Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Son
Zaten iki gün sonra ölüm, Damardan çekildiğinde şırınga, Aklıma düşen yanılgılar, İyi haber olurdu şuan. Uzaktan izlemeli hayatın bir ortasına, Gelemediysem yürümekten yorulmuşumdur. Geceyi gündüzü bir türlü anlayabilmeden, Günleri ağır bir otobüslerde bitirmişimdir. Allah bilir ya hep kaybolurum buralarda, Sıkılmak kalbimi boşalttığında, Her şeye hevesim kaçıyor bu dünyada, Dünyada bana göre değil. Düşündüm de aya dahil olsam, Hiç kimsenin düşünde olmasam. Hatıralara gelmem aslında da, Kendimi çok gereksiz kalabalık hissediyorum. Zaten şunun şurasında otuzlar malûm, Sabır yamuk yumuk yalpanır. Benim günahım çok büyük, Yolum kısa ama uzun. Zaten şunun şurasında iki gün var ölüme, Üzerimde bir intihar izi olmaz. Kalbim yoktur zaten benim de, Yaşayabilsek ne mutlu. Zaten başıma geleceğini biliyorum kocaman boşluğun, Her telden anlamaz deli biliniyorum. Ki ölsem kalabilir miydim? Ona da cürretim yok. Diyorum işte "insanlar beni şikâyet ederler", Uçan kuşu dinlemezler. Ben yaşayacağımdan ne anlarım? O camlardan güzellere baktım kötü oldu. Allah'tan ümit kesilmez de kulundan kesilir, Çünkü yerimden kalkamıyorum artık. Taşladım duygularımı belki de ondandır, Şiir yazınca asıl memlekette yaşıyorum. Bir akıllıydım sonra, Aklımı düşürdüm ellerimden. İnsani şeyler bende köreldi, Yarın bir gün kötü haberini alırım. Yaygaraya salıyorum bu zaman kendimi, Kimse duymuyor. Yüreklerime çekiliyor ağır sessizliğim, Aklım acıyor artık duramıyorum. Hep haber bekleme alışkanlığım var, Bilmiyorum neden? Yağmurda yağmadı içimden, Bende bu insanların içine karışamadım. Zaten iki gün sonra ölüm, Hadi yetmezse bir, iki günde benden. Ben hep doğru sustukça, O kadar bilinmem. O kadını görünce durduk yere dertleniyorum, İçkiye başlamışım sanki. Yakacağım ki bir sigara, Sonra patlarım şehirlerde bir zaman. Bir de ben bu şehrin hiç bir şeyine alışamadım, İnsanları da bana alışamadı. Hiç bir şeyine alışamadım, Hiç bir şeyi de bana alışamadı. Ha bindiğim otobüslerde bir akşamı gıdıklayan, Gözlerimden uyku damladığında acı acı. Herkes birbirini bende kendimi kaçırırken, Kaç defa yeniden yaşadım aslında. Abim gibi sevip saydığım insanlar, Perdenin arasına kayboldular. Ben artık uyumakta istemiyorum, Basamakları çıkamam. Bak benim aziz düşüncelerim orası ayrı, Kalbim kaldı kamasına da paramparça dağıldı. Beni hiç yapraklara benzetmediler, Saçma sapan âlemlerde. Beni ne diye bilirler bilmem her bir satır dökülürken, Konuşabilseydim şair olmazdım gibisinden. Herkes nereye giderse, Buluşur muydum birbirimizi unutmadan? Unuturduk, unuturduk ki bir şey kalmaz, Ben aklımda derin derin yaşayınca. Kimseyi anlamadığımdan beynim yırtılınca, Kavrulurduk yana yana kendimizden habersizce. Yağmurlarda yağmadı ayrılık vakti gelsin, Aslında hilal vardı ama sabahtan. Yer kayıyor benden öte, Aklım tutuşuyor acı bir kıyamet. Bir gelip gidiyor sahiplik, Benim içimden geçeni ben bile duymadan. Öyle bir şey yoktu yaşadığımdan, Son limana birazdan giderim bakmam arkama. Ben acı ile çıkacağım basamaklara, Beynim tarumar ve fikrim yorgun. Aslında her şeyi unuttum bütünden, Yaşayan bir ölüydüm yollarda. Zaten uzaktan izlemek daha iyi her şeyi, Yakını çok uzak. Ve bunu iradem kaldıramaz, Her şeyi her şeyden kabul ettikçe. Artık dua da etmiyorum, Kalbin mecali kalmadı ki. Ha zoraki yaşıyorum şu kavşağı dönünce, Bugünde bir şey olmadı faydasından. Şimdi bilmiyorum ki bu gecenin, Bu gündüzün her şeyini karıştırıp yudumlasam... Ah ah sadesi bile çok acıdır, İçim tükenir hepsinde. İnsanları artık anlayamıyorum, Birden göçüyor zaman. Yaman tükeniyor yamanlığım, Aklım almıyor artık aman. Basamaklarda kanlarım, Umut renginde sanki. Kafadan geçenleri anlayamam, Belki bu son ölüm mektubu. Kalkalım artık ama nasıl? Gidelim ama başka nereye? Aynı yer aynı yerden farklı teldense, Ummaya, umulmaya, umut olmaya. Ben onca insanın içinde kimim? Sefilce darmadağınık. Ne bileyim şu sokak lambaları firariyken, Kalbim benim patronum. Yarın ne olur bilmem, Zaten bugünde bir şey olmadı. Kaldı ölüme iki gün birden, Her şeyimi unuttum. Bana "gelmez" diyorlar alışıldık, Umutlar kaçak elektrikli, Evde herkes üzülüyor, Ben tekrardan dirilemem. Beynim yanıyor içerden içerden, Benim ölümüm bu mudur? Gündüz beklerim derinden, Gece yorulurum kasıttan... Beni artık şiirlerde rahatlatmıyor, Beni artık yolda tüketiyor. Şimdi varıp gelsem mahalleme, Aklım yanlış şaşıyor. Bilmiyorum yarın ne olur, Bugünde pek bir şey olmadı. Yorgunluğumdan miras, Henüz ölüme iki gün kaldı. Faydasız insanların içinde, Kocaman yaşam boşluğunda, Başka bir hâl olamıyorum, Giderek ölüm daha da yakınlaşıyor. Bir insanın ruhu yaşından otuz yaş büyük olur mu? Her gün farklı insanlar, Farklı yalanlar, Ölüm ilk gün daha uzadı. Hele bu yolun bir karmaşası var, Hele alışılmış yalnızlık. Umut günü birlik küflenince, İnsanlıktan da arınamadım. Hastalık bu içimdeki, Beni yırtan, parçalayan. Her ne zaman öğrenirim, Hayattan sıyrılıp geçmeyi... AYKUT BARIŞ ÇELİK
·
150 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.