Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ayan
"2005-01 edisyonunda güncellenmiştir." (ﺍﻋﻴﺎﻥ) i. (Ar. ‘ayn’ ın çoğul şekli a‘yān 1. Bir şehrin ileri gelenleri, eşraf: Beşâretler gözü aydın yine erkân u a’yânın (Şeyhülislâm Yahyâ). Bütün o eşraf ve âyan konakları, beş asırlık târihin yığdığı hazîneler hepsi kayboldu (Ahmet H. Tanpınar). 2. Senato ve senato üyesi [Tekil anlamında da kullanılır]: Brüksel parlamentosunda âyan âzâsının en mümtazlarından Edmon Peykar… (Cenap Şahâbeddin). 3. târih. Osmanlı Devleti’nde şehir ve kasabalarda halk tarafından seçilen, vergilerin, masrafların dağıtılması ve toplanması gibi hususlarda kadılar ve vâlîlere karşı halkın vekîli durumunda olan kimse [Bu anlamda tekil gibi kullanılır]. 4. Varlıklar, nesneler, eşyâ, aynlar. ѻ Âyan meclisi: târih. Osmanlı Devleti’nde I. ve II. meşrûtiyetlerin îlânından sonra üyeleri hükûmet tarafından seçilerek ilki 1877, ikincisi 1908’ de çalışmaya başlayan ve millet meclisinin kararlarını incelemekle görevli olan meclis. A’yân-ı sâbite: tasavvuf. Varlıkların vücut bulmadan önce ilm-i ilâhîde sâbit olan sûretleri: A’yân-ı sâbite muhtelif istîdâda mâlik olduğu için de tecellî ânında, Cenâb-ı Hakk’ın esmâ ve sıfâtının her biri kendi istîdâdına göre zuhur eder (Ken’an Rifâî).
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.