yunan mitolojisini kullanarak keyifli bir eser yaratmış. Hatta o kadar çok yunan mitolojisinden bahsetmiş ki ben bir ara Faust'un değil de Helena'nın hikayesini okuduğumu düşündüm.
Aslında Faust çok bilinen bir Alman masalıymış. Ve Goethe'nin yarattığı Faust'tan çok daha kötü, hiçbir erdemi olmayan, şeytanımsı bir karaktermiş. Goethe Faust'a kötülüğün yanında erdemler eklemekle beraber, olumsuz yanlarının da bir çoğunu şeytana (Mefistofeles) aktarmıştır.
Goethe'nin Faust'u bilgiye aç bir karakter. Bilinmeyen her şeye ulaşmak isteyen, bir çok dalda başarı elde etmiş olmasına rağmen doymayan, hep daha fazlasını isteyen bir karakter. Mutlu olamıyor, huzursuz, hayatında kocaman eksiklerinin olduğunu düşünüyor. Şeytan karşısına çıkıp da onu ikna etmeye çalıştığında aslında o zaten çoktan ikna olmuştu. Şeytan da bunu biliyordu. "Daha ne kadar batabilir ki bir insan? Daha ne kadar gömülebilir ki? Uluşmak istediklerini sana sunayım, sen de bunun karşılığında ruhunu bana sat." gibisinden bir anlaşma sunuluyor. Hiçbir şeyden zevk almayan karakterimiz de tereddütsüz bunu kabul ediyor. Ve hikayemiz başlıyor. Kimi zaman evrensel, kimi zaman da bireysel isteklerini birbir sunuyor şeytana. Daha yaşanılır bir dünya yaratmaya ne kadar çabalasa da bunun da olmadığını görür. Aksine her şey çok daha kötüye gitmektedir. Elbette pişmanlık duyar fakat her şey için çok geçtir artık. O bilgin Faust çok kolay bir şekilde sıradan, küçük hevesler peşinde koşarak silinik bir karaktere bile dönüşüyor zaman zaman.
Her şeyi bilmeyi hedefleyen aç gözlü düşünürlerle, gençlerin yeni ile eski arasında sıkışmasını ve yanlış yönelimlerde bulunmasını sık sık eleştiriyor yazarımız.
Yazar Faust üzerinden herkesin aslında duymuş olduğu Tanrı/Şeytan iddiasına değinir. Belkide hepimizin birer Faust olduğuna. Bu iddianın birer kurbanı olduğumuza değiniyordur. Ve aslında hepimizin ruhumuzu şeytana satmaya hazır birer kul olduğumuza... Büyük ya da çok daha basit zevkler uğruna her şeyimizi feda edebilecek kadar basit yaratıklar olduğumuza değiniyordur. Tabi bu kısım tamamen benim düşüncem.
Ben genelde seyretmektense okumayı tercih eden birisiyim. Fakat bu eseri okuduğum sürece keşke tiyatrosunu izleyebilseydim dedim. Bunun sebebi çeviri mevzusu da olabilir. Bende kopukluk yarattı. Zaman zaman ne okuduğumu bilmeden geçtiğimi farkettim. PDF olarak okuduğum için acaba bazı bölümler eksik mi diye düşündüm. Fakat başka kişilerin yorumlarını da okuyunca hemen hemen hiç kimse hiçbir yayınevinin çevirisini beğenmemiş durumda. Okumadan önce mutlaka en iyisini araştırıp o yayınevinden okuyun derim. Yaşadığım kopukluğun sebebi, kitabın 60 yılda yazılması ve büyük ihtimalle yazarın bu süre içinde düşünce yapısının değişmiş olması da sebep olmuş olabilir.
Bu eserden çıkarılacak en önemli dersler;
*Asla ama asla "daha kötü ne olabilir ki?" demeyin. "Kötünün kötüsü de var," diye boşuna dememişler.
*Bilgi gibi kutsal bir şeyde bile aç gözlülük yapmayacaksın. Sindirebildiğin ve doğru kullanabildiğin kadarını alacaksın. "Her şeyin fazlası zarar," diye boşa dememişler.
*Kötülüğü uzaklarda aramayacaksın, sen yoldan çıkmaya meyilliysen, şeytana suçu atmayacaksın. "Şeytana uydum affet" diyenden de şeytandan daha çok korkacaksın. "Bazı insanlar vardır şeytana bile papuçunu ters giydirirler," diye boşuna dememişler.
*Şeytan her zaman at ayakları ve kötü kokusuyla değil, genellikle gözünüzü kör edecek kadar ihtişamlı çıkar karşınıza. Boşuna dememişler, "korkun muhteşemliğin o kusursuz görüntüsünden," bunu ben de uydurmuş olabilirim :)
Ben 8 puan verdim fakat eminim ki daha iyi bir yayınevinden çevirisini okuyan ve yunan mitolojisini de benden daha iyi bilen kişiler çok daha fazla beğenecektirler.
Herkese keyifli okumalar.